hesabın var mı? giriş yap

  • online satranc ortaminda brezilya'dan bir ablamizla muhabbet sirasinda gum diye patlayan bir soru beni benden aldi.
    "turkler e$$ek zikiyormus dogru mu?" seklindeki soruyu buyuk bir tepkiyle cevaplamis olsam da kendi kendime "oha yani butun dunya duymus anasini satayim" demekten kendimi alamadim (dedim desene kisaca suna hosaf!)...

  • "...birçok kurum, aydın ve duyarlı insan idamın engellenmesi için imza kampanyaları düzenlediler, dilekçeler verdiler. dönemin başbakanı nihat erim, ‘pişman olduklarını söylesinler, kararı tekrar düşünelim’ dedi.

    bunun üzerine deniz beni cezaevine çağırdı ve şöyle dedi: ‘biz suç işlemedik ki pişman olalım. bugün dışarda olsak yine aynı eylemleri yapardık. ne siz, ne de ailemiz bizim hakkımızda böyle bir dilekçe vermeyin’ dedi. biz de pişmanlık konusunda hiçbir girişimde bulunmadık. artık herkes idamı bekliyordu. ben ve diğer avukat arkadaşlarım evimizde elbiselerimizi çıkarmadan bekliyorduk. 6 mayıs gecesi kapımız çalındı. sivil bir görevli ankara savcısı fazıl bey’in bizi çağırdığını söyledi. kapının önünde duran resmi plakalı bir araçla ankara merkez kapalı cezaevi’ne doğru yol almaya başladık. kentin elektrikleri kesilmiş, her 20 metrede bir asker dizilmişti sokaklara. cezaevi avlusunda onlarca askerle birlikte cellatlar dahil toplam 7 sivil 3 gencin idamını izleyeceklerdi. o anı anlatabilmek için büyük bir sanatçı olmak isterdim, yaşadıklarımız gerçekten tarif edilmezdi. önce deniz çıktı sehpaya, ipi boynuna geçirmek istedi ancak başaramadı. son sözlerinden sonra sandalyeyi tekmelemek istedi. sandalye kendi etrafında 3 defa döndü ancak devrilmedi. cellat ayağının altından çekti sandalyeyi. ancak deniz’in ayakları masaya değiyordu. savcının ‘masayı da çek’ diye bağırmasıyla cellat masayı da çekti. deniz birkaç kez çırpındıktan sonra ipte ağır ağır dönmeye başladı. uzun süre nabzının atmamasını bekledik. ardından yusuf’u ve sonra da hüseyin’i getirdiler..."

    http://www.gunaydinaliaga.com/…ws_print.php?id=2254

    evet, doğrudur. deniz gezmiş yaşasaydı reklam şirketi olurdu. kendi ipini çeken, taburesini deviren adam basbayağı reklam yapıyordu çünkü. yirmi sene sonra kuracağı şirketin ilk temelini atıyordu. bu kadar basit bakış açıları. seviye bu derece düştü. adam boynuna geçen ilmiği göze almış, "pişmanım" kelimesiyle hayata dönmeyi elinin tersiyle itmiş sen hala reklam kokan hareketlerdesin ne diyeyim. ilkokul üç seviyesi bile sevimli bir şeye dönüştü yanıbaşınızda artık. cevap vermek zulüm olmaya başladı, bu basit düzeneğe konuşmak, sesin duvardan dönüşünü izlemek çok ama çok acı vermeye başladı...

    ---68'liler advertisement kuşağı sona erdi. beyaz show olanca hızıyla devam ediyor---

  • bütün listesine aşkölçcer gönderdikten sonra;

    "arkadaşlar face'ten size aşk ölçer yolluyo olabilirim sakın yanlış anlamayın virüs falan değil gerçekten yolluyorum manyağım çünkü ben"

  • yeni bir yıl ve geleneksel olarak paylaştığım istatistiklerin 2023 versiyonu ile karşınızdayım. bu veriler emniyet genel müdürlüğü tarafından yayınlanmaktadır. tüik'in haziran ayında yayınladığı istatistiklerden farklı olarak sadece kaza yerinde ölen sürücü bilgilerini içermektedir. tarafların anlaşarak tutanak tuttuğu kazalar da dahil değildir.

