ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mağazada açtığı kazağı katlayıp koyan müşteri
-
sadece karşısındaki insanın yaptığı işe saygı duyuyordur.
atsızcılar
-
zirve basma hayallerini yıkmak istemediğim site, ama zirveler genellikle barlarda oluyor ve buralara girişte 18 yaş sınırı var.
cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan
-
ben de eziğim ama cumartesi gecesi evde oturduğum için değil. genel olarak eziğim ben.
kimse bir günde ezik olmaz yani. ciddi bir süreçtir eziklik.
kanguruya yumruk atan adam
-
kangurunun ''bu yaptığın bence çok kaba ve hiç de hoş olmayan bir davranış biçimi'' tavrı ile yarmıştır. yazık lan! gidip sarılasım geldi hayvana.
19 eylül 2018 hepsiburada.com rezaleti
-
kanıtlarla dolu dolu desteklenmiş rezalet. 9/10. tek puanı bu devirde iphone x almasından kırdım. o da kıskançlıktan tamamen. yanlış anlaşılmasın.
ses yarışmasında annem türküsü söyleyen iri kadın
-
10 yıldır her ses yarışmasında görülen tiptir.
teknosa çalışanlarının top sakallı olması gibi genel-geçer bir durum galiba.
ay'daki amerikan bayrağı
-
bildiğiniz gibi 12 farklı insan , 6 defa ay'a iniş yaptı. apollo projesi kapsamında bu insanlar her indiklerinde ay'a bayrak diktiler.
ay yolculuklarında dikilen altı bayrağın hepsi şu anda bembeyaz olmuş durumda; çünkü kullanılan 5.90 dolarlık naylon, 50 yıldır yüksek radyasyon altında 14 günlük +100 derece ve -150 derece sıcaklık çevriminde rengini kaybetmiş durumda.
peki bayraklar duruyor mu?
buzz aldrin bayrakların roketlerin kalkış gücünden dolayı sağa sola saçıldığını söylemiş.
ancak nasa, 2009'da ay'ın yörüngesine yerleştirdiği gözlem uydusu lro'yu apollo 12-14 ve 17 bölgelerine odakladı; bırakılan izleri ve bayrağı fotoğrafladı.
tık 1
tık 2
tık 3
ayrıca tüm bunlara ek olarak da burada da ay'ın yüzeyine iniş yapılan tarihlerin ve misyonların listesi. görülebilir
özellikle 2013 yıllında ay'da yürüyen çinli robot yuto rover dikkat çekici. çin, 2021'den sonra ay'a insan gönderen ikinci devlet olabilir ve dolayısıyla ay yüzeyinde çin bayrağının dalgalanışını da görebiliriz.
ayrıca araştırırsanız ay yüzeyinde, dalgalanmasa bile, şu anda bir arjantin futbol kulubünün de bayrağının olduğunu öğrenebilirsiniz.
(bkz: independiente)
ido'nun iç seferleri durdurması
-
toplu taşımayı özel şirkete verirsen kapatır da atar da satar da.
böyle kolaysa herkes yönetir zaten istanbulu aq
ilişkiye başlama konuşması
-
çok cesaretlendirici bir konuşma olabilmektedir.
lisedeyim. hazırlığı atlamışım, onda dokuzu benimle aynı dönemde okumayan, kendi aralarında arkadaş olmuş bir sınıfa düşmüş, ailemden uzak, istanbul'u tanımaya çalışıyorum. bir sürü yeni arkadaş ediniyorum. hoşlandığım da bir kız var. görseniz, tam bir inek. ama sevimli geliyor işte. (bu cümleye dikkat :) ) bir gün yeterince uzak olduğum sınıf arkadaşım olan bir kıza (nihan diyelim), diğer kızdan hoşlandığımı söylemek ve tavsiye almak için yanına gidiyorum. konuşuyoruz filan, tipik tavsiyeler. daha önce iki kız girmiş hayatıma. ama girmesiyle çıkması bir olmuş. biri zaten uzak ilişki, diğeri ise eğlenmeye bakıyor. tipik bir liseli olarak ürkek ve aptalım. o kız için adım atmamaya karar veriyorum.
derken bir gün, sıra arkadaşım hasta olup okula gitmiyor. nihan ise beraber oturduğu ve takıldığı çirkin grupla tartışıyor ve hışımla yerinden kalkıp kendine başka bir yer arıyor. gözü benim yanıma takılıyor. hop diye gelip yanıma oturuyor.
ilginç bir kız nihan. böyle biraz erkek gibi. zeki kız. ben zeki kız seviyorum. ayakları üstünde durabilen, ama aynı anda sevimli ve narin. ilginç bir hassaslıkta düzenlenmiş tüm karakteri. bol bol sohbet ediyoruz. sanat, bilim, siyaset, aile ilişkileri, kadın-erkek olayları... arkadaş oluyoruz.
ilginç karakteri içinde, çok eşlilik ve sık sevgili değiştirme olayı da var. sanırım pek umrumda değil. ne de olsa, o da öyle bir karakter ve biz arkadaşız işte. bana sevgilisini anlatıyor. adam tam bir hödük. ama ben güzel güzel ilişkileri hakkında olumlu tavsiyeler veriyorum. çünkü ben iyi bir arkadaşım.
bir gün okuldan çıkmışız, ben sinemaya gitmeyi planlıyorum. bahariye caddesinde yürürken telefonum çalıyor. nihan arıyor ve "sevgilimden ayrıldım ben, konuşmaya ihtiyacım var diyor." soğuk bir mart günü, moda sahile inmeye karar veriyoruz. ikişer de bira alıyoruz yanımıza. anlatıyor, işte adam hakkında bir şeyler. ne kadar kaba davrandığını, aptal olduğunu falan filan. hava soğuk ve biz birbirimize yaklaşıyoruz. ikinci biramın sonunda ben onun saçlarını okşamaya başlıyorum. hala sohbet ediyoruz ama başka şeylerden artık. daha da yaklaşıyoruz. o kendi ikinci birasının yarısını içemiyor. ben bitiriyorum onunkini de. ellerim saçlarından sırtına ve beline kayıyor. sarılıyoruz birbirimize. gözlerime bakıyor, gözlerine bakıyorum. "lan acaba?" diyorum. "ya tokadı yersem?" hafifçe sırıtıyor. "e düşünme artık!" diyor. öpüşüyoruz. ve bizim 6 senelik ilişkimiz bir "e düşünme artık" cümlesiyle başlamış oluyor.
bitişi de ayrı ilginç tabii. benden gelen "bugün benimle son günün sevgilim!" cümlesiyle bitiyor. "e düşünmedim artık." 6 sene düşünmek yeterdi.
edit: bitiş ise şöyleydi arkadaşlar.
evi ev yapan şeyler
-
mutlu annedir; kapıyı çaldığında o kapının anne tarafından açılmasıdır, evi ev yapan şeyler ailedir.
lambaya püf de
-
baris manco'nun bu efsane sarkisi, 1970'lerde tum muzisyenlerin basinda demokles kilici gorevi goren trt denetleme kuruluna gonderildi, ama sozlerinin cok mustehcen oldugu gerekcesiyle reddedildi. ama inat eden baris, bu defa enstrumantal versiyonun yolladi kurula. bu defa da, "gitar cok mustehcen caliniyor" gerekcesiyle reddedildi. tam trt isi bir karar dogrusu..
geç saatlere kadar uyumayanların ortak noktaları
-
saatin 01:00 olduğunu fark ettiklerinde, erkenmiş diye sevinmeleri.