ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ayı postu giyip anap binasına gittim
entry1: vızıl vızıl oldu heryer. koca partiyi böyle dağıttılar zamanında demek ki
entry2: anap yanımda
kelepçeli liseliye yumruk atan kadın
-
saldırıyı yapan baş örtülü bir bayandır. ne acıdır ki 15 yıl önce bu baş örtülü bayanın hakları için mücadele eden insanlara da kelepçe takılıyordu. tartaklanıyordu.
üniversite yıllarımda derme çatma barınaklarda başörtüsü çıkartılır veya peruk takılırdı. yağmurda çamurda içim sızlardı. okul girişlerinde isterlerse arabamda başörtülerini değiştirebileceklerini teklif ederdim. birçoğu reddetmezdi.
benim gibi muhafazakar kesimden gelen ve sol kesimden birçok arkadaşım başörtüsü mücalesine destek oldular. fakat görüyorum ki üzerinden çok fazla yıl geçmeden mazlum, zalime dönüşmüş. kendisi gibi olmayanı yumruklayabiliyor. birazcık vicdan yahu....
kadınları çekici yapan detaylar
-
çok genel olarak,
harmoni
ayakkabılarından - ses tonuna.
ellerinden - gözlerine.
espri anlayışından - saç rengine.
kadını çekici yapan bütün bunların estetik olup olmaması değil, harmonisidir.
sevgilinin ölmesi
taş gibi kızı kültürsüz diye terk eden erkek
-
galatasaray universitesi mezunu, piyano calan resim yapan nba maclarini kacirmayan. senin aklina ilk gelen 4 dili akici konusan kizi da cirkin diye terkettiler merak etme.
edit: yaw mesaj atmayin bu kiz ben degilim. ben kiz da degilim. fransizca mesajlari da anlamadim ayrica.
üst soy bilgisinde rastlanan tuhaf isimler
-
"şirin "
isim garip çünkü büyük büyük dedemin ismi. teknik olarak soyum şirin baba'ya dayanıyor.
gerçek olmayan genel kabul görmüş en yaygın bilgi
-
adalet ve kalkınma.
kızdan cep telefonu numarası isteme yöntemleri
#80milyonkardeşizbiz
-
üzgünüm ama değiliz. hayır çıksaydı böyle hashtag olur muydu? muhtemelen seçim yenilenir, kasap bıçaklılar sokağa çıkar, doblolarıyla dehşet saçardı.
taksim'de taksicilerin zıplatılması
-
otelde müsterim var, onu alacagim diyor. bunu söylemek yirmi saniye elleri titredikten sonra aklina geliyor. polis arabasini baglarken calistigi taksi duragini arayip "beni polis durdurdu. falanca otele yeni taksi gönderin" demek aklina gelmiyor. nereden baksan saygisizlik, nereden baksan düsük zeka.
taksiyi yol kenarindan durdurmaya calisan müsteriyi cani istemedigi icin almadi. adamlar taksicilik degil rakipsiz tekel olarak "vip tasimaciligi" yapmak istiyorlar. aracin her tarafina "lüks taksi" yazmis olmalari bile "normal müsteri almayiz" sinyali veriyor. bir insanin "ben polisleri kandiririm" demeden önce kendi zekasini tartmasi sart.*
tambora
-
1815 yılında, insanlık tarihinin bilinen en büyük patlamasını gerçekleştirmiş, endonezyada bulunan yanardağ. bu patlama sırasında - vezüv'ün patlamasında çıkanın 10 efsanevi krakatoa patlamasındakinin ise 7 katı kadar - zehirli gaz ve eriyik madde, gökyüzünde 5-10 kilometre yukarı kadar çıkar ve zamanla tüm dünyayı kaplar. işin ilginç yanı bu patlama o derece büyüktür ve bu zehirli duman bulutu o kadar büyük bir alanı kaplar ki, güneşten gelen ışınlar yeryüzüne ulaşamaz ve dünyada küçük çaplı bir iklim değişikliğine yol açar. ertesi yıl, yani 1816 yılında tüm dünyada ortalama olarak 1-1.5 derecelik bir sıcaklık düşüşü görülür. şimdi 1.5 derece size çok fazla gelmese de bilimadamlarının dünyamızın 2-2.5 derece ısındığı takdirde gerçekleşecek değişikliklere dair çizdiği felaket senaryolarını düşünebilirsiniz. zaten dediğim gibi bu 1.5 derece tüm dünyadaki genel ortalamadır. değişikliğin en fazla hissedildiği avrupa ve kuzey amerika kıtalarında, 1816 yılının özellikle de yaz ve ilkbahar aylarında sıcaklıklar normalin 10-11 derece altına kadar düşmüştür; hava durumu istatistiklerinin tutulduğu son birkaç yüzyılda kaydedilmiş olan en düşük sıcaklıklar, üstelik de açık bir farkla 1816 yılına rastlar, ki bu durum dünyanın hemen her yeri için geçerlidir.
bu sıcaklık düşüşünün özellikle de yaz ve ilkbahar aylarında daha çok hissedilmesi sonucu tarım inanılmaz sekteye uğramıştır ve neticesinde amerika ve avrupanın hemen hemen her yerinde kıtlıklar yaşanmıştır. buralarda tutulan kayıtlar yine 1816 yılında önceki senelere göre çok daha fazla sayıda çocuk ve yaşlı ölümüne rastlandığını gösterir.
kısacası, dolaylı yoldan da olsa dünyanın her yerinde birçok can alan bir patlamadır tambora yanardağının patlaması.