hesabın var mı? giriş yap

  • tahmini örnek bir diyalog:

    yarışmacı: ben parayı alıp çekilmek istiyorum
    ilber ortaylı: son kararınız mı?
    yarışmacı: son kararım
    ilber ortaylı: bu cehaletle, buraya kadar yine iyi geldiniz, takdir ettim.

  • esnaf kan ağlamasın diye gariban vatandaş ucuza yemek yemesin, taksi plaka sahipleri daha para kazansın diye diğer tüm alternatifler dövülsün, yasaklansın. olacak iş değil.

  • 31 yaşına gelip sözde yuvayı kurmuş, üstüne çocuk da yapmış, dışarıya verdiği mutlu karı-koca imajının basit bir aşko-kociş instagram postu sahte olduğu gerçeğinin bilincindeki mutsuzluğu ve tedirginliği yaşayan insandan kat be kat huzurlu, mutlu, gerçek bir insandır. hayırlı olsun.

  • askerde sık sık parti yapardık. parti dediysem askeriyenin yanındaki lojmanın marketine belli saatlerde girme iznimiz vardı. oradan cipsler kolalar alıp gazinoda toplanıp yer içer eğlenirdik. o markette kiloluk çiğ köfte, lavaş falan da olurdu. haliyle partimizin starı da çiğ köfteydi. genelde de lavaş yetmezdi. tabi o zamanlar böyle doritoslu dürümler ortada yok. arkadaşlardan birisi lavaş bitince doritosun üzerine koyup yemeye kalktı. tadının harika olduğunu söylese de hepimiz iğrenir gözle izledik onu. sonra birisi daha cesaret etti. o da çok beğendi. birisi daha birisi daha derken hepimiz bu eşsiz tadı denemiştik. artık partilerimizin starı doritoslu çiğ köfte olmuştu.

    zaman böyle akıp gitti biz terhis olduk. terhisten bir kaç ay sonra gördüm ki komagene bu doritoslu dürümleri listesine eklemiş. o yüzden hiçbir zaman kim olduğunu bulamadım ama bu fikri komagene'ye veren kişinin benim devrelerden birisi olduğuna eminim.

