ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kırklareli üniversitesi logosu
-
türkiye'de yaşamaktan nefret etme sebeplerinden bir tanesi.
mardin artuklu üniversitesi logosu'nun önünde diz çöküp tövbe isteyeceği logo.
çin'de bulunan kumarhaneler ve eğlence bölgesi macau'nun logosunun birebir kopyası.
evet yanlış okumadınız çin'de bulunan kumarhaneleriyle meşhur bir eyaletin logosunu çalmıştır kırklareli üniversitesi.
kırklareli üniversitesi logosu
macau bölgesi logosu
rezilliğin daha detaylı bilgisi için edit:
kırklareli üniversitesi web sayfası
macau hakkında genel bilgiler
eti doğal afet ve acil durum için özel bisküvisi
-
ön edit: başlık buraya taşınmış, orjinal metni aşağıdaki gibi tutuyorum yine de:
------------------------------
eti tarafından geliştirilen ve "eti vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş bisküvi" adı altında üretilecek olan bisküvi. 50 karakter sınırı nedeniyle başlık bu şekilde açıldı.
ulaşılan bilgiye göre eskişehir'deki eti fabrikasında üretilecek olan bu bisküvi bir afet veya acil durum anında hızlıca üretilecek ve ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılacak; afetzedelerin günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılamalarına yardımcı olacak.
işte o kutlu bisküvi
para ile satılamayacak, üzerinde böyle bir ibaresi de var. dolayısıyla market raflarında olmayacak. ambalajı da sarı yapmışlar ben buradayım diyecek belli ki.
yorumum: etinin bu hareketini çok beğendiğimi belirtmek istiyor; saygılarımı sunuyorum. yürüyedur aslanım.
not: reklam almadım firmayla alakam yok.
gitmek mi zor kalmak mı
-
"gitmek bir kere akla dustu mu, kalmak zordur"*
başkanlık sisteminde yanılmış bir gazeteciyim
-
bu kadın akp’yi terketmez, ona diyorlar ki akp parlementer sistemde hep iktidar kalır ama biz parlementer sistem dersek, dönmüş oluruz, şu an dönmeyelim, isteksiz gibi görünelim.
sen şimdilik yolunu aç.
fakirlik belirten hareketler
-
1990'lı yıllar henüz 8 yıllık eğitim bile yok...
ablam ve ben aynı liseye gidiyoruz. ben ortaokula yeni başlamışım, ablam da lise sonda. ailemin durumuysa kötü... yemek ucuz olduğu halde bir günde en fazla bir yemek parası verebiliyorlar.
ben o parayla gidip yemeği alıp bir güzel yiyorum. sonra "doymadım" diyerek tekrar yemek istiyorum. getirip gizlice masada oturan ablama veriyorum. tabii bazen yemek artmıyor veya ana yemek bitiyor, makarna pilavla idare ediyor ablam.
bir gün hiç unutmuyorum, yemeği almış, ablama teslim etmiş, yemekhaneden çıkmak üzereyken yemekhaneciyle göz göze geldim...
insan çıktı adam, kafasını hemen çevirdi. ama yine de artık her gün yaşadığım ızdırap iki katına çıktı. önüne gelip "ben doymadım" dediğimde biliyor, hiç yüzüme bakmıyor. dolduruyor...
hatırlaması bile can sıkıcı...
v60
-
james hoffmann'ın v60 tarifi:
100 derece su, (koyu kavrulmuş kahvelerde daha soğuk da olur)
60g/l (16.6:1 oranı)
1. kağıdı yıkayıp ekipmanı ısıtıyoruz
2. kahveyi koyuyoruz ve ortasını parmaklayıp kuş yuvamsı bi şekil oluşturuyoruz
3. zamanlayıcıyı başlatıp kahve miktarının iki katı kadar su koyuyoruz (30g kahve - 60g su)
4. v60'ı elimize alıp bütün çekirdeklerin ıslandığından emin olmak için sağa sola sallıyoruz (hay allahım swirl kelimesi için de türkçe kelime uyduramamışız)
5. 30-45 saniye arası bekliyoruz ve kahvemiz "çiçekleniyor", gazını mazını salıyor
6. toplam suyun %60'ı kadar su koyuyoruz (500g suyun 300gsi)
7. 30 saniyelik falan bir süreçte yavaş yavaş geri kalanı da ekliyoruz, james diyor ki ısı kaybı istemediğimiz için hep dolu dursun şu v60
8. minicik saat yönünde minicik tersine karıştırıyoruz, yine swirl ediyoruz.
bütün su aktığında kahvemizin düz bir yatakçık oluşturmuş olması gerek, kağıda da büyük büyük kahve parçacıklarının yapışmamış olması gerek. bütün bu işlemin de 3-4 dakika gibi bir şey tutmuş olması gerek.
afiyetler olsun.
ekşi itiraf
-
eğer biri benle konuşurken ismimi hatırlayamadığı fikrine kapılırsam (fazlasıyla güzelim, canım, cicim vs. derse), ismimi cümle içinde kullanıyorum. "sonra ben de kendime dedim ki, bak keyfekeder bu işte yanlışsın kızım." "alemin derdi ben olmuşum: keyfekeder aşşa keyfekeder yukarı." biçiminde. karşı taraf ilk cümlesinde ismimi kullanmaya başlayınca da, aptal aptal sırıtıyorum. iyilik yapıp denize atıyorum, kimse bilmiyor ama olsun. bugün yatayım yarın koşabilirim, inanıyorum.
canım ailem
isp müşterisi tripleri
-
müş. ben türkiye satranç şampiyonu samim internete bağlanamıyorum
evlenmeden olmaz
-
"iyi o zaman evlenince haber ver" gibi bir cevapla hayvanlığın sınırlarını zorlamak da mümkündür.