hesabın var mı? giriş yap

  • para avcısı.

    kriterlerine bakmaksızin, parası için bir erkekle birlikte olan kadınlara denir. çiftin, muhtemelen aralarında yaş farkı fazlacadır.

    umarım çevremizde yoktur.

  • dönercinin valiyi niye umursaması gerektiğini anlayamadığım hadise. tivitteki arkadaşın dediği gibi. vali halka hizmet eder halk valiye değil. bu arada dönercinin maskesi ağzında. vali eldiven niye yok diyor. lokantalarda eldiven takılmaz.

    cahil ve kibrinden uçan bir valinin yediği halt. senin ne görevin ne haddin böyle bir şey yapmak. ayrıca maskeyi burnunun altına takıyorsun. önce düzgün maske takmayı öğren. neresinden tutsan elinde kalıyor.

    edit: dönercinin maskeyi yanlış taktığını göstermek için öyle yapıyormuş, uyaranlara teşekkürler. bu arada validen özür gelmiş, iyi yapmış.

    edit 2 : lokanta genelinde değil, böyle döner, fırın etrafında falan eldiven takmak yok. erime ihtimalinden dolayı.

  • her sene aynı hikaye amk.

    tüm doğu illerinin geçmiş sınavları incelenmeli ama elbette öyle bir şey yapılmayacak. yine çoban ahmetler, köylü ayşeler romantik birer başarı hikayesi olarak gazetelerde manşet olacaklar. okuyanlar da "bak görüyo musun onca imkansızlıklara rağmen..." geyiği çevirecek.

    sıkıldım valla ülkeden.

  • şu anda bizim evde var ve yaklaşık 8 saattir eve gitmeyi bekliyorum. öyle bir şey. yüz tane bile yerim. çerez niyetine. en sevdiğim koruk suyu ile yapılanı. karar verdim 35 tane yiyeceğim. 40 tane de olur. böyle ezilmiş gibi oluyor ya onları daha çok seviyorum. böyle ezik gibi. ince yani biraz. iyi ki doğmuşum bence, yoksa bunu nasıl yerdim ki. doğmasam midem bile olmazdı, midem olmasa yemek yiyemezdim. ağzım bile var. çok şanslıyım. iyi ki de antepli olmuşum işte. aferin babama. gidip tebrik edeceğim ama önce dolmaları yiyeyim. yolda başıma bir şey gelmese bari. kaza filan geçirsek iyileşene kadar dolmalar bozulur çok saçma olur. neyse anneme derim hastaneye getirir. gene de yerim yani. ok sorun yok.
    bizim evde dolma var yıhyıh. istesem hepsini yerim ve istiyorum. güzel şeyler sona bırakılmaz. hemen yenir. çünkü ölebiliriz.

  • bir mehmet şimşek açıklamasıdır.

    "maliye bakanı mehmet şimşek, devlet kurumlarındaki araçlara harcanan paranın türkiye'nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile olmadığını söyledi.

    maliye bakanı mehmet şimşek, gaziantep'te, şehitkamil belediyesi tarafından yaptırılan aydınlar oto sanayi sitesi'nin açılışına katıldı. açılışta konuşan bakan mehmet şimşek, muhalefetin, devlet kurumlarındaki araçlara harcanan parayı eleştirdiğini anımsatarak harcanan paranın türkiye'nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile olmadığını kaydetti. devlet kurumlarındaki araçlara yönelik konuşan şimşek, şunları söyledi: "araç saltanatı diye ortalıkta bu işin istismarını yapanlar, topu topuna genel müdür ve üstünden bahsediyor. taş çatlasa 2 bin genel müdür var. hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız türkiye'nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez. bakın 2014 yılında türkiye'deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. türkiye'nin bütçesi 473 milyar liradır. binde 7'de bahsediyoruz. bakın, şu anda bütün siyaset indirgenmiş, binde 7'ye indirgenmiş. niye? çünkü vizyon yok, program yok, proje yok. kusura bakmayın bunları söylemem lazım, çünkü programları olsa, vizyonları olsa bunları konuşurlardı. gelip burada yapılmış bir cumhurbaşkanlığı yerleşkesinden, efendim araç konusuna bütün sermayeleri bu olmazdı."

    konuşmaların ardından bakan şimşek, beraberindekilerle birlikte açılışını yaptığı siteyi gezdi."

    kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/…rasi_bile_degil_.html

    edit: video geldi.

  • oyuncu ödüllerinde cinsiyet ayrımını kaldırmaları çok tebrik toplayacak, en başta çok güzel bir iş yaptıkları için bol bol alkışlanacak, fakat zaman geçtikçe pek de iyi bir karar olmadığı ortaya çıkacaktır. ödülü iki sene üst üste erkek oyuncular -hak ettikleri şekilde- alınca, üçüncü sene hak etmese bile kadın oyuncuya verecekler ödülü. bunu tahmin etmek için sinemadan anlamaya ve festivalleri takip etmeye gerek yok. sosyal medyada kırk beş saniye geçirmek yeterli. çünkü ödülleri erkek oyuncular topladıkça, oyuncular gerçekten ödülü hak etmiş mi etmemiş mi buna bile bakılmaksızın, festivalin ayrımcılık ve kadın düşmanlığı yaptığına dair yazılar yazılacak, podcastler doldurulacak, tweet'ler atılacak, yazılar yazılacak. ''ödülü hak ettiği şekilde erkek oyuncuya vermek sureti ile kadın düşmanlığı yapmak'' gibi ilginç argümanlar türeyecek. eşitlik sağlayalım derken, erkekleri de kadınları da eşitsizliğe ve adaletsizliğe maruz bırakacaklar ama kolay kolay geri dönülecek bir karar olmadığı için geri adım da atamayacak ve zaman içinde ''en iyi oyuncu ödülünün'' itibarsızlaşmasını izleyecekler.

