hesabın var mı? giriş yap

  • gelmiş geçmiş en büyük mısır kâşifi:

    16 ekim 1817’de krallar vadisindeki en olağanüstü mezarlardan biri olan seti'nin mezarını keşfetmişti. bu en büyük firavun mezarı da onun inanılmaz keşiflerinden sadece biriydi. gize'de, kefren piramidinin gizli girişini keşfetti. güney'in ücra köşelerinde bir yamaca yontulmuş ve yüzlerce yıl boyunca kumlar altında gömülü kalmış dünyanın arkeolojik harikalarından biri, mısır'ın en olağanüstü tapınağı ebu simbel' i gün ışığına çıkardı. belzoni gittiği her yerde kendini büyük ramses’in (ramesses ii) ayak izlerini takip ederken buldu.

    1778’de italya'nın padova kentinde doğan belzoni , birçok işte çalıştıktan sonra; mühendislik okudu. ingiltere'ye giderek bir sirkte kuvvet gösterileri yaptı. 1814 yılında ingiltere'den ayrılan belzoni, keşif yapma tutkusu ile karısı sarah ve hizmetkârı james ile birlikte kahire'ye gitti. orada bir süre sulama mühendisi olarak çalıştıktan sonra yine işsiz kaldı. belzoni 'yi bu zor durumdan kurtaran kişi yine bir kâşif olan burkhardt oldu.

    o zamanlar "genç memnon" adı verilen büstün aslında 3000 küsur yıl önce yaşamış ve hüküm sürmüş firavun büyük ramses'in heykeli olduğu henüz bilinmiyordu. ramses ii, giovanni belzoni'nin yaşamını tamamen etkileyecekti. ingiliz konsolosu henry salt’ın koruması altında çalışmalarını sürdüren belzoni, kefren piramidi ve krallar vadisi’ni keşfetmeyi başardı.

    http://www.narmer.pl/kv/kv17en.htm

  • esasen tam adı "how i lost 24 desperate prison heroes in smallville: family guy chronicles theory" olan, lakin karakter sınırlaması sebebiyle kısaltılan dizi projesi. hapishaneden kaçıp ıssız bir adaya düşen süper güçlere sahip 24 dahinin, gelecekten gelen bir cyborg ile aralarında geçen aşk ve ihtiras içerikli hikayesini anlatan bu dizi esprili anlatım tarzıyla sizleri ekran başına kilitleyecek. hangi karakterin dünya dışı bir gezegenden geldiğini çözmeye çalışırken heyecanlanacak, dünyayı ele geçirmeye çalışan ev hanımının başarısız denemelerini izlerken gülümseyecek, kadın erkek dinlemeden adadaki herkesi ayartmaya çalışan kazanovayı gördükçe kahkahalarınıza hakim olamayacaksınız. aynı zamanda bütün karakterlerin özel güçlerini keşfetmeleri sırasında başlarından geçenler hikayeye ayrı bir derinlik kazandıracak. inanıyorum bu dizi tutacak ben de emmy ödülümü yalnız ve güzel ülkem adına alacağım. merak etmeyin kırmızı halıda "i love ekşi sözlük" falan diye birşeyler sıkıştırırım araya.

  • zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
    nerede sahiden o?

  • bundan sekiz on yıl kadar önce, yanlış hatırlamıyorsam beyaz şova konuk olmuştu. telefonla bağlananlar, stüdyodakiler inanılmaz bir sevgi ve saygı göstermişti ustaya. sanki onu ne kadar sevdiklerinin farkına varmışlardı bir anda. almanya'dan arayanlar, amerika'dan arayanlar, telefonda ağlayanlar. gecikmiş bir borç ödemesi gibiydi. gece boyunca türküler söyledi bir yandan. telefona her bağlanan, "usta, şöyle bir türkü vardı, o da senindi değil mi?" deyip türküyü istiyordu. her seferinde de daha bir mahçup oluyordu usta. sanki herkesin sevdiği o türküleri yazmış olmak ayıpmış gibi, eziliyor, kısık sesle yanıt veriyordu. arada stüdyodakiler de benzer cümleler kuruyordu. "şu da mı senindi? onu da bi söylesen?" falan. sonra telefona biri daha bağlandı. dedi ki "usta yaa, falanca diye bi türkü vardı, o da mı senindi?" usta'nın cevabı şöyle oldu: "başka sahap çıhan yohsa benim diyelim."

    hani "sahap çıkan" olsa ses etmeyecek. böyle de mülkiyetten, dünya malından, egodan, kibirden muaf bir adam. güzel adam.

  • acilen sosyal hizmetlerin çocuğu aileden alması gerekiyor. dünya literatüründe vegan bebek/çocuk diye bir şey yok