hesabın var mı? giriş yap

  • "kampüste mühendisler, kantine dizilmiş oturuyorlar, karşılarinda, işletme okuyan çocuklar kollarında, esmerler, kumrallar, birbirlerini öpüyorlar, dolaşıyorlar. o mühendis aklından geçiriyor 'benim de böyle bir sevgilim olsa, ben de taksam koluma böyle birini 'diyor. 'arkadaş bunlar bize neden bakmıyorlar' diyor, 'bizde niye yok' diyor."

  • son araştırmalar ve gün yüzüne çıkmış olan arkeolojik keşifler sonucu şehrin m.s. 500-600 yılları arasında ani bir şekilde terk edilmesinin altında yatan temel sebep, bugün büyük oranda aydınlatılmıştır.

    birçok arkeoloğun da belirttiği üzere yıllar boyu obsidyen ticaretinin ana merkezi olmuş olan, zengin teotihuacan şehri, zamanla üst sınıf ticaret erbaplarının işçi sınıfı üstünde oluşturduğu dayanılmaz baskıyı daha fazla kaldıramamış ve şehir geneline yayılan büyük sınıf çatışmaları, o zamanlar yaklaşık 100.000 kişilik bir popülasyona sahip olduğu düşünülen şehri hakimiyet altına almıştır. şehrin dış, (bkz: ghetto) olarak adlandırabileceğimiz, işçi sınıfının yoğunlukta bulunduğu kısımlarında bulunan hane kalıntılarında hiçbir yangın ve talan izi gözükmez iken, merkez tapınaklara yakın ruhban ve zengin tüccar konutlarının hemen hemen hepsinde yangının ve talanın getirdiği izlere rastlanması da bu teorinin en büyük destekçisi olmaktadır.
    günümüze kalan bu izlerin ötesinde, bugün teotihuacan yıllar önce maya ve aztek uygarlıklarını etkilediği gibi (ki şehrin bugün ki ismi olan teotihuacan, aztekçe de "tanrıların yarattığı şehir" olarak geçmektedir, aztekler terk edilmiş bu büyük ve zengin şehri gördüklerinde buranın yalnızca tanrılar tarafından kurulabileceğini düşünmüşlerdir) bugün de biz fani insanları geride bıraktığı güneş, ay ve tüylü ejder tapınakları ile etkilemektedir. umarım bir gün hakkında bu kadar araştırma yapmaya değer gördüğüm antik orta amerika uygarlıklarının beşiği olan bu güzel yere gitmek nasip olur.

    kaynakça
    1
    2
    3
    4

  • röportajında benim gibi kekeme olduğunu fark edince içim ısındı çocuğa. bilmeyenler için biz kekemeler, bazı kelimeleri söyleyemeyince elimizi kolumuzu oynatarak o kelimeyi söylemeye çalışırız. bazen söyleyene kadar nefessiz kalırız. bu tür hareketler kekemeliğin sebep olduğu bir çeşit tik. herhangi bir rahatsızlığı yok çocuğun, sadece bazı kelimeleri söyleyemiyor, takılıyor ve istemsizce tik oluşuyor.

    gururumuzsun, başarılarının devamını dilerim.

  • ekşi sözlük açıp bu tip entry’leri okumak. zira tam sıçarken okumalık şeyler yazıyorsunuz.*

  • aslında ne tam anlamıyla bir dialog ne de komik.
    aslında daha cok trajikomik.

    arkadaşımın üstün zekalı kuzeniyle tanıştım bundan 4-5 sene önce. çocuk o zamanlar 8-9 yaşında.
    arkadaşımla çocukla tanıştığım günün akşamında telefonda konuşuyoruz, velet de yanında:

    ben: kuzenin beni sevmiş mi?
    arkadaş: sevdin mi diye soruyor lan
    velet: bu yaşta bir insanın böyle bir soru sorduğuna inanamıyorum. kendisini sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyorum. sadece bir kaç saat beraberdik. ne duymak istiyor benden?

    salak çocuk.