  • bu trene binmeyi düşünenler için faydalı olacağını düşündüğüm bazı detayları paylaşayım:
    - öncelikle mümkünse yaz mevsiminde gitmeye çalışın. çünkü manzara çok daha güzel oluyor. internetten hem yaz, hem de kış manzaralarına bakarak da dediğimi görebilirsiniz.
    - tren myrdal isimli istasyondan kalkıyor. bu istasyon dağ başında yerleşim olmayan bir yerde. sadece aktarma için kullanılıyor.
    - myrdal istasyonuna oslo ya da bergen'den ulaşabiliyorsunuz. ancak şöyle bir detay var. oslo'dan son kalkan trene binerseniz gece 3.30 gibi myrdal'a ulaşıp geceyi istasyonda geçirmeniz gerekir. bergen'den gelen tren ise, flam trenine göre ayarlanmıştır. istasyona vardıktan 10 dakika sonra flam trenine aktarma yaparsınız.
    - ben oslo'dan gittiğim için geceyi istasyonda geçirdim. istasyonda ücretsiz wifi, son derece temiz lavabolar, yiyecek içecek aparatı ( fiyatlar çok pahalı ), ve tam 10 tane bank var. biz 3 arkadaş gittik ve bizden başka kimse yoktu, bu nedenle yatacak yer sıkıntısı çıkmadı. ama yoğun sezonda ne olur bilemem.
    - flam için bergen çıkışlı özel turlar satılıyor, bu turlardan fiyat kıyaslaması yaparak almanızı öneririm. bu turlar flama kadar gidiş dönüş tren biletini, flam'da tekneyle fiyord turunu ve flam köyüne otobüsle geziyi kapsıyor.
    - tur almadan gidecekler için ise şunları söyleyeyim: myrdal'a olan tren biletini internet üzerinden alıp trene binmeden önce istasyondaki kiosklardan yazdırın, bilet uçak bileti gibi hem kategorilere göre fiyatları var, hem de tren tarihi yaklaştıkça fiyat artıyor. zaten internetten almasanız bile istasyonlarda bilet gişesi yok, yine kisoklardan kredi kartıyla almanız gerekir.
    myrdal-flam biletini ise myrdal'dan gidiş dönüş olarak alın, önceden almayın, istasyondan alacaksınız. internete göre sanırım 50 norveç kronu daha ucuz oluyor. her ihtimale karşılık norveç'e gitmeden norveç tren yollarının uygulamasını telefonunuza indirin sanırım kısaltılması nbs oluyordu. zira gittiğiniz tarihte bu koşullar değişmiş falan olursa uygulamadan bileti alıp, yine uygulamadan kondüktöre gösterebiliyorsunuz. ( gösterme seçeneği trenin hareket saatinde aktif oluyor ve gösterince bilet kendini uygulamada kullanıldı olarak işaretliyor ) yer bulamama gibi bir durum söz konusu değil zira kontenjanlı veya koltuk numaralı bilet satılmıyor, bulduğunuz yere oturuyorsunuz. kışın 5 vagonlu trenin birisi ancak doluyor zaten.
    fiyord turu yapacaksanız mutlaka internetten tur alın, flam'da ki acentede en ucuz tur 450 krondu, bu nedenle biz binmedik. ama sefer çeşidi ve fiyatlar döneme göre oldukça değişiyormuş, araştırın.
    flam treni limanda duruyor, buradan flam köyüne yürümek çok zor, hatta imkansız, ama belediye otobüsleri var sanırım bir saat aralıkla falan geliyor, onunla gidebilirsiniz.
    - flam treninin son durağı olan liman oldukça küçük bir yer. demiryolu müzesi var, gezmek ücretsiz. hediyelik eşya dükkanı var, çok kısıtlı saatlerde açık ve oldukça pahalı ama bol çeşit var. en ucuz magnet 50 kron. yeme içme için 3-4 mekan var fiyatlar oslo ile aynı. yani turistik yer diye fiyat artışı yok ama norveç zaten yeterince pahalı. en önemlisi koop market var, gezginlerin norveç için can simidi, ihtiyaç duyacağınız herşey burada var, fiyatlar diğer yerlere göre uygun. istasyonun içi ferah ve ücretsiz wifi var. turizm ofisinde oldukça detaylı haritalar mevcut.
    - liman bölgesi 1 saatte geziliyor. bunun dışında trekking rotaları var. ama bunun için mevsimin yaz olması gerekiyor ve yabani hayvan uyarısı var.
    - biz aralık ayında gittik, kışın ayrı bir manzarası var tabi ama bence yaz manzaraları çok daha güzel. deniz kenarı olduğu için olabilir, dondurucu bir soğuk yoktu, rahat gezdik.
    - flam'a ilk trenle gidip, son trenle dönebilirsiniz. aktarmalar için korkmayın trenler dakik ve olası bir gecikmede flam treni beklenir mutlaka, çünkü myrdal aktarma saatleri hep flam trenine göre ayarlanmış.
    - konaklamak için hostel ve otel var ama konaklamaya gerek duyulacak bir yer değil. ama ben kafaya reset atmaya gidiyorum, kafa dinleyecem derseniz aradığınız ıssızlık tam olarak burada var.
    - bonus bilgi: myrdal'a giden gece trenlerinde ( zaten ilk flam trenine binmek için gece yol almanız gerekecek ) tüm koltuklara birer adet süper kaliteli uyku seti konuluyor. içinde battaniye, şişme yastık, göz bandı ve kulak tıkacı var. biz dönüş treninde alırız diye almadık, meğer sadece gece trenlerinde varmış, dönüşümüz gündüz olunca alamadık bu setten, kaçırmayın. hatta boş koltuklardakini de alabilirsiniz.
    - flam treninde herhangi bir ikram-satış yok ama, myrdal'a giden trende restaurant kısmı var. ama fiyatlar norveç ortalamasının da çok üzerinde.

  • zamanında çarkıfelek'te m. ali erbil'le arasında şöyle bir diyalog geçen müzisyen, güzel insan...

    gökhan semiz: patlıcanın s'si...
    m. ali erbil: patlıcanın neresinde s?
    gökhan semiz: sapında abi...

    mekanı cennet olsun.

