hesabın var mı? giriş yap

  • bu bilimin cikis noktasi, tum eski uygarliklarin (hatta tek tanrili dinlerin) mitlerinin birbiriyle inanilmaz uyumlu olusu, tanrilarin gokcisimleriyle ozdeslestirilmesi, astronomlarin ayni zamanda din adami olmasi ve gokyuzune fazlasiyla onem vermis olmalaridir.
    "bu insanlar astronomiyle bu kadar ilgiliyse, bir zamanlar gokyuzunde bazi siradisi olaylar gerceklesmis olmali", arkeoastronomlarin temel dusuncesidir.

  • bu güne kadar nedensizce hep antipatiyle yaklaştığım insan. ancak gezi olaylarıyla ilgili, dolmabahçe yakınlarından*.kendi facebook adresinden şöyle bir yazı paylaşmış;

    insanın ağırına gidiyor lan! gencecik, tertemiz, taptaze çocukların üzerine gazı acımadan boca ediyorlar. iblisler!!!. zerre vicdanı olmayan bir faşist sürüsü, genç olana, güzel olana, aydınlık olana karşı biriktirdiği bütün ezikliğini vandalca, pervasızca, gaddarca kusuyor kusuyor kusuyor.... pırıl pırıl çocukların birbirine bir tutunuşu, bir dayanışması, gazın ızdırabına zerafetle bir katlanışı var içiniz parçalanır arkadaşlar. gaz gerçek bir kabus. onu tadan oraya değil evladını düşmanını salmaz. önce solunumunuz kavruluyor sonra böcekler gibi aşağılanmış hissediyorsunuz kendinizi. sinirinden ağlayanları görmelisiniz. boyunlar bükük gururlar kırık hüzünlü bir öfkeyle burkulmuş büyük acıyı görmelisiniz. sonra derinlerden bir çığlık: "oomuuzoomuuza".... böyle başlıyor direnişin şakıması... kıpırdanmaya başlıyor umut. geçti geçti diyorsunuz birkaç dakika birkaç sloganla... " faşiiizme kaarşı..." sonra annesini arayanlar... sevgilsine sarılanlar... arkadaşına yaslananlar... ve sonra tekrar başlıyor herşey. pat pat paaat pata pata pata ta ta ta!!!...oradan oraya koşturuyor ürkek kediler gibi ülkenin aydınlık geleceği... imdaaaaaaat diye haykırasınız geliyor, yediremiyorsunuz... lanet olsun ki katlana katlana büyüyorsunuz oracıkta, birkaç dakika içinde.... aaahhhhhh!!!
    faşizme karşı ne yapılabilir arkadşlar? allah aşkına ne yapılabilir? birşey yapmak lazım, bişey... birşey...
    bu halkı uyandıralım en azından ne olur... ne olur! ne olur!!
    bu halkı uyutan, yalancı , sahtekar, işbirlikçi medyayı asla affetmeyelim! gözünü seveyim affetmeyelim bu aşağılık kelekçileri.
    asla asla asla!!!!

    tanım: gezi olaylarını gitmeyenler/gidemeenlere betimleyen çizer.

  • genelkurmay açıklamasına göre bizim ordumuzdur.

    bkz: el siki görmeyen kendi sikini cezayir tüfeği sanarmış.

    not: kusura bakmayın, bu lafı kullanmanın zamanını kolladım yıllar yılı. artık zamânı gelmişti...

  • sömestr tatilinden önce kızımın okuluna gittim. öğretmenin de fotokopi işi var, çocuklara dağıtacak. bizim veletleri göndermeye kıyamıyor, kendi uğraşıyor. beni görünce "akck hanım, siz biraz ilgilenin. ben fotokopileri çektirip geliyorum." dedi. "hadi devam edelim okumaya, eren sen başla." dedim. "nereden başlamamı istersin canım?" dedi. ilk darbeyi yedikten sonra ben toparlayana kadar sınıf savaş alanına döndü. arkadaş birine sus dersin, öteki konuşur, biri susar, diğerinin çişi gelir. o minnak çocuklardan çıkan sesin desibeli mevcut modern ölçme cihazları ile ölçülemez bile.
    durum bu iken, bu insanlar sizin evde dizginleyemediğiniz çocuklara günlerini adıyorlar. evet bu onların işi, evet bilerek seçtiler ancak seçerken maaşlarını ve şartlarını da gözettiler. kaldı ki bu devirde ayda 2.500 tl maaş almak komik bir rakam. insan gibi yaşayayım desen yaşamazsın, gidip bir yerde bir yemek yiyeyim, sonra da sinemaya gideriz desen 5 kez düşünürsün. ancak bitmedi öğretmenler ile derdiniz. sizin o (benimki de dahil) iflah olmaz veletlerinize günde 1 saat katlanmam için bana ayda 2.500 tl verseler, 1 ayın sonunda ya akıl hastanesine daimi misafir olurdum ya da arkama bakmadan kaçardım. az insaf, az saygı...

    bildirendirme editi: ayrıca ücretli öğretmenler, çalışma saati başına para aldıkları için; zorunlu ya da resmi tatil olan her gün ve saat maaşlarından kesiliyor. öğretmenleri değil de, devletin emek hırsızlığını sorgulayalım bence. bakarsınız sonra her birimiz emeğinin karşılığını tam almasa bile emeğimize yakın bir para ile insanca yaşayabiliriz.

    teşekkür editi: monami'ye düzeltme için teşekkürler.

