hesabın var mı? giriş yap

  • bir insan düşünün ki ekşi sözlük gibi bir mecrada hakkında yazılan her on sözden dokuzu onu övmek için yazılsın.

    ekşi kurulduğundan beri siyasetten spora, sanattan edebiyata böyle bir insan yoktu... bu adama kadar.

    nedeni ise; ister tiyato, ister sinema, ister dizi, ister dublaj kabul ettiği en vasat projede dahi en iyi performansını sergilemesi.

    adam hakan muhafız gibi vasat altı bir dizi de dahi hamlet sahneliyormuş gibi ciddiyetle yapıyor işini.

    pargalı karakterine hakkını verebilmek için 3 ay italyanca 3 ay almanca 3 ay rum şivesi ile konuşmak için eğitim alıyor... söyleşi

    uncharted oyunlarının her biri için haftada 6 gün 15 saate varan mesailerle 6 ay dublaj yapıyor, prodüksiyonun tamam dediği yerlerde bile içine sinmediği için sil baştan dublaj yapıyor dublaj anları

    peki kimdir okan yalabık?

    13 aralık 1978, istanbul doğumlu. ailesi balıkesirli. ailenin ikinci çocuğu .

    ilköğretimi maçka ilköğretim okulunda okuyan yalabık, oyunculuğa da bu dönemlerde başlıyor.

    roportajda söylediğine göre ortaokula başlayacağı sene ağabeyi ozan (kendisi yönetmendir) , ferhan şensoy'un ferhangi şeyler oyununun kasetini eve getirmiş. tek kişilik bu oyunu defalarca dinleyip ezberledikten sonra oyuncu olmaya karar vermiş.

    liseyi şişli terakki lisesi ve sakıp sabancı anadolu lisesinde bitiren oyuncu, 1993 yılında cengiz deveci'yi lisede çalıştırıcılığa davet ettirerek sakıp sabancı anadolu lisesi tiyatro topluluğu'nu kuruyor.

    1997 yılında istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı tiyatro bölümünü kazanıyor bu bölümdeki çabaları onu 1998 yılında kenter tiyatrosu'nda oynadığı martı oyununa taşıyor.

    arada pek çok klipte, reklamda ve dublaj işinde çalışıyor ama istediği bu değil.

    gülüm, kolay para adlı sinema filmlerinde ve yılan hikâyesi, serseri, hatırla sevgili adlı tv dizilerinde rol alıyor.

    2010 yılında yavuz turgul'un yönettiği av mevsimi filminde hasan karakterini canlandıran oyuncu, bu rolle 4. yeşilçam ödülleri töreninde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazanıyor.

    cem yılmaz'ın anlattığına göre sette en çok çalışan ve en sesszi insanalrdan biri.

    bu ödüllerde yetmiyor ve aynı sene kadir has üniversitesi film ve drama yüksek lisans programında eğitim görüyor.

    çeşitli reklam ve animasyon filmi seslendirmeleri yapan okan yalabık, uncharted oyunlarının türkçe dil seçeneğinde ana karakter nathan drake'i seslendiriyor...

    2011 yılında show tv'de yayınlanmaya başlayan muhteşem yüzyıl adlı tarihî dizide pargalı ibrahim paşa rolüne 82 bölüm boyunca hayat veriyor ve dizi izleyicilerinin büyük kısmı (hala) diziyi sadece o ve hürrem için izliyor.

    yalabık, 2016 yılında balkan savaşı'nın geride bıraktığı etkileri beyazperdeye taşıyan, ozan açıktan'ın yönettiği annemin yarası filminde mirsad karakterine hayat veriyor.

    aynı yıl bülent üstün'ün aynı isimli çizgi romanından uyarlanan kötü kedi şerafettin isimli animasyon filminde adnan ve çizer, kung fu panda 3'te ise ana kahraman po'yu seslendiriyor, animasyon filmlerine dublaj yapmaya devam ediyor ve başta alfred hitchcock tarafından beyaz perdeye de uyarlanan 39. basamak oyununu ve berkun oya'nın dünyada karşılaşmış gibi oyununu sahneliyor, pek çok oyunda sahne arkası desteği de bulunuyor.

    yalabık amatör olarak fotoğrafçılıkla da ilgileniyor instagram

    tam 15 yıldır bu adamın oynadığı dublaj yaptığı herşeyin dvd/bluray ve posterlerini topladım imzalatmak için...

    tüm arkadaşlarının dediği şey şu; ona ulaşmak zor, özel hayatına çok düşkün ve çok kapalıdır.

    oyunların sonrasında da arka kapıdan çıkıyor, kalabalık sevmiyor falan.

    onu şu ya da bu şekilde tanımış herkesin ortak fikri şu ki; adam kendisine gösterilen tüm bu saygıyı hak ediyor...
    ve ayrıca herkesin söylediği şeylerden bazıları da şunlar; çok kitap okur, çok araştırır, çok müzik dinler, çok film izler, çok tiyatro izler vb....

