ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: anneme verdiğim akıl almaz ayar
1. - ben dışarı çıkıyorum
-çıkamazsın,
-izin istemiyorum ki, haber veriyorum.
babam: ooooo şakşakşak
5. baban niye 31 çekiyo lan uluorta
-----
ahaha
yarım saattir salak bir tebessümle bakıyorum etrafa.
domuz burger yediği için günlerce kusan adam
-
domuz eti yemeyecek kadar müslüman, psikolojim bozuldu artık yemiyorum ayağına tazminat kovalayacak kadar düzenbaz şahıs içerdiğini düşündüğüm haber.
instagram'daki fantastik bebek maması muhabbeti
-
biz küçükken kanepeye falan sıçıyoduk çocuklardaki lükse bak dedirten muhabbet.
dolapta maddi durumla dalga geçen satıcı
-
olm adam insan gibi ölçüsünü sormuş ürünün. bunda yanlış bir şey yok ki 50 liralık bir bok alıyorsan bile ölçüsünü bilmek hakkındır amk. satıcının gereksiz ukalalığı.
satıcının 50-60 tl için bunlara vaktim yok deyip de dolap uygulamasında satış yapması da ayrıca komik. *
3 numara kesilmiş saçlarla bile güzel olan kız
-
kemoterapi gören eşimdir..
merak edip mesaj atanlar çoğaldığı için durum editi: maalesef...
hayata dair iç burkan detaylar
-
4 yaşından daha büyük değilim. diş hekimi annem, ben küçük olduğum için evimizin bir bölümünü muayenehane olarak kullanıyor. bir gün yaşlı bir dede geliyor. elma şekeri yanaklarından yaşlar akıyor, belli ki çok ağrısı var. annem hemen gerekenleri yapıyor, ağrısını dindiriyor. ama dedenin gözleri kurumak bir yana, barajlar dolduruyor. çocuk aklımla çözemiyorum n'oluyor, acaba o da diğer hastalar, çocuklar gibi korkudan mı ağlıyor. peki neden gözleri-yaşları yerde, anneme dualar mırıldanıyor? sonradan öğreniyorum tedavi bedelini ödemeye gücünün yetmediğini. ve hatırlıyorum, yine gözleri yerde, bana, sattığı elma şekerlerinden verdiğini. ve unutmuyorum, ertesi sabah, ertesi hafta, ve onun da ertesi haftalar, kahvaltıda o dedenin köyünden gelen kar beyaz yumurtalar yediğimizi.
aradan bir sene kadar geçiyor. televizyon izliyoruz. dışarısı kar fırtına. kardan adam yapmak için havanın az biraz durulmasını beklerken biz, kapı çalınıyor. kapı açma heveslisi ben, uça koşa kapıyı açıyor şaşkınlıkla bakıyorum. "aa o dede", yanaklarından tanıyorum. ellerinde yine elma şekerleri, bembeyaz köy yumurtaları. ama bir şey daha var bu sefer; bir çok insanın ödeyemeyeceği, kimisinin de ödeyebileceği halde, dişlerini yaptırdıktan hemen sonra kayıplara karıştığı için ödeyemediği o parayı, ak dede, pembe yanak dede, elma şeker satan, köyünden gelen yumurtalardan torunlarına üç-beş arttıran dede, gece gündüz demeden çalışıp, belki biraz daha ağarıp, biraz daha kızarıp biriktirmiş, parayı anneme uzatıyor. gözleri hala annemin gözleriyle buluşamıyor. ağlayacak gibi oluyorum, boğazımda yumruk var, beceremiyorum. anneme bakıyorum, gözlerinde renkler, resimler, kelimeler; ha düştüler, ha düşecekler. "ama ben o parayı sana helal ettiğimi defalarca söylememiş miydim ah amcacım" diyen annem değil, annemin sesi bu değil.
hala elma şekeri yerken bir tuhaf olurum.
daniel faraday ile tutamıyorum zamanı
osmanlıcada kelime türetme ekleri
-
'yapan, eden' anlamını veren, farsça kökenli -kâr:
(bkz: bestekâr)
(bkz: güftekâr)
(bkz: sahtekâr)
(bkz: hilekâr)
(bkz: günahkâr)
sıfat ve zarf türetmede kullanılan -ane:
(bkz: dostane)
(bkz: naçizane)
(bkz: cansiperane)
(bkz: azimkârane)
(bkz: amiyane)
'tarzında, usülünde' anlamına gelen -vari:
(bkz: amerikanvari)
(bkz: donkişotvari)
sessiz harfi çiftledim marka oldu
kalitesiz insanların övündükleri şeyler
-
doğuştan sahip olduğu bütün değerler; ırkı, dini, mezhebi, memleketi, cinsiyeti, ten rengi, dış görünüşü, burcu... bunlarla övünmek, gocunmak, insanları yargılamak insanı kalitesiz yapar mı bilmem ama çok saçma.
geç gelen edit; birkaç imla hatası.
kılıçdaroğlu'nun gelsinler tutuklasınlar çıkışı
-
az önce twitter'dan 3 büyükşehir bld başkanıyla birlikte
1- kapanan havalimanı
2- limana müdahale
3- tır yardımı
şeklinde yaptığı 3'lü kombodur.