hesabın var mı? giriş yap

  • aşağıdaki diyalogda, telefon surata kapatılmadan az önce söylenmiş tümcedir:

    - iyi akşamlar hanımefendi, istanbul hyatt otelinin telefonunun alabilir miyim lütfen?
    - istanbul'da 194 adet hayat oteli var efendim, hangisi?
    - hayat değil hyatt, kodlayayım mı?
    - hayır gerek yok, semt söyleyin?
    - emin değilim, harbiye galiba...
    - harbiyede yok.... çatt!
    ...
    - iyi akşamlar hanımefendi, ben az önce istanbul hyatt'ın telefonunu sormuştum, kodlayayım otelin adını daha kolay olur..
    - istanbul'da hayat oteli mi? hangi semte hanfendi? (hırgh)
    - otelin adını kodlasam ben, öyle hayat değil çünkü...
    - nasıl hayat peki? çatt!
    ...
    - hanfendi, istanbul hyatt'ın telefonunu verir misiniz?
    - hanfendi nasıl bulcaz iki yüz tane otel var diyorum ya!
    - kodlayayım: hakkari'nin h'si, yozgat'ın y'si, ankara'nın a'sı;
    çaykovski nin t si.
    - çatt!

  • benim yanımda esamesi bile okunmayacak insandır.
    ben kim miyim?
    "ilişkilerinde strateji kaygısı güdemeyen insan."
    ne yazık ki..

    iyi adamım, hoş adamım ama konu karı kız olunca benden daha iradesizi, benden daha kaypağı, benden daha beceriksizi yok maalesef.

    yoksa ben istemez miyim karşımdaki hatuna bir kasparov edasıyla yaklaşmayı. barda bir kızla tanışmaya çalışırken " l şeklinde gitmeyi. "
    ama yok işte olmuyor. ne yaparsam yapayım, sizin kadar ıssız olamıyorum..

    2 haftadır bir kızla görüşüyorum. sevgililik arkadaşlık arası bir yerdeyiz.
    son buluşmamızda saçma bir sebepten ötürü, biraz gergin vedalaştık.

    haklıydım ve ilk mesajı o atmalıydı..
    yazmadım, aramadım..

    "sigara içmeden yapamam, orucu bozarım" diye ateist olmuş bir adamım ben, mesaj atmadan ne kadar dayanabilirim?

    bu iradesizliğimi bildiğimden, mesaj atmamak için numarasını sildim.
    yetmedi..
    arama kayıtlarını, mesajları, herşeyi. o mesaj atınca tekrar kaydederim diye düşünüp, numarayı bilinmeze yolladım.

    artık istesem de mesaj atamaz, ölsem de arayamazdım..
    dakikalar geçti, saatler geçti.. yazmadı. aramadı..

    çünkü o haklıydı ve ilk mesajı ben atmalıydım..

    belki whatsapp mesajlarından silmemişimdir - olumsuz.

    taslaklarda falan mesajı kalmıştır - olumsuz.

    cevapsız çağrılar - olumsuz.

    çaresiz facebook'a girip mesaj attım.

    " yavrum telefonu düşürdüm ekran falan gitti, kardeşimin telefona taktım şimdi. numaranı bulamıyorum. seni arayamıyorum. beni arar mısın? seni özledim. özür dilerim. "

  • insanı durduk yere 3-5 yıl yaşlandıran durum. özellikle de çevreniz oynamaktan, ortamın odak noktası olmaktan çok hoşlanan insanlardan kuruluysa. artık düğünlerde, düğünün başlangıcından itibaren, nikahtır, fake pastanın kesilmesidir, takı törenidir, oynamaya kalan süreyi kafamda hesaplayabilme yeteneği kazandım. 45 dk kaldı, 30 dk kaldı. özellikle de evlenen kişi yakın arkadaş - akraba ise.

    bu konuda çok da öküz sayılmam aslında, halay türü ve senkronize oynanan kalabalıklar içerisinde kendinizi unutturabileceğiniz, takım çalışması ile icra edilen oyunlara kendi isteğimle katılarak, çiftetelli türü oyunlarda oyunlara çağırılınca, "aabi yorulduk be, siz oynayın" diyebilme çakallığını keşfettim kendimce. çünkü göbek atmalı oyunlarda her türlü hırboluğa maruz kalıp kendinizi bi anda el ayak çırpan 8 - 10 kişinin ortasında zenne gibi bulabilirsiniz. düşman başına.

    hayır bir de ailede bu konudaki tek sığır adam benim diğerleri, utanmasalar "düğün olsa da ortada dönsem" diye evde pratik yapan insanlar, sırf bu yüzden bile "lan acaba gerçek anam babam kardeşim mi lan bunlar" diye düşündüm. abim, tam bir disko kralıdır. benimse kenarda el çırpma yeteneğini kazanmam 25 yılımı aldı. adam bi dalar ortaya bi damadı çeker kenarı 1-2 dakika altından üstünden girer ordan burdan fırlar, bi anda yanınızda biter. adam tam olarak şöyle. tövbeler tövbesi, ben bu özgüvene sahip olabilmeyi rüyamda bile göremiyorum lan.

