hesabın var mı? giriş yap

  • evlenmekten değil, türk aile yapısından ve geleneklerden korkan kadındır. sonuç olarak korkmakta haklı kadındır.

  • beceriksizlikten mi tembellikten mi, anlayamadığım muhalefettir.

    --- spoiler ---

    bir genel başkan olarak al kardeşim eline bir liste. en yaygın market neresi? a101 mi, migros mu? şok mu? bim mi? belirle bir market. git oraya.. her ay enflasyon sepetinin içindeki aynı kalem malzemeleri market sepetine at. kasadan geçir, fişini yayınla. merak etme, tv'ler göstermezse bile sosyal medyada milyonlar izler bunu.

    sonra enflasyon açıklamasının yapılacağı günden bir gün önce aynı kalem malzemeleri yine al. sonra onun da fişini al ve iki fişi karşılaştıran bir video çekip sosyal ortamlara yay..

    e bunu da yapamıyorsan in o koltuktan da, yapabilen gelsin.
    --- spoiler ---

  • tartışmasız doğru harekettir.bu sınavlara yılda 1-2 defa giriyorsunuz,sınav saatinden 1 saat önce orada olacak şekilde programlanın.sınavı unutturacak derecede büyük kaza bela olmadığı sürece zaten 1 saatten fazla sürmez yolunuz.

  • hemen yukarıda bir mal değneği var, ciddiye almayınız. gerçek istatistikler şöyle:

    1. her sene 20.000 kişi kanser olup 15.000'i ilk yılda ölmüyor sayın cahil ve bok atıcı. kanser olan kişi sayısı yılda 100.000. daha ilk cümlende yalan söylediğin ve araştırmadan salladığın belli

    2. sayın bok atıcı ve cahil, bak bakayım şu sunumun 36. sayfasına. ne diyor? her on senede bir kanserden sağkalım oranları düzenli olarak artıyor. yani, kanser tedavi edilebilir bir hastalık ve başarı oranımız hızla yükseliyor. tamam mı salak herif? : http://www.turkcancer.org/…ve-davranis-mart2014.pdf

    3. çocuk onkolojisinde kemoterapinin başarı oranı % 85'lerde. oku duyarsız ve cahil herif: http://www.medikalakademi.com.tr/…mi-mehmet-kantar/

    niye ben bu adama gerizekalı, duyarsız ve cahil diyorum? çünkü:

    1. duyarsız, çünkü bir sürü kanser hastasının okuduğu bir başlığa geip desteksiz ve dayanaksız şeyler yazabiliyor. ailesinde kanser hastası olup da bu gerizekalıya inanabilecek kadar zor durumda olan o kadar insan var ki. herkese acil şifalar dilerim, hasta yakınlarına da dayanma gücü. merak etmeyin, modern tıp bu gerizekalıların iddia ettiği kadar başarısız vs değil, inanın ve mücadele edin

    2. cahil, çünkü taaaaa binlerce yıldır insan evrimiyle beraber gelişen bir hastalıklar kümesi hakkında (kanser) şöyle bir cümle kurabiliyor: "siz ve sizin gibi sivrisinek kafalilar doktor olsaydi bu kanser illetine bu kadar yildir coktan cozum bulunmustu." allah bilir, okudğu iki facebook postuyla gelmiş buraya doktorlara bok atıyor. cahil çomar seni, yıkıl!

    3. gerizekalı, e çünkü gerizekalı.

    hiç bundan sonra güzellikle söz anlatmak yok, adam olan şu yukarıdaki bir sürü doğru bilgi dolu şeyi okuyunca zaten akıllanır. hala buraya gelip desteksiz bok atanlar gerizekalıdır

    bu tür yalanlara karşı tıklayınız : yalansavar http://yalansavar.org/

  • ulan bırak türkiye'de türklerin kurduğu şehri, ben hala tek başıma oyun kuramıyorum kendi bilgisarayıma. crack nedir ya. şu oyunu next next next diyerek kurdurtacak program bulamıyorlar mı hala. ben 3 yıl botsuz half-life oynamış adamım, gelmiş bana konya'yı vikingler kurdu diyor.

  • hickirdigi zaman agzindan cizgifilmlerdeki gibi baloncuk çıkıyor mu merak ettim. hayır oluyorsa ben de içicem lan, hep özenirdim küçükken.

  • var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...

    abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?

    lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*

  • meteor tarzı ekstrem durumları hariç tutarsak atmosferde karşınıza çıkabilecek en tehlikeli şey olan fırtına bulutu. ismi cumulo (bulut) ve nimbus (yağmur) kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkmıştır.

    cumulonimbus'un oluşması için atmosferde ciddi bir dengesizlik oluşması gerekir, özellikle sıcak ve soğuk havanın çatışması sonucunda oluşan dengesizlikte ortaya çıkar. bulutun ortaya çıktığı atmosfer koşulları zaten son derece dengesiz olduğu için (en başta wind shear yani rüzgar makası/kırılması yüzünden) bu bulutlar da bu dengesiz hava koşullarını kendi içerisinde korumaya devam eder.

    cumulonimbus bulutları tek başlarına veya bir fırtına sisteminin parçası olarak oluşabilirler. fırtına sistemi, özellikle bir süper hücre sisteminin parçası olarak oluşurlarsa karakteristik örs şeklini alırlar. bu örs şeklinin sebebi de bulutu ve fırtına sistemini oluşturan yukarı yönlü hava akımının (updraft) inanılmaz kuvvetli olması nedeniyle troposferin en üstüne kadar yükselmesi ancak buradaki çok yüksek basınç ve nem yüzünden daha fazla yükselemeyip görünmez bir bariyere çarpmış gibi katmanın etrafına yayılmasıdır. bir fırtınadan önce yaklaşan örs bulutunu ne kadar net görebiliyorsanız yaklaşan fırtına da o kadar şiddetli olacaktır denilebilir bu sebepten.