  • reyhanlı'da onlarca vatandaşı öldükten sonra düğüne gitmeyi ihmal etmeyen kişilerin beyanı.

  • bazen okuyabileceğiniz en gerilimli, en kanlı ve en boğucu hikayeden bile beter olan bir şey.

    annem - filancanın kızı dedesiyle babaannesini yemeğe çağırırken, aynı apartmanda oturan yengesiyle amcasını yemeğe çağırmamış, kocası "neden amcanları da çağırmadın?" demiş, o sırada yengesi kendi evinde "ben bir hata mı yaptım da o yüzden mi yemeğe çağırılmadık" diye ağlıyormuş. sonra zaten kocası da filancaya çok kızmış..

    ben- anne allahaşkına sus yoksa kusucam. elimdeki çayı başımdan aşağı dökücem şimdi.

    bir insan neden yemeğe çağrılmadım diye ağlar lan? ulan sanki akşam yemeğine değil de buckingham sarayı'nda resepsiyona, ne bileyim taç giyme törenine filan davet edilmemiş, oturmuş "mercimek çorbalı, barbunya pilakili yemeğe çağrılmadım" diye ağlıyor, dünyanın küçüklüğüne bak, fare deliği kadar.
    yemeğe çağırmadığım için ağlayan bir eltim olsa -ki olmaması için elimden geleni yapıyorum- bir uzay araştırmaları kurumuna filan bağışlardım "kainatın en kapasitesiz canlısı" diye.

    üremek ve sevmek için, çeşitli akrabalık ilişkilerinin elti, bacanak, görümce diye özel olarak isimlendirilecek kadar önem arz etmediği ve evlilik kurumuna kaktırılmadığı milletlere yönelirsek bin yıl sonra akli melekeleri yerinde nesiller yetişeceğine inanıyorum.

  • dostlar,

    öğretmen değilim,

    iletişim fakültesi mezunu olup tezli ve iyi bir dereceyle yüksek lisansımı yaptım. bir yerde işiyle alakasız insanların altından çalışmaktayım. bu ay 2410 lira maaş yattı. yol yok, yemek içerden. iki haftada bir cumartesi günleri çalışıyorum.

    tüm ekipmanımı kullanıyorum. dünyanın en cahil insanlarıyla çalışmaktayım.

    allah hepimize yardım etsin.

    maalesef ülkenin kaderi bu oldu.sadece öğretmen değil bu para herkese teklif ediliyor. allah hepimize şu cumanın saatinde yardım etsin. ne yapacağımı ben de bilmiyorum.

    bildiğim tek şey bir eş ve iki çocukla beraber ay sonu borç yapmak. iyi ki eşim var ve çalışıyor. allahıma şükür olsun. bu büyük avantaj...

    gerçekten çok utanıyorum. işe gelesim yok basıp gideceğim, işin kötü tarafı 2410 lira'dan da olacağım.

    büyük çıkmaz içerisindeyiz...

  • işyerindeki merve'nin benim haricimdeki bütün arkadaşlarıma asılması. bana bu kadar mesafeli durduğuna göre kesin hoşlanıyo amk. geçen gün beni görünce kafasını çevirdi yönünü değiştirdi. yüzünde iğrenç bir ifade ile uzaklaşınca tam emin oldum.

  • herkes neyin peşinde düpedüz çirkin ya bu kadın.yok şöyle yok böyle vay memleketi filan ne diyosunuz ya siz.net şekilde çirkin fotojenik olmayan bir insan.guccinin anlaşma imzalaması bu gerçeği asla değiştirmez.

  • bizim gibi eğitim seviyesi düşük toplumlarda fanatizm olmayan sporlar tutmaz. adam fener cimbom kavgası gibi kavga vermeyecek, uğrunda içinde çoluk çocuk olan metrobüsü ateşe vermeyecekse o spora spor demez. ne zaman ki bu spor için öfkeli bir mclaren taraftarı sokakta gördüğü bir ferrariyi ateşe verir, o gün tutar bu spor.

  • yüzde 90'ı tahıl ürünlerine dayalı, protein fakiri, vücudun ihtiyaçlarının karşılanmasına değil, doymaya odaklı beslenme tipi. sonuç ince kemikler, dayanıksız iç organlar, kronik yorgunluk hali.

  • bülent ecevit'in haklılığını 14798. kez göstermiş paylaşım. adamın dediği gibi yapmayınca durum böyle oldu.