hesabın var mı? giriş yap

  • geçen haftalarda nilüfer ile beraber verdiği konserin yakın bir veda olduğunu sanırım herkes biliyordu. dinleyicileri ile dostları ile ailesi ile helalleşmek herkese nasip olmaz, ona oldu. nur içinde yatsın.

  • özlemini yüreğimde hissettiğim, yorumsuz ve tartışmasız izlenecek milli takım.

    ilker yasin- hocam maçın 4. dakikasında emre'yi oyundan aldınız, maçın 8. dakikasında nihat'ı kaleye geçirdiniz, maçın 15. dakikasında sağ kanatla sol kanadın yerini değiştirdiniz, maçın 16. dakikasında servet'e rakip ceza sahasında beklemesi için talimat verdiniz, maçın 23. dakikasında ortadan kayboldunuz, 42. dakikada tüm oyuncu değiştirme haklarınızı kullandınız.
    benjamin linus- so?
    ilker yasin- hocam maçı ona sıfır kazanıp avrupa şampiyonu yaptınız milli takımı. nasıl oluyor bu böyle?
    benjamin linus- how many times do i have to tell you, yasin? i always have a plan.

  • "umarim hic mutlu olmazsin, tekrar aski hic bulamazsin, cocuklarin falan da olmaz" (ıstanbul, 2010)

    ne zaman yine biriyle mutlu olur gibi olsam bu sozu hatirliyorum. sonra isler boka sarinca yine bu sozu hatirliyorum. sen ne pis bir ahmissin

  • üstümdeki komşunun çocukları(ortaokul çağındalar) büyüdükçe azalacağı yerde artan gürültüleri yüzünden 5 yıldır oturduğum ve çok sevdiğim evimden taşınmak zorunda kaldım. 5 sene ne misafirleri ne kavgaları ne sandalye çekmeleri ne evde ip atlamaları top oynamaları bitmedi. defalarca uyarılarımız sonucunda ses daha da arttı. sadece belirli zamanlarda değil günün her saati ses vardı evde. o evimi çok özlüyorum ki dişimden tırnağımdan artırıp krediyle almış ve içine tadilat yaptırmıştık.borçlar bitinceye kadar zor dayandık. beni asıl kahreden biz taşındıktan 4 ay sonra onlar da taşınmış. bize yaşattıklarının aynısını yaşamaları ümidiyle.
    edit: beni teselli eden çok mesaj gelmiş çok teşekkürler. ne yapalım derdimiz bu olsun. (evet o evimizi sattık şimdiki oturduğumuz evi aldık bir de onlar da ev sahibiydi en çok bunlar sorulmuş)

  • tarihin en uzun muharebesi olma özelliğini taşıyan çarpışmadır.

    günümüzde yıpratma savaşı*'nın en önemli örneği olarak gösterilmektedir.

    birinci dünya savaşının açılış safhasında alman orduları belçika üzerinden fransa'nın kuzeyine taarruz ederek önemli başarılar elde etmeyi başarsalar da birinci marne savaşında alman ordularının ilerleyişinin durdurulması ve manş denizine kadar cephenin uzamasıyla* her iki tarafın orduları insan kaynağı konusunda oldukça maliyetli siper savaşına girişmiştir.

    birinci marne savaşında ilerleyişlerinin durdurulması ve cephenin manş denizinden isviçre'ye kadar uzamasının ardından alman kurmayları savaşı hızlı şekilde kazanma umutlarının kalmadığını daha 1914 yılının sonunda yüksek sesle dile getirmiş olsa da askeri açından fransa karşısında üstün olduklarının bilincindeydiler.

    1915 ve 1916 yıllarında her iki taraf çok sayıda kayıp vermesine rağmen elle tutulur büyük bir başarı elde etmeyi başaramamıştı. yapılan saldırılarda ele geçirilen bir kaç kilometrekarelik toprak diğer tarafın yaptığı bir karşı saldırı sonucunda tekrar el değiştiriyor, amaçsız saldırlar için yüzlerce ya da binlerce asker kaybediliyordu.