  • amerikanın 1960'larda ünlü olan roman, hikaye, eleştiri, makale,şiir yazarı. kısa süre gazetecilik yapıp daha sonra yazar olmuştur. en ünlü kitapları rabbit serisidir, "rabbit" lakaplı harry angstorm'un ripleyvari maceralarının 4 ciltlik hikayesesidir rabbit serisi: "rabbit run, rabbit redux, rabbit is rich, rabbit at rest. serinin 3. kitabı pulitzer ödülünü kazanmıştır. rabbit ripley gibi "becerikli", hilebaz, ali cengiz bir karakter değildir, onun en ilginç yönü sınıfındaki tüm insanların yaşadığı olagelen bunalımlardan son anda bir şekilde kurtulabilme yetisidir. normal bir adam sıkıntılı dönemde arabasına atlayıp biraz dolaşır, hava alır, aynı durumdaki rabbit arabasına atlayınca soluğu başka bir eyalette alıverir.
    updike'ın benim bildiğim diğer kitapları the witches of eastwick, brazil'dir. 9 kitap halinde yayınlanmış hikayeleri, şiirleri ve gazete makaleleri ve yazıları ile 20. yy amerikan edebiyatına en çok ürün vermiş edebiyatçılardan biri olsa gerek.

  • 2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
    "bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."

  • kimyasal saldırı olayının üstünden 48 saat geçmeden suriye'nin akdeniz kıyılarındaki 2 savaş gemisinden fırlatılan 50 küsür tomahawk füzesiyle gerçekleşmiştir. bunun hazırlığının çok önceden yapıldığı belli.
    rusya'nın suriye'ye kurduğu hava savunma sisteminin buna nasıl bir tepki verdiğini şu an kamuoyu bilmiyor.

    türkiye tam 7 gün/1 hafta önce apar topar fırat kalkanı harekatını bitirdi.

    aynı gün donald trump damadını ırak'a görüşmeye gönderdi. damat dün döndü.

    rusya tsi gece 01.00 ile birleşmiş milletlere yazılı olarak abd'nin suriye'ye müdahalesine karşı önlem almasını ve uyarıda bulunmasını; bunun kesinlikle karşısında olduğunu bildirdi.

    çin halk cumhuriyeti devlet başkanı 2 saat önce donald trump ile florida'da buluştu.

    ben kendi bilgim dahilinde dünya tarihinde hiç böylesine karmaşık bir konjonktür görmedim, okumadım.
    rusya'nın da, abd'nin de, türkiye'nin de hem iç hem dış politikası karmakarışık ve kaos içinde.
    abd'de; içte, trump'un rus projesi olduğu konuşuluyor. trump'a kamuoyu desteği az. dış politikada bir kimliksizlik var.
    rusya'da; içte gitgide artan kaynağı belirsiz terör ve misilleme var. bu da putin'e olan kamuoyu desteği azalttı. dışta ise ukrayna ve suriye politikasından ötürü başta nato olmak üzere üstüne gelen hatta içinde küçük enişte tayyip'in bile arasıra yer aldığı bir kesim var.
    türkiye de iç politika da dış politika da toz duman olmuş durumda kimse ülke gündemine yetişemiyor.

    peki ne olacak?
    bu liderlerin iç politikalarında güvensizlikle karşı karşıya olduğu için dış politikada geri adım atacak, sükunetli davranacak lüksleri yok. hele de putin'in hiç yok. uçağının vurulmasından, diplomatının öldürülmesinden, patlayan bombalardan beri sükunetini korudu. rus askerler ve siviller öldükçe ülke içindeki desteğini kaybetmeye başladı. bunca olaydan sonra çıkıp da 'ben suriye konusunda geri adım atıyorum. abd'nin dediği olsun.' asla diyemez.

    iki ihtimal var.
    1- ya bu trump'un şekil için ilk ve tek saldırısı olacak ve konu kınamalarla kapanacak. zaten böyle bir durumda abd rusya'ya öncesinde haber vermiştir. trump bir nevi rusya'ya 'biraz füze atıp toplumun gazını alayım, kamuoyunu arkama alayım. sen de müsade et' demiş anlaşmışlardır. ruslar birkaç günlüğüne bombalanacak yerden çekilip savunma sistemlerini kapamıştır.

    2- ya da trump tamamen rusyadan habersiz şekilde saldırıya başlamıştır ve saldırıya devam edecektir. türkiye'de tayyip olmasa bile türkiye ister istemez bu işin bir parçası olacak, incirlik'i açacak. dengelerin aleyhine değiştiğini gören putin mecburen bu durumun karşısına çıkmak zorunda kalacak.
    işte o zaman sonrasını çok merak ediyorum.

  • az evvel bilgisayardaki işlerime yönelmeden bir tv'ye bakayım dedim. ülke tv'de kendisini gördüm.

    "ne demek ya polise karşı gelmek?"

    "çocukken polis görünce saygı duruşunda bulunurdum."

    "türkiye'de demokrasinin bu kadar ilerlediği başka bir dönem olmamıştır."

    filan gibi şeyler söyledi. bilin bakalım ben ne söyledim?