hesabın var mı? giriş yap

  • filmlerde pek yansıtılmıyor ama çizgi romanlara bakarsanız superman aslında uçmuyor, zıplıyor. geldiği gezegenin yerçekimine göre dünyanın yerçekimi kuvvetli olmadığı için uzun mesafeleri bu şekilde kat ediyor, hatta gücünün kaynağı da budur. buna benzer bir düşünce dragonball z animesinde de var. g kuvveti falan...

    daha büyük mesafeleri zıplamak için de bir noktaya ulaşmak istercesine kolunu kullanıyor. filmlerde, bu pek yansıtılmayınca da çok saçma duruyor.

  • şekerpare aldım 1,50 tl'ye.
    sudan ucuz lan. kasadaki eleman mutlaka tavuk göğsü deneyin dedi. hem kampanya var çifti 2 tl dedi.
    hemen kasanın yanında duran tatlıyı uzattı bana.
    ben de bıraktım şekerpareyi, yerine tavuk göğsü aldım.
    evde yerken tadında bi gariplik hissettim.
    tarihine baktım, yarın son günü. ulan dedim bi çakalllık var bu işte.

    daha sonra bir gün (kurnazlık yapacam burda) markete gittim yine.
    elimde tavuk göğsü son kullanma tarihine 2 gün var.
    alıp kasaya gittim(zaten ortalıkta genelde kasiyerden başka kimse görünmüyor bu marketlerde)
    dedim;
    "bunun tarihi çok yaklaşmış ama kararsız kaldım alsam mı?"
    "abi sütlü tatlıları tarihi yaklaşmışsa alma, tavsiye etmem" demesinmi adam.
    ulan zübük sen satmaya uğraşmadın mı geçenlerde 1 gün kalmış tatlıyı.
    ince hilelerle çakallıklarını çözdüğüm markettir.
    haklı fırça atmanın gururuyla, emin adımlarla uzaklaştım mekandan.

    edit: ulan ticari itibar zedelemiş olmayayım sakın şu günlerde çok tehlikeli.

  • tüm anatomik özellikleri ile istediği takdirde tam bir ölüm makinesine dönüşebilen canlıları "eğitilirse çok tatlı, ay ben kaç tane besledim hiç böyle değildi, her şey eğitim onlar dünyanın en tatlı köpekleri" şeklinde savunan modelleri tekrar gün yüzüne çıkarmış köpektir.

    arkadaşım madem uysal, sevimli, canayakın, evinde ve dışarıda huzur içinde besleyebileceğin bir köpek sahibi olmak niyetin, gider buna uygun milyon tane köpek cinsinden birini alırsın. iki dakika samimi olup itiraf edemiyorsunuz asıl gerçeği. böyle kas yığını, çenesini kaya parçalamakta kullanabileceğiniz köpekleri elinizde hayvani tasmalarla gezdirmek hoşunuza gidiyor, insanların size hayranlıkla baktığını, sizden çekinip saygı duyduğunu falan zannediyorsunuz. sokakta bu tip köpekleri gezdirenlerin alayında bu "poz" var çünkü. çok büyük çoğunluğu da aynı zamanda sporla, vücut geliştirmeyle uğraşan tipler ki böyle köpekleri normal güce sahip bir insanın zaptedebilmesi zaten mümkün değil.

    adam mantığı, izanı olmayan ve çok rahat biçimde öldürme kabiliyetine sahip bir "hayvan"ı eğittiğinden bahisle içimizin tamamen rahat olması gerektiğini iddia ediyor. gidip tüm parasını lamborghini'ye, ferrari'ye yatıran adamın "abi bu arabayla basmazsan hız yapmıyorsun zaten; ben de hızı, gösterişi, dikkat çekmeyi seven adam değilim, konforu için biniyorum bu arabaya" demesi kadar ikiyüzlü şu tavırlarınız.

    iki dakika lan sadece iki dakika dürüst olun.

    edit: tamam sakinim dedikten sonra bir iki agresif kelimeyi törpüleme ihtiyacı hissettim, bu arada entry'i başlıktaki entry'lere fiziksel referans içeriyor gerekçesiyle ispiyonlayan arkadaş kimse en fizikselinden öpüyorum kendisini böyle kafaları ben de yaşabilsem keşkem.

  • doğru bir bilgi.*
    lakin ağızları çok bozuk oluyor. geçen gün mustafa diye bir tanesine mesaj attım, "gözleriniz de entryleriniz kadar güzel mi?" diye. söylemediğini bırakmadı horonzbu.

  • onunla yemeğe gidin ve bütün yemek boyunca garsonlara olan davranışlarını izleyin. eğer garsonlara bir insan olarak değilde hizmetçileri gözüyle bakıp, biraz sakin olmasını söylediğinizde "ne demek canım onların görevi bu" cevabını alıyorsanız o zaman o erkek insan olarak çiğdir işe yaramaz hem de kalitesizdir. direkt çöp.

  • vodafone arena nın ilk kırmızı kartını kimseye yedirmemiş ve tarihe geçmiştir.

  • küçük işletmelerin geliri aylık ortalama kazancı 10-20 bin tl aralığındadır. bunlar harbiden küçük olanlar tabi. normal küçüklükte olanlar 30-50 bin tl arası kazanır.

    türkiye'de eğitim, diploma vs. para kazandırmaz. dünyanın hiçbir yerinde maaşlı çalışan zengin olamaz bu ayrı bir konu ama türkiye'de maaşlı çalışarak orta sınıfa bile gelinemiyor şu an.

    onun dışında emekli olmak falan geçelim. emeklilik yaşı 65. bugün emekli olana kadar yaşayacak mıyız o bile meçhul. verdikleri maaş ise 3 kuruş. sen 3-5 bin tl maaş alıp 2.5-3 bin tl de emekli maaşı aldığın da ne olacak?

    adam kazancının fazlasını biriktirse emekli maaşı olarak alacağın paranın 2 katını faizle alır. en kötü parasını altına falan koysa siz emekli olduktan sonra 40 sene boyunca alacağınız maaşın kat kat fazlasını cebine koymuş olur adam.

    kendimizi avutmaya gerek yok. türkiye'de bir bakkal bile profesörden de doktordan da fazla kazanır.

    siz de kendinize güveniyorsanız yaparsınız bu işleri. güvenmiyorsanız da yapacak bir şey yok. ben bu işi yapamam diyorsan paranla nasıl yatırım yapacağını araştırırsın. maaşlı çalışırsın ama paranla risk alırsın.

    aksi takdirde avrupa'da çocuğun biriktirdiği harçlık kadar maaş alırsın.

    bugün almanya'da bir çocuğa günlük 10 euro harçlık verseler ve çocuk bunu 30 gün biriktirse 300 euro yapıyor. tl karşılığı 4800 tl.

    yani almanya'da bir velet harçlıkları ile sizi işe alıp çalıştırabilir. durum bu.

  • fransa st. tropez'de, milyon dolarlık teknede yıllanmış fransız şarabı içerken bismillahirrahmanirrahim demişliği vardır. hiç bişey yapmasın sadece besmele çeksin yine güldürür.

  • malları sergilemesi ve ürün çeşitliliği bim'i andıran çok ucuza kaliteli malların da bulunabileceği(şarap,çikolata,peynir gibi), arada bir gidilip göz atılması gereken, hatta marka tutkusu yoksa toplu alışverişler için gidilmesi gereken, kredi kartı kabul etmeyen ucuz market. plastik poşetine kadar satın almanız gerekir.