hesabın var mı? giriş yap

  • “neden amazon” sorusunun cevabı niteliğinde bir rezalet. ülkemizde boykot kültürü gelişmedikçe böyle rezaletlerle karşılaşmaya devam edeceğiz.

    edit: "hepsiburada satıcı değilse, hepsiburada'nın suçu yok" denmiş, gülmek istedim ama gülemedim. hepsiburada, müşterilerine internet üzerinden alışveriş hizmeti sunan bir şirket olarak, tedarik zinciri güvenliği kapsamında müşterilerine karşı sorumludur. "biz sorumlu değiliz" vb. ifadelerin hukuki olarak karşılığı yoktur. hepsiburada'yı nasdaq gibi bir borsaya taşıyan, müşterilerinin hepsiburada altındaki satıcılara değil hepsiburada markasına güvenmesidir. böyle küçük ama mide bulandırıcı konularda müşterilerini satıcılarla başbaşa bırakırsa, yarın o müşterileri çok arar.

    edit2: amazon'da da benzer problemleryaşayanlardan çokça mesaj aldım. ben kendi tecrübelerimden hareketle yorum yaptım. zamanında almanya amazon'dan bir ürün sipariş etmiştim, sıkıntılı olduğunu bildirdim. bir gün sonra yenisini gönderdiler ve eskisinin de bende kalmasını istediler.

    edit3: pazar yerlerinin "sorumluluk reddi" yaptığı ve benzer durumlarda mahkemelerin satıcıyı sorumlu tuttuğuna dair birkaç mesaj aldım. nalet olsun böyle düzene!

  • kediler sürü halinde gezip insanlara saldırmıyorlar. konuyu vahşi, insan yiyen sokak köpeklerine getireceksiniz eğer.

  • barok müzik doğadaki uyumu ve ahengi yansıtır. süslü, gösterişli ve vurguludur. kontrast ve melodilerin birbirlerine cevap vermesi takip edilince son derece haz verir. dini ve ahlaki yanı ağır basan barok müzikte çapkınlık ve dünya zevkleri gibi şeyler anlatılmaz. oda müziği ile ilgili seküler çalışmalar dışında (sonat, concerto) tanrı, cennet, cehennem sabır, çile, tanrıya adanan veya peygamberlerin hayatını anlatan kantatlar ve değişik türde ilahiler ağırlıklı olarak yer alır. son yıllarda batıda ve ülkemizde artan bir ilgiyle karşılanmaktadır. ülkemiz kulağına romantik döneme göre kat kat daha uygun olup klasik müziğe yeni başlayanlar için özellikle tavsiye edilir. (bkz: vivaldi), (bkz: johann sebastian bach), (bkz: françois couperin), (bkz: handel), (bkz: telemann), (bkz: sylvius leopold weiss) ve özellikle italyan bi ton besteci önemli temsilcilerindendir. (bkz: johann sebastian bach) amcanın göklere çıkaran bir çalışması için bwv 659-nun kommt der heiden heiland

    fransız barok bestecilerinden hayranlık verici françois couperin'in les nations eserinden l'imperiale bölümünde barok müziği iliklerinize kadar hissedersiniz. couperin-l'imperiale

  • merhaba, ben vedat milor.

    gurme değilim ama yazdığım ve çizdiğim hemen her şey yemek ve yemeğin şarapla olan uyumuyla ilgili. ama takip edenlerin de bildiği üzere, bunlarla da sınırlı değil; elimden geldiğince ve bilgim el verdiğince, konulara sosyolojik ve iktisadi açılardan bakıp, daha genel bir tablo çizmeye ve neden sonuç ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyorum.

    tv’deki programım sona erince sosyal medyaya daha çok zaman ayırma şansım oldu. birçok takipçim ile artık düzenli etkileşime girebiliyoruz. ekşi sözlük’ten de böyle bir etkinlik için davet gelince açıkçası heyecan duydum. ister şekeri bol, isterse de acılı veya asiditesi yüksek olsun, sorularınızı cevaplamayı dört gözle bekliyorum.

    kanıt

    edit: sorular için çok teşekkür ederim. her soruyu cevaplayamadığım için kusuruma bakmayın. ekşi sözlük gerçekten değerli bir topluluk. inanın bana birçok gazetecinin röportajda sorduğundan daha derin ve ilginç sorular sordunuz. yakında tekrar bir arada olmak dileğiyle...

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum/@vedat milor)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • "pazarlık olmamış, fidye de yok, operasyon zaten olmadı, geriye tek bir ihtimal kalıyor, mit rehineleri biriken bonus puanlarıyla aldı."

  • çalışan insanın bazen tek tesellisi olabilen aktivite. cumadan market stoğu da yapılır hatta ekmek bile fazla alınır ki ekmek almaya bile inilmesin. dis dünya ve insanlara karsı bir sogukluk vardır. özellikle buyuk sehirlerde çalışanlar ya da ısı insanla olanlar. mümkünse haftasonu insan görmek istemezler. sessizlik, huzur minik bir tatil. yaslanıyor muyuz acaba

  • ya geçin bu "anadili bilmem ne ama yea" ayaklarını. hayatınızda edirne'den ötesini görmemişsiniz, akıl veriyorsunuz millete.

    bilingual tonla insanla çalışıyorum londra ofisindeki işlerim için, üstelik büyük bölümü hayatlarının tamamını ingiltere'de geçiriyor, bunun gibi istanbul bülbülü değil hiç biri. kimseden de bugüne kadar okeeey okeeey orraaayt gibi saçma sapan tepkiler duymadım.

    bu arkadaş düpedüz olmamış, olduramamış kendini yıllardır. oyunculuk desen vasat altı, yakışıklı diye pazarlamak için kıvanç'ın, burak özçivit'in falan yanına yazdılar bunun adını, onların da altında ezildi. ne yapsa olmuyor, bir süredir "ben amerigadayken" pozunda.

    televizyonda 3. sınıf dizilerde habire bunun gibi vasat altı tipleri gazlıyorlar ev kadını izleyiciye, bu da şampuan ödülü alınca elinde oscar heykelciği varmış gibi triplere giriyor. te allam ya..