hesabın var mı? giriş yap

  • müthiş nesil en sevdiğim nesil.. kapladiktan sonra kapanmayan defter kitap kapaklarına aşırı maruz kalmistir.. şimdiki bebeler gibi belese kitap gelmiyordu tabi o zamanlar parasini verip aliyordu bu nesil kiymetini bilirdi o yüzden esyasinin

  • yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...

    la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.

    tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...

  • şimdi;

    - dün akşam prestijini kurtarmak için varını yoğunu ortaya koymasına rağmen bir premier lig takımının 18 yaş ortalamasına sahip rezerv kadrosundan kendi sahasında 4 yiyen bir takımı tutsam;

    - bugün ise başka bir türk kulübü benim karşılaştığım takımla neredeyse aynı puana sahip başka bir premier lig takımını 5 oyuncusu eksikken olmayan stadında evire çevire yense;

    - benim "avrupa fatihi" takımım bu sezon avrupada mücadele eden 80 takım arasında 79. sırayı alsa;

    - büyük takım bile görmediğim rakibim ise kendi avrupa ligi grubunu namağlup lider tamamlasa;

    - şampiyonlar liginde gol yeme rekoru kırdığımdan "ama biz şampiyonlar ligindeyiz" demeye bile yüzüm kalmamış olsa;

    ben de anca gidip o rakibin 20 yaşındaki oyuncusuna "patates" diyerek kendimi tatmin edebilirim. şaka la şaka, onu yapmak için insanın galatasaraylı kafasına sahip olması lazım.

  • gizli bir bilginin daha da gizli halidir. bundan daha da gizli olan türü vardır.
    (confidential -> secret -> top secret -> codeword/sensitive compartmented information) peki zaten gizli olan bir bilgi nasıl çok gizli ya da daha da çok gizli olabilir? bakalım...

    bilginin çok önemli bir hale geldiği günümüzde bir devlet sırrının gerçekte ne olduğunu anlamak önemlidir. bu tanımın siyasi bir tanımı aştığını kabul etmek de aynı derecede önemlidir. "gizli" (secret) nesnel bir terimdir ve abd bunu çeşitli sınıflandırma düzeylerinde tanımlar.

    1) gizli (confidential)
    yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe zarar vermesi "beklenebilecek" bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi. bu, sınıflandırmanın en düşük seviyesidir.

    2) gizli (secret)
    orijinal sınıflandırmanın tanımlayabildiği veya tanımlayabildiği, yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe ciddi zarar vermesi beklenebilecek bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi.

    3) çok gizli (top secret) görsel
    yetkisiz ifşasının ulusal güvenliğe "çok ciddi" zarar vermesi beklenebilecek bilgilere uygulanan sınıflandırma düzeyi.

    4) codeword/sensitive compartmented information (sci):
    top secret bilgilere erişimi olan kişilere sadece ilgili oldukları kadarı iletilen bilgilerdir.

    abd ulusal istihbarat direktörü ofisinin, ekim 2015 verilerine göre (verinin güncellendiği son tarih) abd'de, confidential ve secret sınıflandırmalı bilgilere erişimi olan 2.885.570 kişi mevcuttur. buna ek olarak 1.363.483 kişi top secret sınıflandırmalı bilgilere erişim hakkına sahiptir.

    bu hakka sahip olanların çoğunluğu devlet çalışanı olsa da 1.2 milyondan fazlası özel yüklenicilerin personellerinden oluşur. 2013 yılında nsa (national security agency) bilgilerini sızdıran edward snowden de bu özel yüklenicilerden birinin mensubuydu.

    kaynak: britannica

  • öncelikle ne için makyaj yaptığınızı bilin, cilt tipinizi bilin, sakın ama sakın fondöten gibi ürünleri adını sanını bilmediğiniz tezgahtan 3-5 liraya almayın. cilsinizi temiz tutmayı öğrenin.

    cildinizi dengelemediğiniz sürece ne yaparsanız yapın o makyaj yapay duracaktır ve 1-2 saat gibi bir sürede kendini imha edecektir.

    günlük makyaj, resmi makyaj ve gecemakyajı birbirinden farklıdır zaman dilimine göre makyaj yapın.

    __günlük makyaj__

    en güzeli hiç makyaj yapmamaktır ama illa da makyaj yapıcam diyorsanız okumaya devam edin.

    - yüzünüzü temizleyin.

    -fondöten sürmeyin!!!

    - sivilce, göz altı torbası gibi problemleriniz var ise eğer ince bir tabaka halinde cilt renkine uygun bir sıvı kapatıcı uygulayın bu bölgelere.

    - göz makyajını abartmayın. siyah kalem yada eyeliner kullanabilirsiniz göz içine çekmeyi 5 yaşındaki çocuk bile biliyor zaten ama şunu unutmayın siayh kalem kullanırken eğer göz renginiz siyaha yakın ve gözleriniz nispeten büyük değilse göz içine çekiler kalem gözleri küçük gösterecektir. bunu engellemek içinde göz içine beyaz yada krem tonlarında bir kalem, kirpik diplerine siyah kalem uygulanabilir. en rahat uygulama şekli kalemi neredeyse yüzünüze paralel tutup ufak ufak karalamaktır 1-2 milim her darbede. üst göz kapağına da sürecekseniz eğer bana en rahat gelen yöntem olarak, gözü kapatıp hafif kenarlardan şakaklarınıza doğru çekerek göz kalemi yada eye linerı gene ufak darbelerle kirpik dibine sürmeyi tavsiye edebilirim.

