hesabın var mı? giriş yap

  • fatma şahin'in 23 nisan törenlerinde şiir okuyan ilkokul çocuğu edasıyla kalabalığın sesini çığırarak bastırmaya çalışması, binali'nin tören alanını terketmesi ve kadir topbaş'ın da blue jean'iyle konuşma yapmaktan vazgeçmesiyle sonuçlanmıştır.

    her gördüğü kalabalığı seçim mitingi zanneden devlet büyüklerine güzel bir kapak olmuştur.

  • görünüşe göre, yönetmelikte yer alan "ticari taksi plakası taksiciliği meslek olarak yapacak kişilere verilir, plaka kiralanamaz, kiralanırsa iptal olur" manasına gelen maddeyi hayata geçirecekler. taksisini kendi çalıştırmayanların plakalarını iptal edecekler. şimdi sıçtınız taksi plakası galerileri.

    plaka ağalarıyla savaş başlasın artık!

  • yaptigim bir arastirmaya gore (ciddi ciddi insanlarla oturdum konustum "*nudge* ya bişi sorucam eglenceli bi geceden eve donunde bi mutsuzluk cokuor mu sana da" seklinde 15 kisiye sordum... sonra baktim yüzdeye vuramiyorum 5 kisiye daha sordum yuvarlak hesap oldu) insanlarin yüzde 75 i (yani 20 kisinin 15 i) eglenceli bir geceden sonra eve geldiklerinde eger hemen yatip uyumazlarsa, inanilmaz bir mutsuzlukla karsilasiyorlar..

    boyle sanki içini pirçik pirçik bir şeyler edermiş gibi, inanilmaz bir yalnizlik, inanilmaz bir dram.. o an yaninizda savaş ay olsa, handy cam'i ile "nasil bir geceydi" diye sorsa, kisik sesi ile korkutsa, o derece..

    nette arastirdim, boyle dandik bir seyin arastirmasini yapan bir tek kendimin oldugunu farkettim.. ota boka sendrom bulan insan oglu, bu tarz bir mutsuzlukla kimse hastaneye gitmedigi, direk yatip uyudugu için bir ad bulamamis..

    ben buna izmir sendromu demek istiyorum arkadas.. maksat sehrimin adi yürüsün.. paris sendromu var, kudus sendromu var, stockholm sendromu bile var niye izmir sendromu olmasin.. bu da ilime, ilçeme bir hizmetimdir.

  • merak etmeyin 10 seneye kadar türkler deveye binmiyor ya da biz arap değiliz diye anlatmanıza gerek kalmayacak.

    edit : ne demek istiyorsun diye mesajlar geliyor şaka gibi hahaha. 10 yıl sonra ülkedeki arap nüfusu ve arap kültürünün yayılma hızı göz önüne alınarak yapılmış ufak bir mümin latifesi sadece.

    edit 2: deve sever çaylak arkadaşlar tarafından saldırı altındayım. bakın arkadaşlar benim deveye binen arkadaşlarım da var. lütfen.

  • yazdığı kitaptaki tüm erkeklerin başına sardırdığı bir yüzük belası ile alttan alta;

    -- evlenmeyin olm. yüzük bu başa bela. kaç erkek telef oldu.

    mesajı vermektedir.

    mutsuz bir evliliği olabilir.

  • pastel boyandaki renk sayisi. sen kirmiziyla beyazi karistirip pembe yapmaya calisirken pembenin 3 tonu vardir bazilarinda. adil mi lan bu.

  • 500 diyanet personeli için alanya'da 5 yıldızlı alan xafira deluxe resort hoteli'ni 5 günlüğüne kapatmışlar.

    https://twitter.com/…k33/status/1465695467598057475

    ekonomik çöküşün ortasında vergilerimizle şu anda açık büfe keyfi yapıyorlar. oradan dönüp millete porsiyonlarınızı küçültün, israftan kaçının, 2 kilo yerine 2 adet domates alın diyecekler yüzsüzce.

  • seren serengil'e hak verecegimi asla dusunmemistim.

    sarkiyi duyarsin da oyle gruplar turedi son zamanlarda isimlerini bilmek icin asiri issiz olmak lazim.

  • 5 dakika, sadece 5 dakikayla kurtulmuş bir hayat... ama yaşadığı şoku ölene kadar atlatamayacak bir evlat, bir sevgili, bir dost... bir kardeşe sahibim... benim kardeşim, benim canım...

    aslında hergün o saatlerde otobüs bekliyordum patlamanın yaktığı durakta. şehırdışında olduğum için o gün orada değildim. biliyorum ki kardeşim orada... olayı duyar duymaz ilk aklıma gelen bu oldu... benim kardeşim orada...

    hemen sarıldım telefona, bir aradım, iki aradım, üç, dört... oturdum kaldırıma hüngür hüngür ağladım... telefonu kapalı, ulaşamadım. çığlık çığlığa kaldım, nefesim kesildi... benim kardeşim, arkadaşım, evladım orada ve ben ulaşamadım... hep aynı kadının sesi "aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor"

    bencillik yaptım ben "allahım benim canımı al, lütfen allahım benim canımı al. ben onsuz yaşayamam"

    o 15 dakika bana ömür geldi, geçmedi. bundan sonra hiç ulaşamayacak mıydım kardeşime. allahım benim canımı al. birlikte sabahladığımız geceler geldi aklıma, o hep hata yapar ben uzun uzun konuşurdum. "tamam abla bir daha yapmam" derdi, yine yapardı. kızardım... allahım hiç kızmayacağım kardeşime bir daha, o yaşasın benim canımı al.

    15 dakika sonra aradı "abla ben iyiyim" dedi. "tam 5 dakika önce geçtim ordan, sonra patlama oldu, hat kesildi." dedi. biliyorum iyi değildi, ben de iyi değildim. gördüğü şeylerin yükünü taşıyacak hayatı boyunca...

    içim rahat etmedi çünkü başkalarının kardeşi öldü. onların acısını taşıyorum hala... canım acıyor, canım. öyle böyle değil, tarifsiz bir acı...

    psikolojimiz böyle işte, herkesin bir yakını, tanıdığı 5 dakika önce oradaydı. bir şekilde acıyı ıskaladı.
    bir dahaki sefere kim kurban olacak belli değil.

    korkuyorum, çok korkuyorum... ailem için, sevdiklerim için korkuyorum. yüreğimden kopan dilekte ısrarcıyım "allahım sevdiklerime bir şey olmasın, benim canımı al." siz bencillik deyin buna, ama onların ölümünü görmektense cesedimin paramparça olmasına razıyım. tanımadığım insanlarla aynı listede geçsin adım... ölenlerden biri, bir istatistik olarak anılayım.

    ankara'ya döner dönmez kardeşime sımsıkı sarılacağım, çok saçma bir sebepten küsmüştüm ona... kimseye küsmeyeceğim artık, hayat kısa...