ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 ocak 2021 öykü serter'e soruşturma açılması
-
ağzını açan herkesi soruştursalar çok daha kolay olacak, tek tek zor oluyordur böyle. önce ankara barosu*, şimdi bu.
izmir'de 30 ekim'de meydana gelen depremde yaşananlara ilişkin iktidara eleştirilerde bulunan sunucu öykü serter hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
özetle şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar demişti.
düzenleme: şereftir tweeti atmış soruşturmaya karşı.
konuşmanın tümü:
bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. peki… deprem allah’tan ama insana verdiği akıl da... birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. sen tedbirini al gerisi allah’tan deriz. yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. kadere rıza başka bir şey...
depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili... deprem vergilerini çalan - evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!"
iktidarı ayrı, muhalefeti ayrı... itişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. sarayın günlük harcaması 10 milyon, izmir’e çıkan ödenek 5 milyon! sadaka mı veriyorsunuz bu nedir allah aşkına? milletin a...koyacağız diyen cengiz'in affedilen vergisi 425 milyon!
şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘ayda'nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar."
detay.
bizim geleneklerimizde dudaktan öpüşmek yok
-
-evet, onun yerine tecavüz ve 13 yaşındaki kızlara hallenmek var.
öğrenciyiz 2 lahmacun fazla yollar mısınız
-
öğrenci olduğum dönem param bol olunca keyif yapmak için lahmacun gömerdim. bunlar lahmacunu fakirlikten yiyor. vizyon.
31 ağustos 2020 avrasya cumhurbaşkanlığı anketi
-
akpli veya chpli değilim. özgürce yaşayabileceğim bir ülke istiyorum sadece.
imamoğlu aday olursa mecburen oyveririm.
yavaş aday olursa seve seve oy veririm.
şener aday olursa oflaya puflaya oy veririm.
gül aday olursa oy vermeye gitmem. davutoğlu da aynı şekilde.
imamoğlu veya yavaş cumhurbaşkanı olmalı.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
renkli göz deyince neden herkesin aklına mavi ve yeşil geliyor? kahverengi sayımı amk.. ?
5 ekim 2015 istanbul trafiği
-
2000 tl maaşla 1356 ay vadeli araba alıp her deliğe onunla girmeye çalışan zırtapoz çomar beyaz yakalılar yüzündendir.
instant crush
-
sözleri çok anlamlıdır:
sfkdsjdlkjsaşfjsoıgasdajal alone again
qdrquyrwauısghdadsaasf everyday
zcxajkdsajksbhzx being a friend
asfkjdfgkljsfalgj awaayyy...
daft punk'ın en iyi parçalarından biridir.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
tarih : ocak 2005
mekan: eskisehir tramvay, nam-ı diğer estram
tramvay aniden yavaşladı. her daim kalabalık olan araçta bulunan insanlar bu yavaşlama sonrası istemsiz adımlar attılar. derken birileri bişeyler dedi gel görelim ne dedi:
-(birisi) tramvay birine çarpıyodu son anda durdu *
-(bir kız) evet evet ama olsun tramvayın her ay 4 kişi öldürme hakkı varmış *
akabinde dayanamadım koptum gülmeye başladım. çevremdeki insanlar da gülüştüler. ama onların gülme sebebi az önce kızın söyledikleri değilmiş. onları güldüren kızın konuşması sonrası oturan yaşlıca bir bayanın şu sözleriymiş:
- iyi olur valla zamanla şu kalabalıktan da kurtuluruz. (tramvay ayda 4 kişiden zamanla eskişehiri yutar diye düşünüyor hanfendi) *
30 kilo domates alıp kışlık malzeme hazırlamak
-
benim için her sene tezahür eden bir durum. bu sene ise, 30 kilo domates, 20 kilo patlıcan, 25 kilo taze fasulye, 30 kilo sivri biber, 10 kilo kırmızı közleme biber, 25 kilo bezelye ile kapadık konserve sezonunu. sayılar abartı değil maalesef, bu ürünlerin hepsi kilo kilo yıkandı, soyuldu, ezildi, doğrandı. bu süreçte hiçbir teknolojik aletten yardım almadık, yani soyma doğrama yıkama tamamen annem ve ben tarafından gerçekleştirildi.
koskoca 1 günü, haftalık tek izin günümü, sabah 7'de kalkıp gece 12'de yatmak suretiyle bu işe ayırdık. en gıcık iş ise, kaynatılan domatesin kaynar halde kavanozlara doldurulmasından sonra kapağının sıkıştırılması olayı. çünkü mutlaka hayvani bir güçte sıkışması lazım ki hava alıp bozulmasın soğuyana kadar.
velhasıl toplamda 72 kavanoz+29 poşet buzluğa atmalık olarak bitirdik konserve işlemini.
yani daha evlenmeden, annem sağ olsun, nene gibi yetiştirdi beni.
edit: mesajlarınız sağ olsun, entry 3 nokta gibi görünüyordu neden anlamadım. şeyler'den kopyaladım tekrar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ilkokuldayken derste duyulan “malazgirt savaşıyla anadolu’nun kapıları türklere açıldı.” cümlesi ve zihinlerde oluşan o devasa kapı. seni de unutmadım...
sevgilinin söylediği unutulmayan sözler
-
yine bir cumartesi gecesi ve elbette kingo disco eşliğinde bira içiyoruz. "at gibi kadın" muhabbeti geçti programda, sevdiceğimi şöyle bir süzdüm. "hayırdır ata mı benzettin?" dedi. güldüm ama cevap vermedim. bir süre sonra "çok içtin bu gece." dediğimde söylediği söz şuydu sevgili sözlükçüler, hala unutamıyorum:
"atın ölümü arpadan olsun."
bebişim benim.
art deco
-
bioshock adlı bilgisayar oyununda mükemmel bir şekilde kullanılmış sanat akımıdır. oyunun heryerinde art deco'dan izler görmek mümkün. afişler, mobilyalar, binalar hatta oyunun menüleri bile buram buram art deco kokar. art deco seven bir insan sırf bu nedenden bioshcok oynayabilir ve bioshock oynamış bir insan sırf bu yüzden art deco sevebilir.
ayrıca (bkz: bioshock)
annesi temizlikçi olanların yaşadığı burukluk
-
bütün fakirlerin hırsız olduğunu iddia eden tiplerin iddia ettiği burukluktur.
alnının teriyle kazanıp burslu okuduğu okulda, annesinin helal parasıyla yediği yemek burukluk değil gurur kaynağı olabilir mi? hiç böyle düşünmüş müydün?
yıllar sonra gelen edit: başlık sahibi umuyorum ki yazdıklarından utanmış ve kaçmış.