hesabın var mı? giriş yap

  • -istanbul ankara arası bir yolculukta ya$anan bir olaydır

    adam otobusle giderken, bolu dagi'nda verilen molada korkunc siki$tığı için tuvalete ko$turmuş. bo$ kabin bulup kendini oraya atmı$. tam oturmu$ ki yan kabinden bir ses gelmi$.

    -merhaba
    -adam $askin bir şekilde cevap vermi$ "merhaba"
    -ses devam etmi$ : nasilsin?
    -ilk defa ba$ina boyle bir $ey geldiğinden, yine $a$kin $a$kin yanitlamı$ : sagol iyiyim. sen nasilsin?
    - ne yapiyorsun?
    -bir an tereddut gecirmi$ zira adam onun tuvalette oldugunu bildigi icin mutlaka ne yaptigini da biliyormu$ baska bir$ey anlatmak isteyip konuyu deği$tirerek, ben istanbul'dan ankara'ya gidiyorum. sen nereye gidiyorsun?

    adamin sonraki cumlesi bu muhabbeti sona erdirmi$:

    -hayatim, telefonu kapatiyorum. yandaki tuvalette bir gerizekali var. sana sordugum sorulara yanit verip duruyor. ben seni sonra ararim. *

  • yazı detayında çalışmak istemeyen gençlerin çalışmak istemediğini gösteren ifadeler şöyle:

    “… bana lojmanın resmini, mümkünse videosunu atar mısınız dedi. fotoğraf ve video attım. arkasından benden, personel menüsünü de göndermemi istedi. bir başkası, bana otel odası verip veremeyeceğimi sordu…”

    bak sen terbiyesiz gençlere, iş bulmuş bir de düzgün yemek yiyebilecek mi, köpek klübesinde bin kişiyle pislik içinde mi yaşayacak falan bunların hesabını yapıyor!

    yok kardeşim bu gençler adam olmaz, iş beğenmiyorlar, sen köle değil misin ne yapacaksın yemeği kalacağın yeri? ölmeyecek kadar yiyip hastalanmayacak kadar uyuyacak bir yatak neyine yetmiyor?

    tembel gençler, hep tembel bunlar. halbuki afgan gençleri öyle mi? yemek de sormaz yatak da. açın turizmci kodamanlarn önünü ltf.

  • 1991 yılında kardeşimi lösemiden kaybettik. o zamanlar ne lösev vardı ne de tedavi ettirecek durumumuz. şimdi her ay löseve elimden geldikçe bağış yaparım. bir çocuğun bir gün bile fazla yaşamasını sağlarsa helali hoş olsun.

  • çin'in sincan bölgesinde bulunmuş bir mumya. mumyayı ilginç yapan ise; bulunduğu bölgede çinlilerden çok önce yaşamış olması ve şekil itibariyle kafkasyalı insanlara benzemesi. bu şekilde bulunan bir mumya elbette çin'e yapılan göçlerin avrupa yönünden olduğuna işaret ediyor ve çinlilerin pek hoşuna gitmiyordur.

    bir de belirtmem gerekir, bu mumya aradan 3000 yıl geçmesine rağmen güzelliğini korumaktadır.

    http://farm2.static.flickr.com/…4451_e5ba010c1d.jpg

  • kelime kökeni olarak “epi” latincede “üstünde” demektir. epigenetik için genlerin üstünde olarak tanımlayabiliriz. epigenetik, dna dizisinde herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, kromatin yapıdaki kalıtsal değişiklikler ile gen ekspresyonunun düzenlenmesi olarak tanımlanır. genlerin ne zaman, nerede ve ne kadar çalışacağını belirleyen bu mekanizmaya, bir diğer deyişle dna’ nın yapısında veya diziliminde herhangi bir değişiklik olmaksızın dna’ da kodlu olan genetik bilginin açığa çıkmasında meydana gelen değişikliklere “genler üstü genetik” anlamına gelen “epigenetik” denir.

    yaşam stili, beslenme alışkanlığı, spor gibi çevresel faktörlerin genlerin aktivitesini düşürmesi veya yükseltmesi ile ortaya çıkan rahatsızlıkları inceler. dna dizisinde hiçbir değişiklik gerçekleşmeden genlerin fazla ya da yeterli çalışmamasından kaynaklanan durumlardır.

    epigenetik fıkrası
    darwin ile freud’u birlikte gören dertli bir anne kızından yakınmış, “ey yeryüzünün en büyük dâhileri, kızımın bir derdi var, bu derdin nedenini ancak siz bilebilirsiniz.”

    darwin ve freud merakla sormuşlar “kızınızın neyi var?”

    “kızım çok mutsuz, kötümser, kavgacı, beni deli ediyor”.

    darwin hiç düşünmeden yanıtlamış, “kızınızın sorunu “genetik”

    freud ise “hayır” demiş, “sorun anneden kaynaklanıyor.”

    anne şaşırmış, çaresizce sormuş, “hanginiz doğru söylüyor?”

    tam o sırada yoldan geçen conradwaddington soruyu yanıtlamış, “ikisi de doğru söylüyor hanımefendi, sorun epigenetik”

  • eline koluna sağlık dediğim esnaftır. kendi ülkelerinde alışmışlar kadınlara, çocuklara musallat olmaya burayı da öyle sanıyorlar. nerede görülürse kafaları ezilmeli bu çöl farelerinin.

  • toplumsal dinamiklere ters, gereksiz, faydasızdir. ve de ekonomik olarak orta ve orta-dusuk kesimin güzel hizmet alabildiği bir sistemin darbe almasi demektir.

    erdoğan ilk başkan seçildiğinde tesislerden alkolü kaldırarak ve fiyatları ucuzlatarak geniş halk kesimlerinin faydalanabilecegi hale getirmişti. akp yozlaşmış olabilir ama refah belediyeciliği modelinin başarısı inkar edilemez. o hizmet anlayışı akp'yi iktidara getiren en önemli faktörlerden birisi.

    seçimleri ne istanbul'da ne de ankara'da chp kazanmadı, akp kaybetti. yapılması gereken yozlaşmış olan bu kurumları yolsuzluktan, belli bir grubun otlagi olmaktan kurtarmak ve sorumlularının ceza almasını sağlamaktır. ayrıca sosyal belediyecilik anlayışı ile insanlarin memnuniyeti sağlanmalı. aksi takdirde akp çok daha güçlü bir biçimde geri dönecektir.

  • iki yüzlü sözlük yazarlarının alt tarafı oyuncunun birisinin sözleri diyecekleri açıklama.

    bu adam islama laf etse işte medeniyet bir başka diyerek alkışlayacaklarken islamı savununca kötü olacak.