ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 haziran 2019 anadolu efes'in biralı kutlaması
-
yaşasın eski türkiye, yaşasın efes pilsen.
psy'ın paylaştığı istanbul fotoğrafı
-
koreli bir kız ''omg beautiful city ... have a good one ^_^'' yazmış altına.
ya biz hariç dünyanın ölümüne iyimser olması ile açıklanır bu durum, ya da bu kızımız kore'nin çemişgezek ilçesinden.
tekel bayii işleten kadına sarkan yabancı
-
yabancı uyruklu denince kafamda hala turist canlanıyor. kaç yıl geçti hala aşamadım şunu.
habeş maymunu bir sığınmacıya dersini veren abladır.
delfi kahini
-
"orakl"ların yaşadıkları veya geçerli oldukları dönem mö 700 ile ms 300 arasındaydı. sözcüğün üç anlamı vardır ya da üç şeyi tanımlar; birinci anlamda "orakl" tanrıların konuştuğu kişidir, ikinci anlamda geçerli yani güncel olan tapınak veya çekinilen, saygı duyulan tanrıdır, üçüncü anlamda ise tanrı tarafından kahin aracılığı ile verilen cevaptır. batı anadolu'nun yani iyonya'nın bağrında bulunan söke yakınlarındaki didim apollo tapınağı 1700 öncesine kadar yaklaşık ikibin yıllık bir "orakl" merkeziydi. antik dünya'dan günümüze gelen bu baş döndürücü tapınak, geçmişe terk ettiğimiz ve unuttuğumuz görkemin ve de gizemin muhteşem bir örneği olarak gözlerimizin önünde hala durmaktadır.
bbc'nin terör olayından 2 dk sonra yayın yapması
-
bu saldırı beşiktaş gibi ücra, kimselerin uğramadığı adeta bir çölde gerçekleştiği için haklı serzeniştir. hele ki bir beşiktaş maçı sonrası kameraların orada olması kadar anormal bir durum yoktur. gene büyük resmi görenler tarafından sobelendin bbc.
yaran fıkralar
-
papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:
''gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı? ''
zangoçta derin bir sessizlik... papaz iyice köpürür...!!!
''sana soruyorum be adam! duymuyor musun beni?
'hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
"olacak şey mi! iki adım öteden beni duymuyorsun..''
zangoç bıyık altından güler:
'' isterseniz yer değiştirelim anlarsınız...''
yer değiştirirler. bu kez zangoç seslenir:
''kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?"
papaz (mırıldanarak):
''hakikaten yahu! buradan hiç bir şey duyulmuyor''
il milli eğitim müdürlüklerinden ekşisözlük yazısı
-
biri saçma sapan bir tweet atınca #haddinibiltwitter demek gibidir.
ekşi sözlük hakkında soruşturma başlatılması
-
tecavuzculer.. katiller ve uyusturucu kacakcilarina acacak degiller ya!
400 evi olan adam
-
atası, dedesi çeviriyor arsayı içine bir gecekondu, seçim zamanı imar affı sonra müteahhide ver zincir reaksiyonu şeklinde devam eden sebepsiz, haksız zenginleşme silsilesi
geçmişten günümüze onlarca imar affı çıkmış, çöken, çeviren, kaçak kat çıkan onlarca kez ödüllendirilmiş, torununa kadar ödüllendirmişler adamı. sen ise bu barzonun sadece bir dairesini satın alabilmek için yıllarca çoluk çocuğunun rızkından kesiyorsun buna rağmen alamıyorsun belki de.
tapu kayıtları ülkedemizdeki en sağlam arşivlerdendir. bak arşive ilk sahiplenmeye ve tescile ulaş, sahiplenmesi bu şekilde ise ver buna iki daire sonra gerisini tokiye devredip vatandaşa uygun şartlarda sat. cebinden beş kuruş çıkmadan bir adam 400 daire sahibi oluyorsa burada özel mülkiyetden bahsedilemez, burada bir yanlış vardır.
bizim dedemiz hakka hukuka uydu diye cezalandırılmamız neden?
kadınların yaptığı korkunç hatalar
-
bazi eski sevgililer
takip edilesi youtube kanalları
-
tiny house giant journey
karavan tarzı gezi/yaşam meraklıları için harika bir site. bir çift kendilerine yaptıkları taşınabilir evleriyle kuzey amerikayı gezmeye karar veriyorlar. gezileri sırasında da yine amerika'da kendileri gibi kimler var diye araştırıp buldukları kişilerin taşınabilir tasarım harikası evlerini tanıttıkları videolar çekiyorlar. video ortamının samimi ve sıcaklığı bi yana çok farklı kafalar var hayret ederek izliyor insan. özenmemek mümkün değil.
kara murat'a sırayla saldıran bizans askerleri
-
kara murat/malkoçoğlu filmlerinin vazgeçilmez bir ikilemidir. buna göre siyah elbiseli hain bizans askerleri (en az 10 kişi) kara murat'la karşılaştıklarında, kahramanımıza mutlaka sırayla saldırırlar. biri kara murat'ın üstüne atlayıp folloş olurken, elleri silahlı diğer askerler oldukları yerde sallanaıp sıralarını beklemektedirler. biri de demez mi ki arkadaş sen arkadan tut ben vereyim kılıcı, vereyim topuzu. yok olmaz. illa ki teker teker olacaktır. hatta bu öyle bir hal almıştır ki, kendi sırasında kara murat tarafından öldürülen bazı askerler, kara murat başkalarıyla dövüştüğü sırada çaktırmadan yerde yuvarlanarak kadraj dışına çıkmakta ve yepyeni bi asker edasıyla tekrardan saldırmaktadırlar (kalifiye eleman eksikliği var tabi). bu bazen öyle bir hal alır ki karamurat biriyle dövüşürken, arkasını döndüğü sırada bile bu bizanslılar bir şey yapmadan beklerler ellerinde kılıçlarla. sonra yok koca bizans neden yıkıldı, yok istanbul aslında konstantinapolis... iyi valla.