ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hantavirüs salgını
-
ah cengiz han aahh. yarım bıraktın işi.
onu muayene edemem abdestim kaçar nikah düşer
-
yüzüne "neden doktor oldun o zaman!!!" diye haykırılmaması gereken hekim hanımefendinin cümlesi. saçmalamayın lütfen medeni olun biraz allasen. *
arda turan'ın toblerone cevabı
-
neresinde ince zeka var anlamadığım sıradan bir cevap.
dünyanın en seviyeli tartışmasını yapan çocuklar
-
önce o elini bi indirme nezaketinde bulunur musun?
edit; bööggghhh arkadaş gelmiş buraya bile bizim zamanımızda böyle değildi'yi döşemiş zamanında kilitli kalasıca. aptallık yapsalar bizim nesil efendiydi, efendilik yapsalar bizim nesil taso oynardı. hay neslinizi ya. ne nesil yarıştırma merakıymış be.
sahibinin sesiyle okunan cümle
-
ea sports it's in the game
röportaj adam
atatürk'ün en güzel sözleri
-
"eğer bir gün sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin"
sosyeteyi sarsan zenci bebek skandalı
tavuklu börek
-
debe editi: uzun zamandır debe'yi takip etmiyorum. bu entry nasıl bu kadar favorilenmis ki diye suphelenince aklıma geldi, ve bingo. kahkaha attım, yemek tariiyle debe'ye girmek de biraz komik oldu. ama herkese çok teşekkürler.
sözlüğü tarif defteri olarak kullanıyorum bazen. çünkü, yemek yaparken asla tek bir tarife bağlı kalmam, illa tariflere kendimce bir seyler eklerim. ve sonuç güzel olduysa, o artık benim tarifimdir ve hep o şekilde yaparım. ama çok sık yapmadığım bir tarifse, yaptığım ekleme ve çıkarmalar aklımda kalmıyor. o yüzden burada entry girip tarifi de ölümsüzleştirmeyi seviyorum. tavuklu börek de öyle bir tarif.
5 yufka
sos: 2 su bardağı süt,
2 yumurta
1 yemek kaşığı yoğurt
1/4 su bardağı sıvı yağ
içi: 250 gr mantar
1 kapya biber
3 parça haşlanmış, didiklenmis tavuk göğsü
tuz, karabiber, 1 diş sarımsak
kaşar peyniri rendesi
beşamel sos: 2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı un
500 ml süt.
bulamak için:galeta unu
mantar ve kapya biberi minik minik doğrayıp, çok az yağda soteliyoruz. daha sonra tuz, karabiber ve sarımsak da ekleyip, suyunu salıp çekene kadar pişiriyoruz.
bir kenarda beşamel sosu hazırlıyoruz. 2 yk tereyağını eritip, içine un koyuyoruz. un iyice kavrulup kokusu çıkınca, süt ilavesiyle, normalden biraz daha cıvık kıvamda bir beşamel sos hazirliyoruz.
beşamel sos da pişince, içine mantarlı biberli harcı ve haşlanmış didiklenmis tavuk etini de ekleyip iç harcımızı hazırlıyoruz.
1 yufkayı açıyoruz, sosu her tarafına gezdirip, ortadan ikiye katliyoruz. yarım daire halindeki bu yufkayı, 6 eşit parçaya bölüp, ic harcından birer kaşık koyuyoruz. çok az kaşar peyniri rendesi de ekleyip(fazla koymayın, taşmasın) büyük bir sigara böreği gibi sariyoruz. en son, böreğin dış kısmını tekrar hazırladığımız sosa bulayıp, galeta unuyla kapliyoruz.
tüm yufkalara aynı işlemi yapınca, 190 derece önceden ısıtılmış fırında, kızarana kadar pişiriyoruz.
afiyet olsun*
sentinel adası
-
ingilizler kolonileşme döneminde bunun gibi ilkel kabilelerden insan alıp, onlara güzel davranıp, onlara hediyeler, ödüller vererek ingilizlerin iyi kalpli sevgi kelebekleri olduklarını göstermek gibi bir strateji geliştirmişler.
ingilizler bu ilkel insanları ikna etmeyi başardıklarında ise tekrar kabileye yollayarak kaçırılan bireylere yaşadıklarını anlatmalarını istemişler. kabile bireyleri ingilizlerin onlara yardımcı olmak istediğini sanıp bunlara inanmış ve bu sayede de böyle kabileler kolaylıkla kolonize edilebilmiş.
adadan 2 yaşlı 2 tane de çocuk kaçırılmış. yaşlı bireyler ölmüş, "biz bunların ölümüne sebep olduk, artık ne kadar uğraşsak da bizi dinlemezler" diyip çocukları adaya geri getirmişler. ingilizlerin kolonileştirme hayalleri de böylelikle sona ermiş.
bağışıklık sistemlerinin bizimki gibi gelişmediği için modern hastalıklara karşı direnç kazanamadıkları için öldükleri tahmin ediliyor. bu durumda adadakilerin agresif tavırları da anlaşılabilir, sonuçta adamların arkadaşlarını ve çocuklarını kaçırmışsınız bir de öldürmüşsünüz. ne yapacaklardı, sarılacaklar mıydı size? aynı dili de konuşamıyorsunuz, nasıl anlaşacaksınız?
tahmin edebildiğim kadarıyla adaya gelen yabancılar uzaylı olarak falan görülüyor. büyük ihtimalle nesilden nesile, aktarılan hikayelerle yabancı düşmanlığı kuvvetlenmiş.
babayla yapılan bilgisayar diyalogları
-
- nasıl baba, iyi mi oyun, test drive adı...
- hahaha... dur konuşturma beni...
- ebürreh... baba bu kadar kaptırma, kaza falan yaparsan yeniden başlarsın...
- önemli olan böyle oynamak, sizinki gibi zibidilik değil...