ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
starbucks çalışanlarındaki özgüven
-
pek de alışık olmadığımız bir kahve kültürünün dükkanında yabancı kelimelerle bir şeyler sipariş etmeye çalışırken özgüvenini kaybeden insanımızın yanlış algısı.
aynı adam aynı tavırla simit sarayında çalışsa sorun etmezsin. özgüvenini kaybeden ya da kazanan sensin o ekmeğinin peşindeki bir emekçi.
insan olmak
-
engin geçtan ın insanın yüzleşmek istemediği yönleriyle yüzleşmesine neden olan kitabı. özellile önsözünde "bazı bölümleri okurken sanki belirtilen sorunlar insanın kendinde değilde sadece çevresindekilerde varmış gibi değerlendirilir, oysaki bu durum, o sorunuyla insanın yüzleşmek istemediğinin bir göstergesidir" vurgusu belirtilen sorunları okurken kişinin kendinde de tespitler yapmaya yönelmesine ve böylece daha da etkilenmesine neden oluyor.
tüpü tek başına dış kapıdan mutfağa alan kız
-
bunu yaparken sol omzunda da 19 litrelik damacana taşıyorsa evleneceğim kızdır.
not: bıyık konusuna değinmiyorum, bazılarına yakışıyor.
not 2: bademse olmaz ama.
ücretli covid aşısı döneminin başlaması
-
mantıklı uygulama.
parası olana da aşı var, olmayana da.
burda bir adaletsizlik yok.
hatta parası olanlar aşı olup aşı sırasından çıkartılacağı için parası olmayana daha hızlı sıra gelecek.
destekliyorum.
otisabi immanuel tolstoyevski'ye karşı
-
finalde bunların asansörde yiyişen dayılar çıkacağını tahmin ettiğim matrak dizi.
kurtlar vadisi
-
17 sene önce bugün * ilk bölümü yayınlanmış ve aslan akbey adına yazılı olan zarftaki şifrenin çözülmesi ile başlamış olan türk televizyon tarihinin efsane yapımı.
osman sınav yapımcılığında ve yine kendisinin ve mustafa şevki doğan yönetiminde, raci şaşmaz ve bahadır özdener'in senaryosunu yazdığı ve soner yalçın'ın konsept danışmanlığında ilk 2 senesini geçirmiş olan dizi, üçüncü senesinden itibaren yapımcı olarak raci şaşmaz, yönetmen olarak serdar akar ile yola devam etmiş, mustafa şevki doğan da osman sınav gibi 2.sezonun sonu itibariyle yollarını ayırmıştır.
dönemin ve zamanının bir çok önemli tiyatro ve seslendirme sanatçısını bünyesinde bulundurmuş, deyim yerindeyse bir çoğuna sanat hayatında ikinci baharı yaşatmıştır.
nihat nikerel (seyfo dayı), istemi betil (laz ziya), baykal saran (hüsrev ağa), nedim doğan (şeyhmus), tarık ünlüoğlu (testere necmi), sönmez atasoy (halil ibrahim kapar) gibi oyuncuları maalesef hayatta değildir.
hekimoğlu türküsü, asiye türküsü, bir fırtına tuttu bizi, elif türküsü, halil ibrahim ve tanrıdan diledim gibi bir sürü türküyü dillere de pelesenk etmiştir.
"kendi günü ve kendi saati" tabirini ilk kez bir dizi için ezberleten, perşembe akşamları sokakta insan bulunmamasına sebep olacak derecede tutkunları olan, süleyman çakır karakterinin arkasından cenaze namazı kılınması/gazeteye ilan verilmesi, çakır'ı vuran oyuncunun dayak yemesi, zafer ergin'in gittiği mekanlarda hesap ödeyemez duruma gelmesi, polisin bile operasyonu kurtlar vadisi saatine denk getirip yapması bakımından bir fenomen haline gelmiştir.