    cumulonimbus bulutları yeryüzündekiler için tehlikeli, havadakiler için çok daha tehlikeli bir buluttur. bu bulutlar çok ciddi sağanak yağışın yanı sıra çok şiddetli dolu sağanaklarına sebep olabilir, yıldırım düşürebilir, çok kuvvetli rüzgarlar ile gelebilir, hatta bir fırtına sisteminin parçası ise hortum bile çıkarabilirler (örneğin süper hücre).

    havadakiler içinse durum çok daha tehlikelidir, cumulonimbus bulutları atmosferde etrafından dolaşılması gereken bir bariyer oluşturur. her şeyden önce cumulonimbus bulutları özellikle örs bulutu varsa standart aviasyon rotasından yüksekte yer alır. standart bir yolcu uçağı yaklaşık 10 km irtifada seyrederken cumulonimbus incus yeri gelince 21 km yükseğe çıkabilir.

    bu bulutların içinden geçmek bir tarafa yakınına gelmek bile ciddi tehlike doğurur. bulutların içindeki büyük elektrik yükü yaklaşan veya içeri giren uçağa yıldırım çarpmasına sebep olabileceğinin yanı sıra bulutun içinde hatırı sayılır bir türbülans mevcuttur ve bulutun oluşmasına sebep olan atmosfer koşulları sadece bulutla sınırlı olmadığı için bulutun yakınlarında da son derece dengesiz rüzgar hamleleri ve makası olacaktır. ayrıca cumulonimbus bulutunun üst katmanlarında buzlanma olduğu için içeri girmeye çalışan bir uçağa yıldırım çarpması ve rüzgar kırılmasının yanı sıra mermi gibi dolu ve buz parçaları da isabet edecektir. bu yüzden bu bulutun değil içinden, yanından bile geçilmez, gerekirse yol uzatılır.

    cumulonimbus bulutunun farklı alt türleri olsa da en ilgi çekici olanı da yazmadan geçemeyeceğim. orman yangınları ve volkanik patlamaların şiddetli olması durumunda ortaya çıkabilecek bir versiyonu vardır, adı da pyrocumulonimbus'tur. bu bulut ortaya çıktığında kendi içinde de külden ve dumandan dolayı elektrik yükü barındıracağı için yıldırım düşürme ve hali hazırda devam eden yangını daha da alevlendirme potansiyeli vardır. ayrıca bu bulut ortaya çıktığında oluşacak şiddetli rüzgar hamleleri yüzünden yangının yönü aniden değişebilir ve daha önce sıçramamış alanlara doğru ilerleyebilir, daha da kötüsü yangını söndürmeye çalışan ekiplerin üzerine doğru aniden harekete geçebilir. bütün bu dezavantajlarına rağmen pyrocumulonimbus bulutu kendisini doğuran yangının üzerine şiddetli yağmur yağdırarak sönmesine de neden olabilir, neyi yapacağı o anki atmosferik koşullara bağlıdır kısacası.

    cumulonimbus sıcak/soğuk çatışması nedeniyle genelde bahar ve yaz aylarında görülür (tropik kuşakta yıl boyu görülür, tropik kuşağın yemyeşil olma sebebi de onlardır zaten) ancak kış aylarında da ortaya çıkabilir ve thundersnow dediğimiz kar yağarken gök gürlemesi hadisesine, şiddetli tipiye ve inanılmaz yoğun kar yağışlarına da sebep olur. thundersnow'u geçtiğimiz senelerde birkaç kez deneyimledik, en sonuncusu ise bu kış ayında karadeniz'den gelen iki kar fırtınasının ikisinde de tanık olduğumuz gök gürültülü kar yağışlarıydı.

    kısaca şöyle özetlemek lazım, şu anda kaç bin ışık yılı uzaktaki galaksinin merkezindeki kara deliğin fotoğrafını çektik, kendi galaksimizi bir arada tutan kara deliğin fotoğrafını çektik ama cumulonimbus bulutlarının içinde tam olarak nasıl bir ortam olduğunu halen bilmiyoruz çünkü içine girip de veri yollayabilecek kadar bir sağlam ekipman üretmeyi başaramadık.

    atmosferdeki bulutların en kudretlisi, en haşmetlisi, en ürkütücüsü ama en ihtişamlısıdır cumulonimbus bulutları. bu kadar tehlikesinden bahsetmiş olsak da getirdiği yağmur ile atmosferimizin en büyük yapı taşlarından biri ve vazgeçilmez bir parçasıdır.

    iyi ki vardır, varsın o haşmetle troposferin ucuna yükselsin de biz çevresinden dolaşmaya devam edelim.

  • örnek olarak bir malın fiyatındaki %10'luk bir artışa/inişe, tüketici %3'lük talep azalışı/artışı ile cevap veriyorsa inelastik;

    bunun yanında, maldaki %10'luk bir artış, tüketici talebinde %30 azalışa neden oluyorsa elastik talep oluyor.

    misal sigara, alkol vb. ürünler inelastiktir. devlet %20'den fazla zam koysa dahi, kullanıcılardaki azalma %3-4'ü geçmez.

    bu yüzdendir ki, bilinçli tüketici, kapitalist düzenin korkulu rüyasıdır.