hesabın var mı? giriş yap

  • bu kadar seçim harcamasını ceplerinden ödeyecek değiller ya. kim ödeyecek peki?

    1.sigara içenler
    2.alkol kullananlar
    3.utanmadan kıyma alıp yiyenler
    4.terbiyesizce evine sebze sokanlar (en tehlikeli güruh bu)
    5.arabasına benzin alan ahlaksizlar
    6.traktörüne mazot alan çiftçiler
    7.
    8.

    diye gider bu liste.

  • üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.

    8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.

  • günümüz post-modern anlayışın zerk ettiği ve hatta dayattığı bir absürt vak'a.

    tanığı tanıklıktan, anıyı "an"dan, ispatı hakikatten değerli görmek.

    atmosferin, yerini piksellere bırakması.

  • diyanet işleri başkanı'nın son tespitidir.

    https://twitter.com/…akis/status/676537001617858560

    ışid laiklik adına kafa kesiyor, el kaide laiklik adına ikiz kuleleri patlatıyor, hizbullah laiklik adına suikastler düzenliyor, boko haram laiklik adına kızları kesiyor, taliban laiklik adına milleti yakıyor, hamas laiklik adına israil şehirlerine roket yağdırıyor herhalde.

    iran'ın suriye'deki askeri varlığı da, suudi arabistan'ın yemeni işgali de hep laiklik için zaten.

    kaddafi'yi de laikler devirdi, şimdi libya'daki iç savaş da laiklik için çıkarıldı. libya'daki abd büyükelçisini laiklik yanlıları cayır cayır yakmıştı mesela.

    tunus'ta da arap baharı sonrası laiklik için katliamlar yapıldı.

    mısır'da da laiklik kavgası sürüp gidiyor. mursi laiklik getirecekti, karısı çarşaflı generaller mursi'yi de yine laiklik yüzünden devirdiler.

    ama bütün bunlar olurken, laiklik adına savaştıkları belli olmasın diye de allah-u ekber falan diyorlar. batının gizli oyunları işte. lozan'daki bor çıkarmamızı yasaklayan madde gibi...

  • yüzölçümü 1.610.000 kilometre kare olan, güney kutbu’ndan başlayarak antarktik sahil şeridine kadar uzanan bir terra nullius.
    1928-1941 yılları arasında düzenlenen seferlerle amiral richard e. byrd tarafından keşfedilmiş ve adını amiralin karısı marie'den almıştır.

    uzaklığı ve yaşama elverişsizliğinden ötürü hiçbir ülke tarafından istenmemiş.* bölgede varlığını sürdüren tek şey bir abd üssü.

    kaynak

  • öncelikle tebrik ediyorum, güzel bir soru.
    yazar arkadaşların cevap vermek yerine yaratıcı laf sokma çabaları gösteriyorki cevabı pek bilen yok ve bildiğini sananların açıklamalarıda türkiyedeki eğitim sistemini özetliyor.

    şimdi gelelim cevaba,biraz yaklaşın.

    kütlenin uzayı büktüğünü muhmetemelen duymuşsunuzdur.nasıl büker, nereye büker, hayaledemiyor olmanızın sebebi sadece duymuş olmanızdan.
    önce kütlenin uzay zamanı nasıl büktüğünü basit bir deneyle görelim.

    buradaki, çember üzerine gerilmiş branda uzayı, yani boşluğu temsil ediyor.uzayda kütlesi büyük olan cismin,küçük olanı nasılda kendine çektiğini görüyorsunuz.

    sonsuz evrende bir kum tanesi kadar küçük kalan güneş sistemimiz bu çemberdeki branda olsun.
    güneşi merkeze koyduğumuzda, dünyayı kendine araba farına yapışan bir sinek gibi yapıştıracaktır.
    güneşin yoğunluğu dünyanın yoğunluğunun 1/4 ’ü kadar olmasına rağmen,ağırlığı dünyamızın 333.000 katı kadar. güneşin büyüklüğü düşünülünce uzayda sinek tabiri, devede kulak kalır.

    peki neden güneşe doğru düşmüyoruz, işte güzel bir soru daha.
    kendi etrafında dönen cisimler bir momentum üretir.şahane bir merkez kaç kuvveti.
    hayal edebilmek için önce
    buraya bakalım
    kütlenin dönmesi sonucu oluşan merkez kaç kuvveti,yerçekimine nasılda meydan okuyor görüyorsunuz.

    dünyanın kendi etrafında dönmesi, merkezden kaçmak isteyen bu kuvveti oluşturuyor. ama nekadar kaçmak isterse istesin uzayı büken güneşin kütlesi, dünyamızı kendine doğru çekiyor. bu 3 kuvvetin etkisinde kalan minik dünyamız, sonsuza kadar sürmeyecek olan bir kısır döngü içinde. güneşin etrafında dönüyor.

    peki bu üçüncü kuvvet nedir?
    işte bu kuvvet sorumuzun cevabı.
    uzayda 3 aşağı 5 yukarının pek lafı olmadığından en basit tabirle. tüm evrendeki kütlesi olan cisimler gibi, dünyada evrenle aynı yönde düşüyor. işte üçüncü kuvvet bu düşme kuvvetinin ta kendisi.

    güneş tarafından çekilen,çekilme sonucu kendi etrafında dönerek oluşturduğu merkez kaç ile güneşten kaçmak isteyen ve aynı zamanda düşüş halinde olan dünyamız bu kısır döngü sayesinde,boşluk diye tabir edilen uzayda bize göre duruyor.

    aslında tüm evren düşüyor, düşmeyen hiç bir cisim olmadığından referans olarak kullanabileceğimiz bir başlınğıç noktasıda elimizde bulunmuyor. tüm yanılğı bizimle beraber düşen her cismin sabit durduğunu düşünmemizden doğuyor.

    aynı gemide yolculuk eden tesadüfleriz.dönüşüyor ve yaşam virüsünü evrene yaymaya devam ediyoruz.
    rica ederim.