ekranda sadece 2.5 dakika olarak görülen ama çekimleri 10 saate yakın süren kumarhane baskını, laz ziya'nın testere necmi'ye kestiği racon, polat alemdar'ın cerrahpaşa kahvesi ziyareti, çakır'ın vurulması, hastaneye yetiştirilmesi ve bir bölüm süren ameliyatı sonunda ölümü, polat alemdar'ın türk ruleti oynaması, her bir sahnesi ayrı keyifli olan pala ve ekibi, breaking bad'den önce var olan abuzer ve erdal kömürcüaslan akbey ve karahanlı karşılaşması ve karahanlı'nın ömer baba'nın evine gitmesi gibi bir çok efsane sahnesi olan ve her seferinde ekrana kilitlemeyi başarabilen bir yapımdı.
iki önemli sahnesi de hep akıllarda merak uyandırıp, maalesef gerçekleşememiştir. 1.si, 30 yıldır aradığı oğlunun kendisini yok etmek amacıyla devlet tarafından yetiştirildiğini öğrenen baron ve en büyük düşmanının öz babası olduğunu öğrenen polat alemdar karşılaşması idi.
2.si ise, yıllarca "ölmedi" dediği ali candan'ın, aslında yıllarca yanında olan polat alemdar olduğunu öğrendikten sonra komaya girip, hayatını kaybeden elif eylül ile polat alemdar'ın karşılaşması idi.
17 değil, belki de 27 sene sonra da aynı şekilde merak edilip izlenecek belki de vadi. şanslıydık, spoiler vb. şeyleri hiç yemeden ekran başında öğreniyorduk. izlemeye de beklemeye de değiyordu. şahane bir yapımdı işte.
(bkz: iki kişinin bildiği sır değildir)
edit: çok fazla şey olunca atlanan şey de oluyor. türkülerden bahsettim ama müziklerinde gökhan kırdar imzası olduğunu unutmak çok ayıp oldu. sırf cendere için bile büyük takdir gösterilmesi gereken kırdar, müzikleriyle bir çok sahneyi çok çok yukarı çıkartmıştır.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: oruç tutmak ne kadar kolaymış beyleeeeeeeeer
entry:dün hayatımda ilk defa oruç tutmaya karar verdim .neyse gece kalktım sahura yedim bişiler. geçtim yatağa yattım tam uyuycam bi baktım ezan okundu. kalktım açtım orucumu daha acıkmamıştım bile ne kadar kolaymış amk oruç tutmak
yaran fıkralar
-
çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. ama horoz cok azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. horozu tutmaya çalisir ama nafile. neyse der eve girer.
ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.
çiftçi kendi kendine : ehh iste sana dedim geberecen diye, seklinde söylenir.
horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik sesle homurdanir;
-hissst! akbabayi kaçirican sus!
asil kadın bulmanın aşırı zorlaşması
-
“sen hiç monako prensesi fantazisi olan erkek gördün mü? göremezsin. hepsi hizmetçi, sekreter, konsomatris vs. ister.”
zerrin iffet (yalan dünya)
jhshsjahaha
konsedit: akademide olsam makale niteliği taşıyacak onca yazım var fakat içinde kons geçen girimle debedeyim* teşekkürler arkadaşlar, zerrin’in iddiası bir kere daha ispatlandı.
90'lar sonu 2000'ler başındaki satanizm furyası
-
"deşifre miydi yoksa arena mıydı hangi programdı hatırlayamıyorum ama bu programlardan birinde bu satanistlerin ayin yaptıkları evleri gösteriyolardı. duvarlarda da bir takım yazılar var tabii haliyle. bir de telefon numarası yazmışlar bunlar. abim salağı da numarayı aklında tutmuş ertesi gün meraktan aramış hemen.
sonra babam bunu yakalamış nasıl olduysa artık, bunu bi dövmüştü bi dövmüştü. lan ne kadar güzeldi ya; altımıza sıçmıştık ablamla gülmekten. "
velhasıl kelam, bende güzel anıları olan furyadır.
uzaya rengini veren siyah madde
-
ukteyi dodi el ford kardesimiz vermisse de, uzayin siyah oldugunu kim soyluyor ise yanlis soyluyor sahsimca, siyah denmesinin sebebi isiksiz olusudur. gece cukunu goremeyince aa siyah cukum var demiyorsan uzaya da siyah denemez.