hesabın var mı? giriş yap

  • bu tiplerin düşünceleri de, üslubu da beş para etmez. bu yaz itibarıyla kim bunları başımıza musallat ettiyse pipisi kopsun. fenalık geldi artık şunların ergen atışmalarından.

  • lost aşşa lost yukarı diye histeri krizine giren gençler arasında lost hakkında eşsiz yorumlar yapmam için bana yönelmiş bir soru karşısında, soruya karşılık sorduğum soru.

    "peder bey, baba, lost mükemmel bir dizi değil mi? eşsiz bir yapım. valla ben tüm vaktimi lost'a ayırıyorum"
    "lost ne lan?"

    bunu dediğim anda gençlerden birisi bayıldı, birisi de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ağlayanı teselli ettik, bayılanı da gazozla ayılttık. ülker çamlıca gazozla.

    sonra topladım hepsini çevreme ve şöyle dedim: "bakınız çocuklar, tamam lost most bunlar iyi şeylerdir ama bu kadar bağımlı olmayın. elin amerikalısı bundan para kazanıyor be size ne? biraz dersinize bakın, ya da çıkın dışarılarda gezin, bu kadar esir olmayın böyle dandik şeylere. veya kitap okumayı deneyin, nasıl olur?"

    ondan sonra hepsi yıkandı, tertemiz, pasparlak oldular ve bir daha lost mudur, most mudur ne karın ağrısıysa izlemediler onu. ama cillop gibi oldular, saçları da yana taradılar, bir yakışıklı oldular ki, görme.

  • profil fotolarına baktığında önemli kısmının ruslara ait fotolar olduğu belli oluyor. isimlerdeki tekrarlar ise ayrı bir komedi.
    sahtekarlığı da beceriksizce yapmışlar. oysa bu ülkede bunun nasıl yapılacağı konusunda danışabileceğiniz yerler var.

  • tişörtünde "ı <3 mom" baskısı olan sevimli çocuk. hevesi kursağında kalmıştır. güldüm yalan yok ama aslında bu durum çok üzücü. çocukların yaratıcılıkları, merakları bilinçsiz insanlar tarafından eften püften sebeplerle baltalanıyor. bırakın döksünler, saçsınlar, öğrensinler ne zararı var ya? çocukların bütün uğraşları boşmuş, gereksizmiş, yaramazlıkmış gibi davranılıyor. bırakın bi nefes alsınlar üzülüyorum vallahi.

  • burak yılmaz'ı izlemek; sevmediğin bir partiye oy kullanmak gibi, miden bulanmasına rağmen içkinden son yudumu içmek gibi, düğünde oynamak için aile büyüklerinin ısrarı gibi, otobüste güneş vuran yerde oturmak gibi... örnekler çoğaltılabilir.