ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 haziran 2022 metin cihan tweet'leri
game of thrones
nike kelimesine nayk diyebilen canlı
-
başlığı 'nayk kelimesine nayk diyebilen canlı' diye okuması da ayrı bir zevkli oluyor.
benim.
dost ile arkadaş arasındaki farklar
-
dost kitabevi, arkadaş yayınevidir.
steven wilson
-
kendileri progresif rock camiasının sezen aksu'sudur. bu önermeyi geçerli kılabilmek adına grup grup, albüm albüm irdeleyerek gidebiliriz:
king crimson
red (2009 yılında yayımlanan albümün mix'i ve yayımlanmayan bonus track'lerin mix'lerinden kendileri sorumludur.)
in the court of the crimson king (an observation by king crimson) (2009 yılında yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
lizard (2009'da yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
in the wake of poseidon (2010'da yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
island (2010'da yayımlanan albümün mix'i [stereo / 5.1] ve derleme işlerinden kendileri sorumludur.)
starless and bible black (2011'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
discipline (2011'de yayımlanan albümün mix'i [stereo / 5.1] ve derleme işlerinden kendileri sorumludur.)
larks' tongues in aspic (2012'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.
beat (2016'da yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
three of a perfect pair (2016'da yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
jethro tull
aqualung (2011'de yayımlanan albümün mix'i ve liner note'larından kendileri sorumludur.)
thick as a brick (2012'de yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
benefit (2013'de yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
a passion play (2014'te yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
war child (2014'te yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
minstrel in the gallery (2015'te yayınlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
too old to rock 'n' roll: too young to die! (2015'te yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
stand up (2016'da yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
songs from the wood (2017'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
heavy horses (2018'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
this was (2018'de yayımlanan albümün mix'i [stereo / surround sound] ve associated recording'lerin mix'inden kendileri sorumludur.)
stormwatch (2019'da yayımlanan albüm ve associated recording'lerin mix'inden kendileri sorumludur.)
a (2021'de yayımlanan albümün mix'inden [stereo / surround sound] kendileri sorumludur.)
emerson lake and palmer
emerson, lake & palmer (2012'de yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
tarkus (2012'de yayımlanan albümün mix'inden [stereo / 5.1] kendileri sorumludur.)
gentle giant
the power and the glory (2014'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
octopus (2015'te yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
three piece suite (2017'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
free hand (2021'de yayımlanan albümün mix'inden kendileri sorumludur.)
etiyle ve sütüyle, daha fazla steven wilson dlc'si için: steven wilson, the complete discography
nazilli'de öldürülen yüksek fizik mühendisi
-
öldürülen mühendis arsanın sahibini bile tanımıyordur. sen borçlan, borcunu ödeme, icralık ol, banka malına el koysun sonra da birisi bankadan o malı alınca çekip vur. mühendis parasıyla mal alıyor çalmıyor çırpmıyor adamın ne suçu var? alah bilir geride kimleri bıraktı. o zaman borç taktığın adam da gelip seni mi vurmalı? nerede kaldi hukuk? bir daha bırak hapisten çıkmayı güneşi bile göremezsin umarım.
bill gates türk olsaydı olabilecekler
karadenizliyim yerine kuzeyliyim demek
-
-nerelisiniz?
-kuzeyliyim
-adınız neydi?
-temel eriksen
uzaylılar geldiğinde insanoğlunun övüneceği şey
-
kokain, lsd, cigara liste böyle uzar..
hocam bende bi mal var sanırsın samanyolu ayaklarının altında diye uzatırız uzaylılara
daft punk kasksız
-
(bkz: songül karlı sütyensiz)
fazla mesainin normalleştirilmesi
-
patron taifesini geçtim, bizzat işgüzar çalışanlar tarafından da gerçekleştirilen şey. "abi ne var yaa 2 saat daha çalışsak" şeklinde o kadar normalleşir ki sanki hayatın olmazsa olmazıdır. hatta daha da fenası, tam saatinde çıkan adamlar eleştirilir. "haah 18.00 oldu hemen çıkıyo" denir. e ne olacığıdı başka ?
yarım kalan işlerin bitirilmesi adına elbette zaman zaman az da olsa mesai yapmayı anlayabilirim. patron baskısı altında elden başka bir şey gelmiyorsa, ya da aynı durumdaki arkadaşlarım için mesaiye kalmışlığım da çoktur ama abicim bunu normalleştirmeyin.
şunu düşünün. günde 7 saat uyusan kaldı 17 saat. işe gitmek için hazırlanmak + trafikte geçen saatler toplam 2-3 saat. kaldı 14 saat. günlük çalışma süren 9 saat ! yani sana "yaşamak" için bırakılan süre sadece 5 saat. yemek, içmek, sosyalleşmek, eğlenmek ve bir sonraki gün çalışabilmek adına zihinsel ve bedensel yenilenme yapabilmek için sadece 5 saatin var.
birçok makalede detaylıca işlendiği üzere günlük 4-5 saat çalışmanın kişisel ve toplumsal olarak yeterli olacağını da bir not olarak ekleyelim.
bak yazdıkça geliyor alttan alttan. şimdi mesela "deadline" diye bir kavram var. elindeki adam sayısı belli. bu adamlar günde 9 saat çalışarak o işi 10 günde bitirebiliyor. fakat gel gör ki o adamlardan 7. gün sonunda işi bitirmeleri isteniyor. sebep ? büyük resme bakılırsa eğer ister bir inşaat projesi olsun, ister finansal rapor olsun, ister fiziksel bir ürün olsun normalden erken teslim edilmesi sadece ama sadece patronun cebine daha fazla para girmesi demek. 10 günlük işi fazla mesailerle 7 günde tamamladığın zaman x tane adam 27 saat boyunca sadece ama sadece patron adına iş yapmış oluyorsun.
oysa pekala 2 yeni adam işe alınabilir ya da işin 10. günde bitirilmesi istenebilir. ama bunların da tamamı patronun cebinden çıkacak para demektir.
böyle bir kurguda fazla mesai için ben nasıl isyan etmeyeyim ? "abi 2 saat kalıverelim yaa" diyen adamı nasıl makul bulayım ? saat 18.00'i vurduğu anda neden çıkmakta tereddüt edeyim ? zaten beni sömüren adamlara "al hocam az daha sömür" mü diyeyim ?
işte bu yüzden fazla mesai yapmaktan daha çok bunun "normal" görünmesi sinir bozucu benim için.
yaran facebook durum güncellemeleri
birgit oigus
-
estonya'da ormanın içine megafon yerleştirme fikrini ortaya atmış mimarlık öğrencisi.
ormana büyük boylarda ve sesi geniş bir alandan toplayarak yayan bir akustik sisteme sahip. ormanın sesini dinlemek isteyenler için harika merkezler olmuş. gidip oturup, ormanın sesinin/sessizliğinin tadını çıkarabiliyorsun. aynı zamanda farklı sanatsal çalışmalarda da araç olabilecek bir tasarım olmuş.
ormanda yürüyüş yapan insanlar için de aynı zamanda dinlenme noktası. ormanın içindeki çok düşük sesleri de toplayabildiği, normalde duyamayacağımız sesleri bir araya topladığı da söyleniyor. ama en çok ormanın içinde orman seslerinde rahatlamak ilgimi çektimi benim.
böyle şeyleri de görüp yaşayabilmek için illa estonya'ya yolumuzun düşmesi gerekiyor. zira türkiye'deki ormanlarda karşımıza genelde kesilmek üzere işaretlenmiş ağaçlar çıkabilir.
kaynak