hesabın var mı? giriş yap

  • nükleer savaşın önündeki yegane duvardır. karşılıklı kesin yok oluş veya karşılıklı garantili imha (mad), nükleer silah kullanacak olan düşmana karşı aynı nükleer gücün kullanılması tehdidinin bu saldırıyı önleyeceğini savunan caydırıcılık teorisine dayanan bir savaş stratejisi ve milli güvenlik politikasıdır.

    teori, mad koşullarında iki tarafında birbirini yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip olduğu fikrine dayanır. iki taraftan biri herhangi bir nedenle diğerinin nükleer saldırısına maruz kalırsa eşit ya da daha güçlü bir misilleme yapacağına dayanır. sonucunda da iki tarafın yok oluşu da garantidir.

    doktrinin ilk uygulanması, soğuk savaş sırasında (1940'lardan 1991'e kadar) başlamıştır. iki taraf da vekalet savaşları sürdürse de doğrudan bir çatışma içerisine girmemiştir. bu dönem silah üstünlüğünün ve karşı vuruş kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla iki tarafın da nükleer silah üretimine odaklandığı dönemdir.

    soğuk savaş sovyetler birliği'nin dağılması ile sona erse de günümüzde halen geçerli bir doktrindir ve nükleer savaşın önündeki en büyük caydırıcı etmendir. olası bir saldırıda binlerce nükleer başlık taşıyan füzenin ateşleneceğini varsaydığı için nükleer bombaları önleme çalışmalarının yetersiz kalacağı kesindir ve bunlardan daha büyük önem taşır.

    nükleer başlık taşıyan kıtalararası bir füze patlamadan durdurulabilir mi?

    ilk saldırının, saldırıya uğran ülkenin karşılık vermesini önlememesi amacıyla (second strike), taraflar nükleer saldırı kapasitelerini havadan, karadan ve denizden yapabilecek şekilde gelişmişlerdir. ayrıca füze rampaları birbirinden uzak ve olası patlamalarda tamamı etkilenmeyecek şekilde konuşlandırılmıştır.

    bu strateji, bir gün akıl hastası ve armageddon sevdalısı bir yönetici tarafından yok sayılacak diye düşünüyorum ancak 30-35 yıl daha bunu yaşamayız gibi geliyor. trump & putin ikilisi bunu yapmadıysa bir süre daha kafamız rahat olabilir. putin & biden çekişmesinden böyle bir sonuç çıkmayacaktır.

    kaynak

  • karayip yerlilerinin, gölgesinde uyuyanın bir daha uyanmayacağına inandığı ağaç. hippomane mancinella.

    sütleğengiller (euphorbiaceae) familyasındandır. boyu 3 metreden 15 metreye kadar uzanabilir. düz ve açık kahverengi bir kabuğu; uzun dalları vardır. yumurta şeklindeki yaprakları 10 santimetre uzunluğundadır ve dişli kenarlara sahiptir. küçük ve pembe çiçeklere sahiptir. elma şeklinde sarı-yeşil meyveleri vardır.

    ağaç henüz tam olarak tanımlanamamış güçlü bir toksin içerir. sütü andıran beyaz özsuyu güçlü bir alerjik dermatite, deride içi su dolu kabarcıklara neden olan forbol ve diğer cilt tahriş edici maddeleri içerir. toksin o kadar güçlüdür ki meyvelerden sıçrayan yağmur damlaları ya da çiy, deride kabarmalara sebep olabilir. yanan odundan gelen dumanı ise geçici körlüğe neden olabilmektedir.

    ismi, yaprak ve meyveleri elmayı andırdığı için ispanyolca 'küçük elma' anlamına gelen manzinella'dan türemiştir. "dünyanın en zehirli ağacı" olarak bilindiği için ispanyolca manzanilla de la muerte (küçük ölüm elması) olarak da anılmaktadır.

    guinness rekorlar kitabına girecek kadar tehlikeli sayılan ve "dünyanın en zehirli ağacı" (bkz: ölüm ağacı) olarak bilinen ağac, florida, bahama, karayipler, batı hindistan, orta amerika ve güney amerika bölgesinde ender rastlanan bir ağaç türüdür.

  • çocuk merkezli aileler tarafından üretilen bir model.

