ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkek yazarların saç tıraşı için ödediği ücret
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kadınları anlamak istiyorsanız 1 saat açık havada durun. ne alaka diyorsanız, zaten anlamayacaksınız en azında beyninize oksijen gitsin."
"ülkemizde beden eğitimine bakış şöyleydi: beden ilk ders olsun okula eşofmanla gideyim, son ders olsun eve eşofmanla döneyim."
garajda şirket kurmak
-
bir garajda veya küçük bir yerde çalışma hayatına başlayan ve sonunda kendi sektörlerinde deve dönüşen ünlü şirketler:
apple: steve jobs, steve wozniak ve ronald wayne tarafından 1976'da california, los altos'ta bir garajda kuruldu. apple artık iphone'ları, ipad'leri, macbook'ları ile tanınan dünyanın en değerli ve yenilikçi teknoloji şirketlerinden biri.
microsoft: bill gates ve paul allen, microsoft'u 1975'te albuquerque, new mexico'daki bir garajda kurdu. microsoft, en çok windows işletim sistemi ve microsoft office paketi ile tanınan küresel bir teknoloji şirketidir.
google: larry page ve sergey brin arama motoru projeleri üzerinde stanford üniversitesi'nde çalışmaya başladılar ve sonunda 1998'de california, menlo park'taki bir garajda google'ı kurdular. google, o zamandan beri dünyanın en popüler arama motoru haline geldi.
amazon: jeff bezos, amazon'u 1994 yılında bellevue, washington'daki garajında ??kurdu. başlangıçta bir çevrimiçi kitapçı olan amazon, büyüyerek dünyanın en büyük çevrimiçi perakendecisi haline geldi ve bulut bilişim (amazon web hizmetleri) dahil olmak üzere çeşitli başka işletmelere de genişledi.
disney: bir teknoloji şirketi olmasa da disney, walt disney ve roy o. disney tarafından 1923'te los angeles, california'da bir garajda kuruldu. büyüyerek dünyanın en büyük ve en başarılı medya ve eğlence şirketlerinden biri haline geldi.
hewlett-packard: bill hewlett ve dave packard, hp'yi 1939'da california, palo alto'daki bir garajda kurdu. hp, bilgisayarları, yazıcıları ve diğer donanım ve yazılım ürünleriyle tanınan çok uluslu bir teknoloji şirketidir.
harley-davidson: william s. harley ve arthur davidson, 1903 yılında milwaukee, wisconsin'de küçük bir ahşap barakada motosiklet üretmeye başladılar. harley-davidson, dünya çapında en ikonik ve tanınan motosiklet üreticilerinden biri haline geldi.
mattel: harold matson ve elliot handler, 1945'te güney kaliforniya'da bir garajda resim çerçeveleri yapmaya başladılar. kısa süre sonra oyuncak ev mobilyaları yapmaya başladılar ve sonunda şirket, barbie ve hot wheels gibi ikonik oyuncaklar üreterek dünyanın en büyük oyuncak üreticilerinden biri haline geldi.
13 yaşında çocuğa kilo vermezsen öleceksin demek
-
çocuğu 98 kiloya çıkarken seyreden ailenin bu sözden rahatsız olması açıkça şuursuzluk. doktoru savunmuyorum da aile dönüp bir aynaya bakmalı.
antarktika açıklarında kurulan kürt şehri
-
trap-city ya da hacker'ların google'la dalga geçmesinden başka bir şey değildir.
jeodezi alanında çalışan bir harita mühendisiyim. aslında geomatik mühendisiyim ama diplomamda harita mühendisi yazıyor. neyse, konumuz o değil.
port-aux-français'in vikipedi sayfasında, orada vaktiyle bir fok katliamı üzerine işler yapan bir fabrika olduğunu, açıldıktan 3 yıl sonra kapandığını, fabrikanın parçalarının réunion'a gittiğini okuyabilirsiniz.
şimdi, orada yalnızca birkaç lab. kalmış durumda. bunlardan bir tanesi de jeofizik lab.
yer bilimlerinin bu disiplini ile ilgilenen birçok tanıdığım, genelde benim gibi özgür yazılım kullanıcısı/geliştiricisi. bu nedenle, ilgili yeri bir de openstreetmap'te inceledim. neticede, orada yaşayan bilim insanları, kendi yaptıkları yayınlara harita eklemek isteseler, openstreetmap'ten en güncel haritayı alabilir. özellikle de işleri jeofizikse.
bakın openstreetmap'te harita nasıl gözüküyor:
http://www.openstreetmap.org/…18/-49.34994/70.22009
yani orada google maps'te geçen adlar yok.