    - isteğe bağlı olarak hafif tonlarda göz farı sürün ama koyu mavi yeşil gibi tonları gözünüze boca etmeyin göz kapağınızdaki çizgiye kadar sürmeniz yeterli.

    - göz kalemini bozduysanız üstünden hafifçe geçin.

    - mascara sürmek alışkanlık ister, öncelikle kirpiği üst trafından doğru boyayın böylece kirpik uçlarına daha rahat ulaşacaksınız. sonra elinizi hafifçe sağa sola kaydırarak ve fırçayı döndürerek kirpiklerinizi alttan doğru boyayın. bu işlemi yaparken bir de gözlerinizi hızlıca açıp kaparsanız kıvrık ve birbirine yapışmamış kirpikleriniz olur.

    - allık bir makyajın olmazsa olmazıdır. en doğal ton kişinin doğal dudak rengidir allık için şeftali tonlarına pek bulaşmanızı tavsiye etmem hem bir şekilde dişlerinizi sarı gösteriyorlar. fırçanızı allığa sürdükten sonra hafifçe üfleyin. dudaklarınızı büzünoluşan çukurluğun üst tarafından doğru kulak hızasından yanağınıza doğru sürün. mümkünse gün ışığında yapın bu işlemiki ne kadar sürdüğünüzü rahatça görün.

    - son olarak ruj, natural bir pembe yada parlatıcı sürün, dışa taşırmayın dudakları 100 metre öteden köfte gibi gösterebilir ama yakından iğrenç gözükür. fırçayla ve dudak ortasından bşlayarak sürmeniz daha iyi sonuç verecektir. peçeteyi öperek rujun fazlasını silmeyin, ruju piç etmeyin.

    __resmi makyaj__

    işe giderken, toplantıya falan katılırken yapcağınız makyaj.

    - yüzünüzü temizleyin

    - su bazlı bir nemlendirici sürün.

    - kapatıcıyı uygulayın.

    - fondöten sürün. bunu yaparken de öncelikle fondöteninizi iyi seçin ten rengi, teninizden 1 ton açık yada 1 ton koyu uygulayın. sürerken de ince bir tabaka halinde ve elinizle daireler çizerek uygulayın. saça değmeden alındaki saç dibini. şakakların kulakla birleştiği yeri ve çene altınızı unutmayın.

    - fırça yardımıyla pudra uygulayın hafifçe. köpük fondöten kullandıysanız eğer bu adımı atlayabilirsiniz.

    - göz makyajını yapın. far olarak gri ya da kahverengitonlarını abartmadan kullanabilirsiniz.

    - mascarayı sürün, isteğe bağlı olarak kirpik kıvırıcı kullanın yalnız bu nanenin kirpiklei kırdığını da unutmayın.

    - allık sürün.

    - dudak kalemimi ile dudak çerçevesinden bir hat çizin. hafifçe dudak ortasına doğru da sürün. parmağınız yardımıyla dışarı taşırmadan dudak kalemini dağıtın, üstüne abartı olmayan bir kırmızı tonunda ruj sürün. isteğe bağlı olarak alt dudağın ortasına parlatıcı sürebilirsiniz.

    __gece makyajı__

    ana olaylar gene aynı nemlendirme fondöten allık pudra falan. burda önemli olan nokta renkler.

    - hem dudaklarınız hem gözünüzü iddialı bir şekilde boyamayın. ikisiden birini seçin gözleri seçtiyseniz eğer kıyafetinize uygun koyu renk bir göz farı kullanabilirseniz. dudaklar içinse parlatıcı yada çok hafi tonda bir ruj kullanabilirsiniz. isteğe bağlı olarak dudak renginde yakın tonda kalemde kullanılabilir.

    - dudakları seçtiyseniz. istediğiniz gibi koyu, parlak vs iddialı renkleri kullanabilirsiniz dudak kaleminin unutmayın ama. gözler içinse hafif bir makyaj yapın.

    - alternatif olarak ise özenli bir resmi makyaj yapılarak da gece makyajı yapılabilir. ışıltılı allık kullanmak gibi eklentiler yapılabilir.

    -

  • ben, kalorifer tesisatını değiştirdim!

    yorgun argın geldim asansör beklerken apartmanın giriş katındaki teyze seslendi bana. kimi kimsesi yok biliyorum. adamakıllı parası da yok "kombi çalışmıyor bi bakar mısın?" dedi. geçiştirecektim ama hava eksi sekiz derece! kombisi yanmazsa teyzeye ne olur?

    içeri girdim bi baktım kombinin basıncı düşmüş su bastım kombiye. iki üç dakika lafladık. bu arada bi baktım ki mutfaktaki kalorifer borusu arkadan çatlamış. yerlere şıp şıp su damlıyor.

    "teyze boru çatlamış çalışmaz bu kombi" dedim. teyzenin anlamaz bakışlarıyla birlikte sucumu aradım. durumu anlattım.

    "abi şunları, bunları satın al ben yarın gelirim." dedi. not aldım. "borcumuz ne olur?" dedim.

    "5.000 olurda sana 4'e yaparız" dedi. o an kafamda 5.000 lira kazanmak için kaç saat çalışıyorum diye düşündüm. düşündüm. düşündüm.

    adamı iptal ettim. bi anlam veremedi.

    gittim sucunun dediği malzemeleri almaya. dört - beş dükkan gezdim. en sonunda açık bi nalbur buldum aldım dediklerini fazla fazla.

    450 lira tuttu! (o da çok ya neyse)

    geri geldim evime çıktım. yemeğimi yedim üstümü başımı değiştirdim. pcyi açıp youtube a girdim. beş on video izledim. pc ile birlikte teyzeye geri indim.

    teyzeye dedim ki "çayın var mı?" kafasını onaylar anlamda salladı.

    önce suyu kes peteği sök...

    adamın istediği şeyleri aldıkta bende boru kesme makası yokki!

    geri çıktım komşuları gezdim bulamadım. bir bıçağı ocakta ısıtıp boruyu kestim. ama bu sefer de peteği bağlayacak kadar pay kalmadı. boruları birbirine bağladım. kombiyi yaktım çalışıyor.

    teyzeye dedim ki "bugünlük bu petek iptal, gece yatarken mutfağın kapısını kapalı tut. yarın hallederiz."

    çünkü malzemelerim eksik, ertesi gün temin etmem lazım.

    teyzeyle çay içtik, lafladık.

    teyzenin evi ısınınca çıktım yukarı.

    ertesi gün iş yaparken bir yandan yeni videolar izledim. bu sefer eksik parçaları nasıl yapacağımın planını yaptım. almam gereken ekstra parçalar vardı.
    teyzeye geri gittim.

    yeniden yapmaya başladım. bi sonraki çay molasına kadar tamamladım. tekrar denedim çalışıyor!

    bu arada şunu söylemem gerekir ki, kombi - petek - ısınma gibi alanlarda herhangi bir bilgi birikimimde yoktu. youtube sayesinde 4000 lira masraftan kurtuldum.

  • biraz önce takriben yirmi dakika kadar babamınkini dinlediğim günlük.

    önce biraz önbilgi verelim. mahkemenin verdiği kararı yargıtay'da temyiz ediyoruz ya, işte yargıtay o kararı bozarsa eğer, "al bu dosyanın şuralarını tekrar incele" deyip aynı mahkemeye geri gönderiyor. mahkeme bu sefer, ya yargıtay'ın bu dediğini yapıp dosyayı tekrar inceliyor, ya da "hayır, yazılanları okudum ve ben haklıyım" deyip önceki kararında direniyor.

    fakat bu direnme kararını almak zordur. mahkemeler genelde yargıtay'a direnmez. şimdi konuya dönelim.

    babamın herhalde 17 senedir filan uğraştığı bir davası var. uzun hikaye. özetle, babam kazanıyor karşı taraf başka bir yoldan yenisini yapıyor. böyle böyle derken işte yıllar oldu. hatta bu yılların birinde, mahkeme babamın aleyhine bir karar aldığında bizimki duruşmada elli saat laf anlatmış, hakimle şöyle bir diyalog geçmiş aralarında:

    - avukat bey, siz bu davanın üzerine çok düştünüz herhalde?
    - hakime hanım, iki çocuk okutuyorum ben!

    nihai karar yine babamın lehineydi, karşı taraf yine temyiz etti, dosya yine mahkemeye döndü. bugün duruşması vardı, ya bozmaya uyma ya da direnme kararı verilecek.

    direnme kararı verilmiş.

    babam o kadar mutlu ki, telefonda yirmi dakika boyunca bu davadan ve mesleki tecrübenin öneminden bahsetti. ki ben istanbul'da olmama rağmen, kendi davam kadar biliyorum artık meseleyi. beş yüz kere filan dinledim çünkü herhalde.

    ve şöyle dedi:

    - kızım, o kadar heyecanlandım ki, duruşmadan sonra kimseyle konuşamadım, müvekkile bilgi bile veremedim. gittim bir bankta oturdum, nefes aldım, ayakkabım da rahat değildi ama te oradan ofise kadar yürüdüm. ancak açıldım. ben bu heyecanı, ancak işte annen evlenme teklifimi kabul ettiğinde filan yaşamıştım.

    42 yıllık avukat bu adam.

    allah bana da yaşatsın.

  • yargılayın, ceza evine koyun diye yalvaracaksın nevzat. vicdanlı olanlarımız seni ceza evine sokmaya çalışacak. peki ya vicdansızlarımız? öyle güzel bir gelecek işte seni bekleyen. sabırsızlıkla bekliyoruz :)
    büdüt: imla

  • romantik romantik öpüsürken:

    + benim gözlerim acik ha, sinsi gibi.
    - ... <allahim sen sabir ver>