  • paradan atatürk'ü kaldırmak için ilk adım.
    tepki çekmezse yavaş yavaş önce madeni paralardan sonra kağıt paralardan atatürk'ü kaldıracaklar, bu da bunun nabız yoklaması.
    nasıl olsa şehitler ayağına kimse ses çıkaramaz diye istediklerini yapıyorlar.
    demişti dersiniz.

    edit: saçma sapan hatıra parası kavramıyla gelmeyin bana. 70milyon basıp piyasada kullanılabilen bir para hatıra parası falan olamaz, amacı farklıdır.
    yiyorsa git darphanenin sitesinde satılan diğer hatıra paralarıyla alışveriş yapmaya çalış, ondan sonra konuşalım.

  • bayilik ile sık sık karıştırılan, bayilikten çok daha komplike ve ciddi bir sistemdir. franchising sisteminde bir markayı kullanma hakkından daha çok, işlerliği önceden kanıtlanmış olan oturmuş bir mekanizmayı kullanma hakkı cezbedicidir ve işte bu noktada bayilik sistemi ile farklar başlar.
    bayilikte, bir markanın ürün ya da ürünlerinin üretimine ve satışına hak kazanılmaktadır. franchising'de ise ürünün üretiminden sunum şekline, sunumun yapıldığı hizmet noktasının dizaynından personelin eğitimine kadar pek çok konuda ana firmaya bağlılık gerekmektedir. sağladığı en büyük avantaj, başlangıç maliyetlerinin yüksekliğine ve kara geçme süresinin uzunluğuna karşın risklere azami derecede kapalı olan güvenilir yapısıdır.
    franchising veren pek çok marka, mağazanın açılacağı yer, mağazanın dizaynı, hizmet sunum şekli gibi önemli kararları da kendisi almaktadır. franchising hakkını almak isteyen tarafa sadece gerekli finansmanı sağlamak ve franchise haklarını elinde tutmak için çok sıkı ve ciddi olan sözleşme kurallarına uymak kalır.

    franchising, ana firma için de çok mantıklıdır. bu sistem sayesinde firmalar para koymadan, yatırım yapmadan, reklam giderleri dışında para harcamadan her yere yayılabilmektelerdir. sistemini, kanunlarını, piyasasını bilmedikleri ülkelere bu şekilde rahatça girebilmektelerdir ki bu müthiş bir avantajdır.

    franshising'in bu denli popüler olmasına şaşırmamak gerekir. ana firma da, franchise alan da, ulaşılan tüketici de memnundur.

  • - naber abi nasılsın keyifsiz gördüm seni ya?
    - sorma ya dibi gorduk sınavda, 19 almışım...
    - hadi ya ortalama kaç?
    - 45... standart sapma da 18..
    - 3 puan 5 puan yüksek olsa d olcak not abi o, bir soraki sınava iyi çalış, kasarsan a bile gelir...

    (1 ay sonra)

    - vay kanka nasısın ya... niye suratın asık?
    - abi ikinci sınavından 14 aldım ya... keşke rapor alsaymışım
    - abi olur mu, asıl rapor alsaymışın kalırmışın... finale kasacaksın şimdi bak!
    - daha neyine kasayım yahu?
    - finalden 90'ı çaktın mıydı, hoca ne dicek? vaaay dicek... sana b'yi vermicek mi?
    - vericek mi?

    (1 ay sonra)

    - koçero, naber? mutsuzsun, final nasıldı?
    - bok gibi...
    - hep öyle gelir abi... bak ama herkesin kötü geçmiş.. ortalama 20 filan çıkar o sınavda
    - diyosun..
    - tabi abi... bir 25 alsan c bile gelir o ders sana!

    (1 hafta sonra)

    - abi niye neşesizsin noldu?
    - çakmışım dersten.
    - ...
    - eee?
    - ne eeesi?
    - bişey demeni bekliyorum?
    - yarrağı yemişsin abi daha ne diyeyim?
    - ulan ulan ulan...

  • insanların inatla gündeme getirdikleri kredi kartıdır. ebru'nun çocuğu zarar görüyor diyoruz ! anlamıyor musunuz ya ???! bu nasıl bir anlayışsızlıktır ?!