ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
magnum'un pahalı olduğu yıllar
-
aslında maziye gömülmüş değiller. maalesef magnum ucuzlamadı. siz büyüdünüz, geliriniz arttı. ben hala yiyemiyorum lan.
50 kuruştan az para üstüne tenezzül eden insan
-
kolay yoldan para kazanmayan insandır.
debe editi: bu benim debe'ye giren ilk entrim oldu, çiçeği burnunda bir yazar olarak sözlüğe bir mesajım var: elektronik ve yurtdışı alış-veriş konularında bir yeşil kadar uzağınızdayım.
2.edit: 3 sayfa mesaj olmuş hepsini cevaplamaya çalışacağım *
3.edit: e-ticaret yapmıyorum. sadece yurt dışından alış-veriş konusunda yardıma ihtiyacı olan yazarlara yol gösteririm, tecrübelerimi aktarırım anlamında yazdım. komisyon ile ürün getirme gibi işlevlerim yok. bu bir reklam değildir.
odtü'de savunma sanayi standına saldıran grup
-
pkk'lı itler bunlar.
bunlar yıllardır odtü ve boğaziçi'nin en düşük puanlı, en dandik sözel bölümlerinde okuyup teröristlik yaparlar.
üniversite sınavında kötü puan alıp o dandik sözel bölümlere girerler, sonra da terörist eylem yaparken "biz odtü'lüyüz, boğaziçi'liyiz, biz ülkenin zeki, okumuş, aydın kesimiyiz." falan derler. bu şekilde okulun adını kullanıp algı yaratmaya çalışırlar.
o üniversitelerin geçekten zeki ve başarılı öğrencilerin okuduğu yüksek puanlı mühendislik bölümlerinde bunları hiç göremezsiniz. hatta, bu köpekler devamlı olay çıkarırlar ve iyi bölümlerde okuyan çocukları da rahatsız edip onların da eğitimlerine zarar verirler.
bunlar beyinsiz hain köpeklerdir.
bunlar uygun ortamı bulunca okulu işgal eder, yakıp yıkar, milletin eğitim hakkını gasp eder.
edit: bu entri için " pkk'ya karşı diye debe'ye girmiş." diyenler var. zoruna gitmiş bazı tiplerin. ekşi sözlük'te hep pkk güzellemesi yapanların, türk düşmanlarının, türkiye düşmanlarının entrileri mi debe'ye girsin?
tanıyın kardeşim bunları.
uyanık olun.
güçsüz oldukları için mecburen barış sevdalısı, sevgi kelebeği ayağı yapan bu lavuklar ellerine güç geçse bizi asıp keserler.
mağarada birlikte olan çifte baskın
-
köylüleri niçin öldürmeliyiz.
kodum mu oturturum'un ingilizcesi
-
my code? i do make you sit.
şirin payzın
-
"ahmet beye sormak istiyorum ama öncesinde ayşe hanımım fikrini de öğrenmek gerek,buyrun kamil bey" türünde bir sunum anlayışı vardır.
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
(bkz: masai mara'da sabah oluyor)
kızlar evlenin koca parası yemek çok keyifli
-
bim'den gelen erzak paketini koca parası yemek zanneden ablamızın cümlesi. güzel ablam normal bir evde onların olması lazım zaten duvarı mı kemireceksiniz amk?
hizmet sektörünün amansız bahşiş beklentisi
-
bu işten ciddi manada sıkıldım artık.
-arabayı yıkatıyorum, herifçioğlu ödemeyi yaparken gelip yanımda dikiliyor.
-cafeye gidip iki kahve içiyorum, ödeme yaparken garson gözlerimin içine bakıyor.
-eve yemek söylüyorum, kurye ödemeyi aldıktan sonra gitmeyip bekliyor.
-hamama gidiyorum, tellak ödeme esnasında yapışıyor.
-arabayı otoparka veriyorum, adam anahtarı getirdikten sonra elini uzatıyor.
-otele gidiyorum, kat görevlisi hem odayı gösterecem ayağına pis ayakkabılarıyla tüm odada tur atıyor hem de gitmeyip bahşiş bekliyor.
-berbere gidiyorum, çırak montu çırpıyormuş gibi yapıp hemen bahşiş bekliyor.
-taksiye biniyorum, diyelim ki 87 tl tuttu, 100 uzattım, taksici o 13 tl pra üstünü 8 dakikada anca veriyor, üstü kalsın dememi istercesine.
bahşiş, zorla alınan bir şey değildir. hizmetten memnun kalırsa kişi ancak o zaman gönlünden kopqrsa verir. biz ise hem sik gibi hizmet alıp hem de üstüne tehditvari şekilde bahşiş beklentisine giren adamlarla muhattap oluyoruz.
bundan sonra size tek kuruş bahşiş vermeyeceğim. işinizi beğenmiyorsanız gidin başka iş yapın.
1.10 oranlı 4 maça 100 bin tl basmak
-
1,1 x 1,1 x 1,1 x 1,1
= 1,4641
100 bin tl x 1,46 = 146 bin tl
net kâr = 46 bin tl
güle güle harcayın..
(yatırım tavsiyesi değildir)
erkeğin aşk acısı vs kadının aşk acısı
-
ayrılık insanlar icin: kadını erkeği tabiki de olmaz, ama erkeğin ki daha ağır geciyor nezdimde. erkek aşk acısı yaşamaz, ölüm yaşar, kendinden geçer, depresyona girer, kafasına her şeyi takar. bakımsızdır, pasaklanır, küflenir evi.
bir kaç dk yüzünü görebilmek için günübirlik şehirlerarası yolculuğa bile çıkar. terkedilirken bile fedakarlık yapar.
bu erkeğin çevresinde mutlaka: "sana kız mı yok" diyen bir klişeci de mevcuttur. yarasını deşer.
erkek, aşk acısını unutmaz, unuttuğun zanneder.
alkol, saçma sapan ps oyunlarında teselli arar.
ya kızlar?
hemen şıkır şıkır giyinip çoşmaya giderler. bir de sosyal medyadan ayrıldığını herkese duyurma merak vardır, mutlaka pusuda bekleyen bir adam da olur nedense. instagram, twitter hemen aktifleşir. acılarını eğlenerek, gerdan kırarak atmaya çalısırlar. bir de bunlardan yanında "ececim sana hic yakışmıyordu zaten" diyen bir gerizekalı da mutlak bulunur. sonra bi çocukla tanışılır, bir öpüş yapılır, diğer gerizekalı acı mı çekiyor, üzülüyor mu, kim takar yalova kaymakamını, güzelinden bir fotoğraf paylaşılır. olaylar gelişir.
biri saksımızı çiğneyip gitti
biri duvarları yıktı
camları kırdı
fırtına gelip aramıza serildi
biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
her şeyi kötüledi
bizi yaraladı
biri şarabımızı döktü
soğanımızı çaldı
biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor