hesabın var mı? giriş yap

  • kendisi beni affetsin ama, şu rockçı serpil'in ilk sahne aldığı gün yaptığı bir hareketi gördüğümden beri gif'ini yapmak istiyordum. gece gece dayanamadım yaptım; artık uyuyabilirim:

    [bye bye link]

    edit: ya ben bunu gecenin bir yarısı yaparken inci sözlüklere kadar falan uzanacağını hesap etmemiştim. zuhal hanım, affınızı rica ederken meğer ne kadar haklıymışım.

    edit2: yıllar geçtikçe domain hoarding problemim geçiyor mu nedir, link shortener domainlerim öle öle sonunda link açık haline kadar geldi. zuhal hanım, aslında gerçekten hiç bunu burada tutmaktan da mutlu değilim ama bizi aştı durum. yapacak bir şey yok. öksüz mü kalsın bütün o verilmiş linkler...

    edit3: kalsın.

  • beklendiği gibi biraz sönük geçen bir etkinliktir. ancak bu sene apple satış ve karlılık olarak daha da büyür bana sorarsanız.

    öncelikle airpods'ların yenilenmesi iyi olmuş bence. eğer noise cancelling olayını iyice abartabildilerse gösterdikleri gibi bu kulaklık çok tutar. bose, sennheiser, sony gibi markaların kulaklıkları fazlasıyla iyi ses kalitesi sunuyor ancak bunun noise cancelling özelliği tanıtıldığı gibiyse bu markaları tokatlar. ses kalitesi tahminen yine daha altlarında kalacaktır ancak modeline göre yukarıda belirttiğim markaların flagship kulaklıklarından 50 ila 100dolar daha ucuz olduğu için kabul edilebilir kesinlikle.

    apple watch tarafında ise çok mantıklı bir ürünle geldiler. sporla uğraşanlar için vazgeçilmez olma yolunda hızla ilerliyor apple watch. bu da tabii deli satışa sebep oluyor. şimdi çok daha ekstrem koşullarda kullanılabilecek bir modelle bu piyasayı tamamen kapattılar bence. istersen 20bin dolarlık bir diver watch al, su sıcaklığına kadar ölçen apple watch ultra ile yarışman mümkün değil. bu nedenle hobinin üzerinde spor ile uğraşan hemen herkes bu saate geçer. isviçreli saatler ise artık sadece lüks birer aksesuar oldular. ileride bu bağlamda tekrar dresswatch akımı başlar diye düşünüyorum üst segment isviçrelilerde.

    iphone'a gelince ise bu sene pro ile normal modelin arası iyice açılmış. pro kesinlikle alınır bu bağlamda. çentik yerine konan dynamic island bence kullanırken güzelken, film ve oyun'da çok kötü. ortada bir boşluktansa çentik daha güzel bana kalırsa. bu olayı bir türlü kotaramadı firmalar. abi orayı simsiyah bant gibi yap geç işte. sağında solunda bazı bilgilerin yer alıp altında normal ekran olma konsepti çok daha güzel. en azından bölük pörçük bir şey izlemiyorsun. aynını kamera çıkıntısında da yapıyorlar. ne var yani bir tık daha kalın olsun telefon gerekirse ama arkası dümdüz olsun. zaten kılıf takıp o boşluğu kapatıyoruz. onun yerine yap biraz daha kalın, koy bataryayı 5-10 saat daha gitsin. neyse konuya dönecek olursak kamera çok daha iyileşmiş ki 13pro'da da zaten harikaydı. şimdi %65 büyüyen sensörle iş çok daha güzel boyutlara geldi. sosyal medya için hala en iyi seçenek olmaya devam. film çekimi derken de bence sosyal medyadan (youtube, instagram vs.) bahsetmiş oldular. yoksa eşek kadar kameralar varken çük kadar sensörle sinema filmi çekilmeyecek elbette. bu da satışları çokça artıracak bir etken. pro ailesi şimdiye kadar en çok satan pro ailesi olur bence.

    bu seneki 14 ile normal iphone ailesi üvey evlat olmuş. gerçi apple 3-4 senede bir telefon değişikliği olduğunu biliyor ve buna göre ürün çıkartıyor. 3-4 sene önceye göre her türlü mantıklı bir telefon olduğu için çok da kasmamışlar. ancak fiyattan ötürü pro almayan biri gider 13 alır geçer. bu kadar küçük bir upgrade'e 200 dolar ekstradan vermez. geliştirme o kadar az ki ne yazacağımı bilemedim yenilik olarak zira neredeyse yok. verecek olan adam da gider pro'ya geçer.

    genel olarak fiyatların artmamış olması ise çok iyi. bu seneki onca krize ve enflasyona rağmen usd olarak fiyat artışına gidilmemiş olması çok olumlu. araba kazası algılama çok güzel, sos call ise apple'ın sinekten yağ çıkartmaya çalıştığı bir alan olacak belli ki. tutmaz diye düşünüyorum. ilk birkaç sene ücretsiz dendi satır arasında. sonrasında buna da bir üyelik çıkacak belli ki. çünkü bir call center da kurmuşlar bu iş için. sos call için ücretli üyelik almak ise rezillik. sorsan insan hayatı için iş yapıyorlar ama parasını verirsen. tam bir abd şirketi işte!

    bu sene yeni kılıf vs. gibi hiçbir şeyden bahsetmediler. genel olarak ne bekleniyorsa o oldu, bitti. bu şekilde devam ederlerse zaten artmış olan sıkıcılık devam edecek ve ilgi iyice azalacak. oysa apple'ın bu tanıtımları şirket geleneği olarak çok önemliydi 80lerden beri. tim efendi kendi sıkıcılığını buraya da getirmeyi başardı nihayet. ayrıca o her vurgu yaptığında yaylanan bacağını senin... umarım şu adam emekliye ayrılır da biraz daha güzel şeyler izleriz. jonny ive gitti, craig federighi'yi görmedik, bir süredir eddie cue abimiz yok yavşak gülüşüyle, phil abimizi ve göbeğini yine göremedik, oyun ekipleri gelip şov yapmadı. sönük oğlu sönük oldu yani. tim bir sal artık şu firmayı allasen, yeter.

    bu arada son bir söz de katlanır ekran isteyenlere edeyim. samsung'un en son katlanır ekranlı telefonunu berlin'de inceledim, bence tek kelimeyle rezalet. bir kere o kat yeri asla dümdüz olmuyor, elin bile takılıyor. ütü izli telefon ekranı mı olur? neresinden baksan saçma. o yüzden böyle bir ürün gelmemesine sevindim. apple çünkü çıkarırsa mecbur bırakır bizi ona geçmeye, o da kötü olurdu.

  • kavga için 10 yıl verildiğini düşünenler var sanırım. cezadaki en büyük kalem "kişiyi silahla hürriyetinden alıkoyma". kişiyi evine çağırıyorsun, arkadaşlarınla beraber biber gazı sıkıp, zorla bir odaya kilitleyip, hep beraber dövüyorsun. sokak kavgası değil bu olay. biraz okuduğunuzu iyi anlayın ve değerlendirin. o odada kızın kaçacak hiçbir yeri yok ve tek başına kaldığı için kızı orada dilim dilim kesseler kimsenin haberi olmayacak.

  • "dünyada hepimiz sallantılı,korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz.tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.tramvaylardaki tutamaklar gibi.uzanır tutunurlar.kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına.çocuklarına tutunanalar vardır.herkes kendi tutamağının en iyi,en yüksek olduğuna inanır.gülünçlüğünü fark etmez."
    ......

    "kelimelere herkes kendine göre bir anlam,bir değer veriyor galiba.bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dili konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?"

    hani selim ışık anlatmadan anlaşılmaya aşık,karşılıklı susacak insanlar bunlar.

  • premier lig'i şampiyon manchester united'ın bir puan arkasında ikinci tamamlayan; overmars'lı, bergkamp'lı henry'li arsenal'ın kupa 3'te mücadele ettiğini öğrenmemizi sağlayan büyük resmi görmüş bir fenerbahçeli hedesi.

  • kucuk olcekli tipik turk esnafidir. alisverise gitmissinizdir ve misal kazak alacaksinizdir. kazagi denersiniz, hosunuza gider ve almaya karar verirsiniz. ancak hemen hemen her turk insani gibi pazarlik yapacaksinizdir dukkan sahibiyle etiket fiyati uzerinden indirim yaptirabilmek icin. olaylar gelisir;

    siz: "bu kazak guzelmis? etiket fiyati uzerinden ne kadarlik bir indirim yapabilirsiniz?"
    esnaf: "valla, biz, bize gelis fiyatiyla satiyoruz bu kazagi" (ic sesiniz: at yalani .... inanani seklindedir)
    siz: "olur mu ya? bu cok pahali. alaman ben bu kazagi bu fiyatiyla. yapin artik bir indirim (israrlar, israrlar, israrlar)."
    esnaf: (imana gelir) "tamam o zaman bakalim ne yapabiliriz" der

    ve hastasi oldugum surec baslar. esnaf, masasinin ustunde duran devase hesap makinesini (devasa hakikatten, boyle kafam kadar, devasa olmasina devasa ancak ironik bir sekilde ancak dort islem yapabiliyor) alir ve diffirential equation cozermis edasiyla bir o tusa bir bu tusa pasar. derin dusunur. ve

    esnaf: "valla en son bu olur, daha azi bizi kurtarmaz" der ve hesap makinesinde cikan sayiyi size gosterir. (ic sesiniz: hani lan size gelis fiyati buydu? seklindedir ve hala inanmazsiniz o kadar cok tusa basip bu sayiyi bulmasina)
    siz: "tamam o zaman aliyorum" der, odemenizi yapar ve iyi gunler dileyerek dukkandan ayrilirsiniz. esnaf ise bir sonraki musterinin gelmesini ve bu baglamda bir sonraki hesap makinesini kullanimini dort gozle beklemeye koyulur.