    alman kurmayları, eğer fransa'ya diz çöktürmeyi başaramazlarsa gelecek bir-iki yıl içerisinde almanya'nın pes edeceğinin bilincindeydi. alman imparatorluğu, savaşın her iki cephesinde aktif olarak savaşmaya devam etmekteydi ve ittifak devletleri tarafında savaşın getirdiği külfeti en çok omuzlayan devletti. ancak alman imparatorluğu sanayisine ham madde yetiştirmek konusunda ciddi bir handikapa sahipti. kendisinin avusturya-macaristan imparatorluğu ile olan sınırları haricinde kalan tüm komşulukları düşman sınırı ya da nötr kalan devletlerleydi ve buradan ham madde giriş çıkışı çok zordu. kuzey denizi bunun için tek şanstı ancak ingiliz kraliyet donanmasının ablukası bunu imkansız hale getiriyordu.

    her ne kadar almanlar bunun gibi çok büyük bir sıkıntıya sahip olsa da harbin açılış safhasında kuzey fransa'da elde ettikleri başarılar fransa karşısında onlara önemli bir koz vermişti. almanların kuzey fransa'da ele geçirdiği bölgeler fransa'nın ham demir-çelik madenlerinin önemli bir bölümü ve sanayi yerleşimlerinin bir kısmına ev sahipliği yapmaktaydı. fransızlar bu sahaları kaybetmenin külfetini tüm savaş boyunca ciddi anlamda çekmiştir.

    işte tüm bu olan bitenler içerisinde alman mareşal erich von falkenhayn, fransızlara nihai darbeyi vurmak için bir planla kaiser wilhelm ii ve ordu kurmaylarının karşısına gelir. o da tıpkı diğer kurmaylar gibi cephe hattını yaracak bir belirleyici muharebe ile savaşı kazanma imkanının olmadığına inanmaktadır. falkenhayn'a göre fransızlar sadece ve sadece kaynaklarının tükenme noktasına gelerek teslim bayrağını çekmelerine neden olacak bir çarpışma sonucunda mağlup edilebilirlerdi. bu çarpışma için seçilecek hedef öyle bir hedef olmalıdır ki bu hedef fransızlar için ulus meselesi haline gelmeli ve bu hedefi kaybetmemek için ellerinde ne kadar imkan varsa bu noktaya sevk etmelilerdir.

    falkenhayn bu hedefi verdun bölgesi ve etrafındaki tahkimatlar olarak belirler. verdun'un ve çevresindeki tüm tahkimatların ele geçirilmesi fransızlar için kabul edilebilir değildir, şayet böyle bir felaket meydana gelirse hem kurmay grubunun hem de ordunun alt kademelerinin morali savaşın başlangıcından beri olabilecek en düşük seviyeye inecek, hem de bu bölgeleri geri alabilmek için on binlerce kayıp verilmesi gerekecektir. bunu ön gören falkenhayn, verdun ve çevresini kaybetmemek için fransızların tüm imkanlarını seferber edeceğini düşünmüştür.

    nitekim düşüncesinde yanılmamıştır.

    verdun muharebesi 21 şubat 1916'da başlar ve 16 aralık 1916'da sona erer. her ne kadar muharebenin açılış safhasında almanlar başarılar elde etse de savaşın açılış safhası geçildikten sonra durum dengelenmiş ve muharebenin sonuna kadar o şekilde devam etmiştir.

    çarpışmanın sonunda her iki tarafın toplam kaybı 750,000-800,000 kadar olmuştur. almanlar, fransız ordusunun insan gücü ve moral kayıpları konusundaki hedeflerine ulaşamadığı gibi, kendileri bu konularda ciddi sıkıntıya girmiştir.

    gelelim işin trajikomik kısmına;

    almanların elde etmeye çalıştığı "fransız ordusunun insan gücü kayıplarının artması ve moralinin çökmesi" hususunu fransızlar bir yıl sonra nivelle's offensive adı verdikleri ve alman hatlarını yararak savaşı 48 saat içerisinde bitirmeyi tasarladıkları bir saldırıdan sonra almanlara verir. nivelle saldırısı fransız tarafı için o kadar büyük bir fiyasko ile sonuçlanır ki fransız ordusu silah bırakma noktasına gelir.

  • dedeler çalışır, didinir, uğraşır iş kurar ve büyütür. babalar bu işi geliştirir daha ileri taşır. 3. nesil de playboy olur alemlere akar. biraz düzgün olanı da klüp başkanı falan olur ve paraları ezerrler. türk burjuvasının yaşam döngüsü budur.

    t: magazinsel bir hikaye