    2023 yılında, ölümlü-yaralanmalı kaza sayıları 2022 yılına göre artış gösterirken, trafik cezası sayıları, alkollü araç kullanımı, 5 kez hız sınırı aşımı ya da 100 ceza puanı aşımı sayıları düşüş göstermiş.

    ölümlü-yaralanmalı kazaların 9.021 tanesine bisiklet dahil olmuş-. bu sayı 2022 yılında 8.746, 2021 yılında ise 8.887 olarak kayıtlara geçmiştir.

    ölümlü kaza sayısı: 2.424 (1.919*)
    yaralanmalı kaza sayısı: 232.568 (195.011*)
    maddi hasarlı kaza sayısı: 320.676 (288.118*)
    toplam kaza sayısı: 555.668 (485.048*)

    ölen kişi sayısı: 2.984 (2.282*)
    yaralı sayısı: 354.323 (291.151*)

    ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarının oluş şekline göre türleri:

    karşılıklı çarpışma: 13.403
    arkadan çarpma: 25.918
    yandan çarpma: 77.992
    yan yana çarpışma: 3.995
    duran araca çarpma: 3.363
    zincirleme çarpışma: 1.245
    çoklu çarpışma: 1.436
    engel/cisim ile çarpışma: 10.828
    yayaya çarpma: 37.521
    hayvana çarpma: 1.043
    devrilme/savrulma/takla: 28.106
    yoldan çıkma: 26.062
    araçtan insan düşmesi: 1.907
    araçtan cisim düşmesi: 86
    park etmiş araca çarpma: 2.087

    ölümlü-yaralanmalı trafik kazalarında kusur durumu:
    sürücü: 249.776
    yaya: 25.340
    araç: 3.148
    yol: 940
    yolcu: 1.754

    trafik cezası sayıları:
    yayalara uygulanan: 3.307 (4.714*)
    yolculara uygulanan: 20.280 (23.768*)
    sürücülere uygulanan: 2.989.300 (3.908.687*)
    araç plakasına uygulanan: 18.221.709 (19.175.738*)
    toplam: 21.234.596 (23.112.907*)

    alkollü olarak araç kullanan kişi sayısı: 197.768 (213.662*)
    100 ceza puanını dolduran kişi sayısı: 3.487 (7.848*)
    5 kez hız limitini aşan kişi sayısı: 307 (692*)

    *parantez içleri 2022 yılı verileridir.

    istatistiklerin tamamı

    (bkz: türkiye'nin 2021 yılı trafik kazası istatistikleri)
    (bkz: türkiye'nin 2022 yılı trafik kazası istatistikleri)

  • insanları uyarmak da suç oldu yemin ederim. ne kadar aptalca bir paylaşım, nasıl bir saçmalık? neymiş anneymiş. öldükten sonra annelik göreviniz devam etmiyor. gidip binalarınızı depreme dayanıklı mı kontrol ettirin? asıl annelik görevi budur.

  • adam köylü zaten. doğma büyüme beypazarlı. para ve mevki bozmuyor adamı. imelihin gözlüğü fiyatına 3 takım elbise düzer. dekatlon marka spor ayakkabı giyen adam harama el uzatmaz.

  • gerçek gs gurmeleri bilir ki, rakibi uça kaça gidiyorum havasında iken kendi rolantide giden gs rakibi tökezleyince yılın topunu oynar ve rakiplere ızdırap olur öyle bi akşam bekliyorum.

  • geç? kime göre neye göre geç sen bana onu söyle hele.

    haftanın 2 günü hastanede nöbetçi olan bir sağlıkçıyım belki. belki gece çalışan bir özel güvenlik işçisiyim. barmenim, ikinci öğretim okuyan bir öğrenciyim belki.
    gecenin bir saatinde rahatsızlanan akrabamın, arkadaşımın yanına sırf cebimde taksi parası olmadığı için gidemedim belki hatta.
    hepsini geçtim, sikimin keyfine göre barlarda demleniyorum, sürtüyorum sana ne lan?
    kamu hizmetlerini senin mesai saatlerine, komşu/akraba gezmelerine göre mi ayarlamak zorundayız? normal olmanın kıstası senin uyku düzenine göre mi belirleniyor a benim kınalı cahilim?

    işini gücünü yahut keyfini geceye göre düzenlemiş bir insan elbet otobüs seferi isteyecek o ''geç'' saatlerde.