ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
castro'ya dedim ki silahla devrim olmaz
-
(bkz: fidel bastı kahkahayı)
yok o öyle değildi lan.
beşiktaş şampiyon olursa anırırım
-
rasim ozan kütahyalı'nın beyanatı. ahmet çakar ayarı verdi:
-senin anırmana gerek yok ki.
15 temmuz 2016 kılıçdaroğlu'nun kaçış anı
gülüm.net'teki insanları gülmekten çıldırtan fıkra
-
(bkz: gulum.net'e girmek)
yeni 007'nin kadın olması
-
tupac‘ın hayatını anlatacak bir filmde tupac‘ın beyaz bir aktör tarafından canlandırılması kadar saçmadır.
edit: bazı arkadaşlar “neden tupac?” diye soruyorlar. siyahi bir örnek olsun istedim. muhammed ali, martin luther king, malcolm x de olabilirdi. bazı arkadaşlar ise “beyaz aktris” olsun diyorlar, işler o noktaya gelecekse o da olabilir yani.
istanbul is the new cool
-
"çıkar telefonunu." diyen çizgili tişörtlü milli irade dayıları yok, türbanlı bacılarım yok, haftada 6 gün, günde 10+ saat çalışarak asgari ücret alan insanların bindiği kalabalık metrobüs yok.
bu mu gerçekten istanbul?
caz ile blues arasındaki farklar
-
caz new york'tur blues mississippi'dir.
anlayacağınız şekilde yazayım. caz sanat müziğidir, blues halk müziği.
jazz ve blues birbirine benzeyen; ancak ayırt edilebilirliği yüksek iki müzik türüdür. en temel fark ise enstrümanlarda ortaya çıkar. blues’da ağırlıklı olarak gitar kullanılırken jazz’da bas, saksafon ve piyano ön plandadır.
tüm zamanlarda en büyük etkiyi yaratan jazz sanatçılarına nat ‘king’ cole, ella fitzgerald, louis armstrong, charlie parker, billie holiday, coleman hawkins, nina simone ve frank sinatra; blues sanatçılarına ise b.b. king, stevie ray vaughan, john lee hooker, ray charles, t-bone walker, muddy waters ve lightnin’ hopkins örnek verilebilir.
‘hissedilmeyen hiçbir şey jazz olamaz, jazz olmayan hiçbir şey gerçek değildir, eğer gerçek değilse, müzik de değildir.’
bb king
man adası türkmenleri
-
13.yüzyılın başlarında çaka bey'in kardeşi tonyukuk kaptan komutasında 3 kadırga dolusu türkmen cebelitarık'ı geçerek irlanda denizi'nde korunaklı yapısını beğendikleri man adası'na çıkarlar ve bir koloni kurarlar. ardından gelen moğol istilası, anadolu selçuklu devleti'ni yıktığından zaman içinde bu koloni ile irtibat kesilir. bu küçük türkmen kolonisi yüzyıllarca kah irlandalıların kah ingilizlerin baskısı altında inim inim inler ancak türkmenliklerinden ödün vermez. nihayet adam gibi bir lider yüzyıllar sonra bu bir avuç türkmene yardım elini uzatır ve aile efradı ile beraber maaşlarından arttırdıkları 3-5 kuruşu göndererek adadaki türkmen varlığının devam etmesini sağlar.
her sabah duş alıyor kahvemi içiyorum
-
her sabah komşumuz bay adams'ın çim biçme makinesinin sesiyle uyanmamla birlikte gerçekleştirdiğim eylemdir...
lanet olası ihtiyar bir günde çimleri biçmesen ne olur sanki !!!
2 ekim 2007 cska moskova fenerbahçe maçı
-
alex'in attığı golde spiker "alex, alex, alex, alex, samba, samba, samba" şeklinde bağırdı.
diğer memleketlerde de böyle midir acaba? o ülkeye göre yabancı olan bir futbolcu gol atınca spiker o futbolcunun yöresel dansını haykırır mı? dert oldu bana.
ispanya'da nihat gol atınca spiker "halay, halay, halay" diye bağırıyor mu acaba? n'olur bağırsın. :(
sınav kağıdında hocaya not yazmak
-
5. kez aldığım iletişim araştırmaları dersinin finalinde artık isyan ederek, mine şen hocaya hitaben "hocam şu sınavı geçeyim, kızım olursa adınızı vereceğim" notu düşmüştüm. hiç unutmam sınavı geçip mezun olunca; hocam, "geçtin ve kızına daha güzel bir isim koyabilirsin" diye mail atmıştı. dünya döndükçe unutmam...