    * doğum yeri, kütük şeysi, vatandaşlık vs. gibi detayları planlanır mümkünse yurtdışında falan doğurulur.
    * sonra yurda dönülür, boyu posu eksik kalmasın diye doktorlarla, diyetisyenlerle, hizmetçilerle, dadılarla büyütülür.
    * namı almış yürümüş kolejlerden birine kreşten sokulur, liseden çıkarılır.
    * namı almış yürümüş özel üniversitelerden en birincisine sokulur. zira diğerleri ona layık değildir. hele devlet üniversitelerinin hiç şansı yok.
    * asla yurtta falan okutulmaz.
    * mecburi hizmet, tayin gerektiren meslekleri tercih etmesine izin verilmez. doğuya falan asla gidemez.
    * koca arama yaşları gelene kadar saraydan ayrılmaz.
    * saray sabittir. kız eşşek kadar oluncaya dek şehir değiştirilmez, mümkünse hiç taşınılmaz. küçük yaşta sık sık okul değiştirmek, genç yaşta arkadaş çevresi değiştirmek vb. şeyler psikolojik minik travmalar yaratabilir diye prensesimiz korunur bu tip olaylardan.
    * çünkü "bizim kızımız biraz şeydir, o öyle şeyleri beceremez, yapamaz"... (evet, prenses yetiştiren bir aileden ben bunu duydum)
    * namı almış yürümüş şirketlerden birine sokulur. modaya uymak, kariyer havasına bürünmek lazım tabii...
    * yurtdışında masterla falan avunmak istiyorsa ona izin verilebilir. çünkü zaten orada yerleşik bi amca, bi teyze, bi kuzen, bi bişii vardır. ama prensesimiz sanki sap sap yaşıyormuş, kimseleri tanımıyormuş, kendi ayaklarının üstünde duruyormuş gibi havalara bürünür. (bkz: çaktırma pampa)
    * yaşadığı steril ortamda, yine prens gibi yetiştirilmiş bir erkekle tanışır ve evlenir. (ya da arkadaş vasıtası, aile çevresi ayaklarına bildiğin modern görücü usulü tanıştırılır, evlendirilir)
    * çocuk da yapar kariyer de... ama arada çocuklarını yetiştirmek için uzun molalar verir.
    * yeni prensler ve prensesler yetiştirir.
    vatana millete hayırlı olsun...

  • sadece üniversite önlerinde değil de içinde de bekleyenleri vardır. hatta bazılarının üniversite içerisinde odaları bile vardır.

  • inanılmaz olan fantastik hadise kadar, iki eltinin de isminin hamide duman olması olan hadise. resmen a glitch in the matrix, elon musk bunu incelesin.

    ek: programı izlediğini iddia eden birinin aktardığı kadarıyla üçüncü bir hamide duman varmış hikayede, yufkacının bir akrabasının karısıymış. olamaz lan böyle bir şey.

  • saat 23.29 editi: arkadaşlar çok şükür kız babasına kavuştu sağ salim bulundu. herkesin çabasına ve emeğine binlerce kez tesekkurler. var olun.

    saat 17.33 editi: babası şöyle demiş: arkadaşlar son olarak istanbul kirazlı metrosda görülmüş sonrasında soğanlık ta. atm den para çekilmiş atım adım takip ediyorum ama bulamadım ben şuan maltepe tarafından karşıya geçecem aramaya kirali soğanlık bölgesinde olanlar dikkatli olsunlar lütfen

    saat 14.00 editi: hala bulamadık, kayıp durumda :(

    saat 01.35 editi: üstündeki kıyafetler: siyah tişört siyah pantolon ve siyah kapşonlu giymiş kapsonun iç kısmı gri, siyah kol kısımlarında beyaz yazılar var kolej hırkası gibi düşünün.görsel
    sosyal medya paylasmak icin görsel de yapılmış https://www.hizliresim.com/qtkzskb

    saat 00.38 editi: arkadaslar hala haber yok ne yazık ki. inşallah bulucaz el birliğiyle
    twitterda da daha çok yayabiliriz https://twitter.com/…tatus/1679234843190624256?s=46

    konuyu up yaparsanız çok sevinirim. aciliyeti vardır.
    acil olduğu için açıyorum. yasaksa modlardan izin rica ediyorum.

    dün saat 17 gibi arkadaşlarıyla buluşmak için evden çıkmış henüz cevap alınamadı kendisinden.

    istanbul maltepe civarlarındaydı en son. gören veya çevrede olan varsa yardımcı olursa çok seviniriz.

    ayşenur kınar - 12 yaşında
    iletişim : +90 532 377 90 39
    görsel

    görsel açılmazla linkle görsel de ekledim.
    https://www.hizliresim.com/lcb8lhp
    https://www.hizliresim.com/gu79pqj

    yeni görsel
    https://www.hizliresim.com/lcb8lhp

  • ülkedeki en üst seviye, en elit, en donanımlı isimleri hatırlamaya çalışın. misal, benim aklıma ilber ortaylı geliyor. ya da ikna edip isviçre'den getirip gazi yaşargil'i urfa'dan aday yaptığınızı düşünün. ya da deyin ki yöre halkı bağnazdır, islamcı olmadıkça oy vermez. gidin getirin ekmeleddin hoca'yı. sizce urfa'dan seçilme şansları var mı?

    ama koy oraya bir aşiret reisini ya da yakınını; en azından şansını zorlamış olursun. bu ülkede liyakata niteliğe değil adayın "bizden" olup olmadığına bakılır. chp bunu geç de olsa öğrendi. millet de bunu eleştiriyor, sanki urfa halkı çok kaliteli adaylar olsun istiyordu da..ulan ibrahim tatlıses'in bir takla atmadığı kaldı adaylık için. akape onu aday gösterse muhtemelen türkiye rekoru kıracaktı, enayi islamcıları kerizlemesiyle meşhur fadıl akgündüz siirt'ten milletvekili seçildi. daha ne olsun?

    edit: düzeltme