peki o adlar nasıl göründü? aklıma gelen 2 olasılığı yazayım.
olasılık 1) google, tele atlas gibi yazılım ve veri tekelleri, kendi harita verisi çalınırsa kontrol edebilmek için, gerçekte olmayan sokaklar uydurur. birisi kopyalarsa, oradan yakalatıp tazminat alabilmek için. bokunu çıkarıp, kolombiya'da gerçekten olmayan bir şehir bile koymuşlar hatta. aşağıdaki bağlantıda bir sürü örneğini görebilirsiniz.
http://wiki.openstreetmap.org/…opyright_easter_eggs
buradaki sahte sokak adları da, google'ın böylesi bir hareketi olabilir.
olasılık 2) vaktiyle erovizyon bakı'da düzenlenince, ermenistan (azerbaycan'la savaş durumunda olduğu için) katılamamıştı. ancak ermeni hacker'lar, bunu protesto için google maps'e "şu sokağın adı yanlış girilmiş, doğrusu budur." diye bir sürü istekte bulundular. bu sayede, erovizyon'un düzenleneceği yerin çevresindeki birçok caddenin adı "taşnak caddesi", "ermeni soykırımını tanıyın bulvarı" gibi adlara sahip oldu. google düzeltene dek, birçok yabancı, bindiği takside "karabağ ermenistan'dır caddesi"ni sorup dayak yemişti.
işte buradaki sokak adlarının nedeni de bu olabilir.
oradaki jeofizik lab.'a da bir mail atıp soracağım işin doğrusunu.
büyük a yerine 4 yazmak
-
(bkz: şansal 4)
ankara-istanbul pegasus uçağında gördüğüm kız
-
ali sabancı'ya sadece 19.99 tl ekstra ücret ödenerek adı öğrenilebilecek, ayrıca 59.99 tl daha öderseniz telefon numarasının ilk 7 hanesini alabileceğiniz kızdır.
(bkz: flypgs'de ücretlendirilebilecek küçük detaylar)
acun ılıcalı vs ali koç
-
(bkz: şeyma sen misin)
vallahi sizi 15 temmuz'dan beter yaparız
-
gün gelir vallahi sizi 30 ağustos'tan beter yaparlar diye karşılık verilmesi gereken içişleri bakanı cümlesi.
british airways'in az ödeyen geç biner uygulaması
-
en pahalı fiyattan bilet alacağım ve uçağın kalkması için ucuz bilet alan fakirleri bekleyeceğim öyle mi? ben bindikten sonra uçak harekete geçsin, ucuz bilet alanlar uçağın peşinden koşsun kardeşim.
edith piaf
-
3 yasinda menenjit geçirip kör olmus, sonra 7 yasinda kendiliginden görmeye baslamistir tekrar. ama hayati boyunca talihsizlikler, acilar pesini birakmamistir. küçük kizini yine menenjite kurban vermistir. ve cenazesini kaldiracak parasi bile yoktur o zamanlar.
hayatim adli otobiyografisinde geçen çok içli bir hikayedir bu: sabah saatin dördünde öyle ümitsizce para ararken, kendisi gibi fakir arkadaslarinin yardimlari da yetmezken ve cenaze masraflari için gerekli 10 frankin eksikligini hissederken bir adam laf atar arkasindan, "benimle birazcik eglenmek için ne istersin?" diye. "10 frank" der o da. küçük bir otele giderler. yabanci 10 frank'i pesin verir hatta. ve yapamayacagini anlar o zaman edith. aglamaya baslar adamin karsisinda; ve hikayesini, çocugunu kaybettigini, topraga verecek parasi bile olmadigini anlatir. ve adam parayi alarak gitmesine izin verir...
söyle yazar piaf (ki fransizca serçe demektir piaf): "iste, bugüne kadar darda kalanlara en ufak bir karsilik bile beklemeden yardim etmemin asil nedeni bu adamdir. peki, bu adam bana bir fahise gibi davranmis olsaydi... belki de bugün birçok insanin vücudunu, birçogunun da ruhunu son anda kurtaran biri olmayacaktim. bugün dahi, bana başkalarina yardim etme duygusunu saglayan bu insana minnettarim".
bilmiyorum, hislenirim ben...
kavgada fırlatılan ilginç nesneler
-
(bkz: köpek)
evet, bildiğin köpek. tek suçu parkta tasmasız bir şekilde dolaşırken kavga eden iki travestiye yanaşması.
(bkz: bank)
parklarda oturduğumuz banklardan, ama en ağırlarından. iki kişi yüklenip fırlatmışlardı hasımlarına.
lan, yazdıklarıma baktım da boş zamanlarımda parkta oturup kavga izliyorum galiba.