    abim evlendiğinde bile damatlıklarla pistin orta yerinde hani şu romanların mı bilmiyorum tam, yerde dizlerinin üstünde çamaşır yıkarcasına yaptıkları dans figürünü icra edip, müstabel kayınpederini renkten renge sokmuş adamdır. off yazarken bile içim şişti yeminne. adam orda "noluyo lan, kimlere veriyoruz bu kızı, bu nasıl damat, azcık ağır ol lan" demiştir içinden. ama yeni taktik de buldum tabi fotoğraf makinasını kullanıyorum artık, insanlar oynarken ben fotoğraflıyorum, nerden baksan 1 saat kazandırıyo bana, 4 kere de sigaraya çıksam 10'ar dakikadan 40 dakika. 1 kere de telefonla konuşuyorum ayağı çektim miydi. nerden baksan 1 saat falan kalır köşe kapmaca oynayacağım.

    bak gerçekten, yılların birikimi bunlar, biliyorum bizim sayımız çok fazla, sessiz bir kalabalığız biz oynayamayanlar. partisini kursak iktidarı sallarız. örgütlensek, liderler seçim öncesi ziyaret eder.

  • atlas jetin ceo'su operasyon sırasında basın mensuplarından rica ederek uçaktaki insanlarla cep telefonlarıyla konuşmamaları için uyarı yapmışlardı. az önce cnn turk te izlediğim ve yerlere yattığım bir telefon görüşmesi oldu.

    m: uçaktaki yolcu
    s: cnn spikeri

    s: mahmut bey uçakta kaç kişisiniz efendim?
    m: 10 kişi kaldık operasyon devam ediyor.

    s: neden uçağı kaçırmışlar efendim?
    m: amerikaya bir tepki için kaçırmışlar.

    konuşmalar böyle devam etmektedir, kopmamı sağlayan konuşmalar başlıyor..

    m: şimdi kapatmak istiyorum ailemle görüşeceğim.
    s: mahmut bey aileniz sizi cnn türk ekranlarından izliyordur, onları ararsınız ama tüm türkiye orada neler oluyor merak ediyor.

    m: burda birşey yok hepimiz oturduk sigara içiyoruz. ailemi aramak istiyorum.
    s: mahmut bey rejiden gelen bir habere göre aileniz sizi izliyormuş merak etmeyin. başka bir yolcuya telefonu uzatabilirmisiniz?

    bu arada operasyon hala devam etmektedir.

    m: yolcuların hepsi aileleri ile konuşuyor, ben de konuşmak istiyorum.
    s: mahmut bey o zaman bir hostese verin efendim onlarla görüşelim.

    m: hostesler uçağı kaçıranların yanındalar veremem. kapatıyorum efendim ailemi arayacağım...!!!

    s: mahmut bey, mahmut bey....

    (bkz: koyun can derdinde kasap et derdinde)

  • digitürk'ün ferit şahenk'i satın alması diye okuduğum haber. el değiştirmiş sandım.

  • -ordu olmadan devletin ayakta kalması mümkün mü?
    -elbette mümkün. ordusu olmayan bir sürü ülke var. izlanda mesela!

    kod adı: gerizekalı

  • tarihin gördüğü en büyük tünel faciası. mina'da şeytan taşlamaya giden ve dönenlerin gidiş geliş ayrımı yapılmayan tünel içerisinde karşılaştıkları izdihamdan kaynaklanmıştır. suudi yetkililerin açıklamalarına göre 447'si türk 1426 kişinin can verdiği olayın gerçek boyutları saklanmıştır. diyanet sağlık ekiplerinin ortak gözlemlerine göre en az beş bin ila altı bin kişinin vefat ettiği söylenmekte. ölüm nedenleri ayakta sıkışmadan dolayı kaburga kemiklerinin kırılması ve oksijensizlik olan, suudilerce gelişigüzel tırlara istif edilip akıbetinden haber alınamayan binlerce insanın hesabı hala sorulamadı.

  • kızım, annemin koynunda uyumuş benim yanımdan kalkıp. tuvaletten dönerken anneannesinin odasına dalmış,yolunu şaşırıp. yadırgamamış hiç. zaten 3 yaşına kadar ikimize de anne dedi sıpa...

    babam vefat ettikten sonra annemin hayat amacı kalmamış gibiydi. kızım doğduğunda kimse demedi ona "gel torununa bak" diye. çok olağan, çok sıradan bir şey gibi, olanca doğallığıyla üstlendi bu "görev"i... ya kim bakacaktı der gibi... hoş, o bakmasa kayınvalidem tetikteydi *

    eşimden boşandıktan sonra daha da sahiplendi. şimdi en büyük meselemiz, ben evlenirim de torunundan uzak kalır korkusu. sürekli iz peşinde, hayatımda biri var mı diye*

    çirkinsiniz. yaranız ne bilmiyorum ama ukala, fesat, sevgisizsiniz. çocuk bakmak zorla olacak iş değil. içlerinden gelmese bir gün bakmazlar, ki bakmayan da çok. hepsine saygı duymak lazım. herkesin enerjisi olmayabilir. ama severek, mutlulukla bakanın da fesat kalbinizle biçeceğiniz merhamete ihtiyacı yok.