    kategorilerin cinsiyete göre ayrılması kadınları mağdur etmediği gibi eşitsizliğe de neden olmuyor. bilakis, bence, bu hâliyle daha eşit şekilde yarışmalarını sağlıyor. aynı tartışma akademi ödülleri için de yapılıyordu. sektör hâlâ erkek ağırlıklı, büyük bütçelerin büyük kısmı erkekler tarafından yönetiliyor, başrolleri erkek olacak senaryolar yazılıyor ve tartışılan şey ''oyuncu ödülünde cinsiyetsizlik''. eğer berlin'de ödül hakkaniyetli şekilde dağıtılırsa her on ödülden dokuzunu erkekler alacaktır. sebeplerini de az evvel yukarıda saydım zaten. tartışılması gereken başka konular varken bütün bunları es geçip vitrindeki bir ödülü kimin, ne şekilde alacağına kafa yormak, popülizmden başka bir şey değil. hiçbir sorunu çözmediği gibi, yeni sorunlar yaratmaktan başka bir işe de yaramayacak.

    bir ara da ''bond kadın olmalı'' tartışmaları vardı. böyle tartışmaları açanların kadın düşmanı olduğunu düşünüyorum ben zaten. kadınlara eşit haklar vermenin yolu ''erkek bir karakteri'' kadın yapmaktan mı geçiyor? beş yüz yıllık kült bir karakteri bir anda kadın yapınca bütün sorunlar bitiyor ve kadınlar eşitliğe mi kavuşuyor? mesela bond tarzı bir kadın karakter yaratıp, yıllar yılı ona yapılan yatırımlarla kült bir kadın karakter oluşturmak daha iyi olmaz mı? hazıra konmak mı yoksa böyle bir süreç mi daha çok saygı uyandırır ve kabul görür? bunu kadınlara sorsak ikincisini tercih ederler ama sosyal adalet savaşçıları birincisinde ısrarlı. çünkü popülizm böyle gerektiriyor.

    geçen yıl ''bu sene de en iyi yönetmen oscar adayları arasında kadın yönetmen yok'' tartışmaları da buna bir örnek olabilir. bunun sebebi, o sene kadın yönetmenlerin adaylık kazanacak bir film çekmemiş olmaları olabilir mi, sadece soruyorum. sesli düşünüyorum. bir ihtimal olarak kadın yönetmenlerden adaylık hak edecek bir performans çıkmamıştır belki de? hiç düşündünüz mü bunu? sanmıyorum. işin kötü kısmı ise ben bunları söyleyince kadın düşmanı oluyorum. halbuki alakası yok.

    kadınların eşit haklara sahip olmaları, hak etmedikleri adaylıklar ve ödüller almalarıyla sağlanmayacak. bu adaylığı/ödülü kadına verelim de sesleri kesilsin anlayışı devam ettiği müddetçe de hiçbir sorun çözülmeyecek zaten. kadınların ihtiyacı olan boş adaylıklar veya cinsiyetsiz kategorilerde yarışmak değil: eşit şekilde yarışacakları alanlar sağlamak. çekilen yüz filmden doksanı erkekler tarafından yönetilirken ''neden kadın aday yok'' sorusu mânâsız. berlin'de de birkaç seneye ''neden ödülleri erkekler alıyor'' tartışmaları yükselecek. zannedecekler ki ödülü kadına verince sorun da çözülecek. bir diğer sorun ise balrog gibi yer altında bekliyor: ödülü -hak ettikleri şekilde- kadınlar alınca da ''pozitif ayrım yapıp ödülleri kadına verüyüüürler.'' diyecekler.

    son sözüm şu olabilir: yine de yenilikler ve kabuk kırmak iyidir. kötü sonuçlansa da yol gösterici olabilir. bazı değişimler gerçekleştikten sonra ona ihtiyaç duyulduğu anlaşılır. çünkü çehre değişir, bakış açısı değişir. şahsen bu fikri anlamsız buluyor, sorun çözeceğine inanmıyor, yeni sorunlar yaratacağını ve sürekli etrafında dönüp duracak olan tartışmalardan ötürü de ödülün, zaman içinde itibarsızlaştıracağını düşünüyorum. ancak belki de burada açılan yol başka yollar açılmasına ve şu an benim ya da bu kararı alanların dahi göremediği, kestiremediği daha da farklı yollar açılmasını sağlayabilir. böyle ihtimaller her zaman vardır. genelde gerçekleşmese de.

  • mahkeme; heykel yasal değil kararı almış. onlarca panzer helikopter yüzlerce asker gitmiş uygulamış.
    mahkeme; aoç'deki başbakanlık binası yasal değil demiş. adam gel taşşaklarıma üfle demiş
    mahkeme; bakırköy'deki gökdelen yasal değil demiş, ağaoğlu ağzına vercem emer misin demiş?
    mahkeme; süzer'e yuh bu kadar da olmaz tümden yasadışı demiş, süzer bokumu ye sen demiş.

    evet türkiye bölünmez ama güzel sömürülür.

    dağılın hipneler.

  • misafirlikte seker dagitma seansi... kucuk cocuk sekeri almaktadir..annesi :
    -oglum..tesekkur ettin mi zuhal teyzene?
    cocuk : tesekkurler zuhal teyze..
    zuhal teyze : yuru git len!..baskasinin lafiyla..
    cocuk: kes sesini!..
    anne : a - a!! e bicim konusuyorsunuz ayol birbirinizle?..
    zuhal teyze : bu iti bir daha getirme buraya..
    cocuk : zuhal kaldirma beni ayaga !!..