hesabın var mı? giriş yap

  • ben amerikan deniz piyadesi'nin videoda gösterdiği tekniği kullanıyorum. şimdiye kadar hep işe yaradı. size de tavsiye ederim.

  • olmamıştır mesela. evet tıp çok ilerledi ama hala ne kadar para dökseniz de sonuç vermeyen kısırlık vakaları var. bu kimsenin seçimi değil.

    veya başka bir hastalığı vardır, kaza geçirmiştir, çocuk yapamadan eşini kaybetmiştir, baskasından çocuk istemiyordur falan....uzar gider bu liste.

    varoluş görevimiz çocuk yapmak değil, öncelikle insan olmak. aramızdan bazıları çocuk yapmasa da dünya başının çaresine bakar, rahat olun siz. daha bugün 3 yaşında bir yavrumuzun ölüm haberiyle yüreğimiz dağlandı, demek istediğim herkes aynı standart hayatı yaşamıyor bu dünyada.

    bir de son olarak, hayat kısa falan derler ama, hayat aslında ettiğiniz büyük lafları size yedirecek kadar uzun. umarım böyle bir şey olmaz tabi.

  • şaka maka gözlerimin dolmasına sebep olan açıklama. 25 sene önce okumaya başladım. disiplinli bir okuldu. hayata karışamadım. sokakta fazla vakit geçirebilen bir çocuk değildim. bana kalırsa pek de çocukluğumu yaşayamadım. burjuva tipi sosyal aktivitelerle geçti ömrüm. okula gittim. kursa gittim. yabancı dil öğrendim. sınavlara girdim. iyi derecede ofis programlarına hakimim. presentabl denen bir sıfat var ya hani, onun kelime karşılığı olacak şekilde yetiştirildim. sebebi iyi bir işe girmekti, iyi para kazanmaktı, hayatım, ailemden gördüğüm gibi devam etsin diyeydi hepsi. artık ne için uğraştığımı, neden bir çocukluğum olmadığını, neden hayatımın hiçbir noktasının tadını tasasız biçimde geçiremediğimi bilmiyorum. bana harcanan para bankaya koyulmuş olsaydı, şu anki gelirimin onlarca katını alıyor olurduk. milyarlar... hepsi çöp. bu ülkede bi boka yaramıyor eğitimli ve kültürlü bir insan olmak. kimse, aa maaşallah yavrumuz da ne kadar insaflı ve merhametli demiyor. herkes paranın ve gücün önünde ceket ilikliyor.

    niye okuduk, niye senelerimi çaldınız el birliğiyle? sağıma bakıyorum cahil, soluma bakıyorum cahil. kimse de aa ne cahil adam demiyor.

    deliler, cahiller ve ölüler... öylesine mutlular ki! yalnızca çevrelerindekiler acı çekiyor.

  • nba organizasyonlarından bugüne kadar aldığı toplam 292,198,327 dolarlık maaşla bu konuda gelmiş geçmiş tüm oyuncular içinde zirvededir. tabi bu ücret sponsorluk, reklam gibi tüm gelirlerden bağımsız, yalnızca organizasyonlardan alınan meblağdır. ayrıntılı dökümü aşağıdaki gibidir:

    (kendimi sosyal sigortalar çalışanı gibi hissediyorum)

    1992-93 / orlando magic - $3,000,000
    1993-94 / orlando magic - $3,900,000
    1994-95 / orlando magic - $4,800,000
    1995-96 / orlando magic - $5,700,000
    1996-97 / los angeles lakers - $10,714,000
    1997-98 / los angeles lakers - $12,857,143
    1998-99 / los angeles lakers - $15,000,000
    1999-00 / los angeles lakers - $17,142,858
    2000-01 / los angeles lakers - $19,285,715
    2001-02 / los angeles lakers - $21,428,572
    2002-03 / los angeles lakers - $23,571,429
    2003-04 / los angeles lakers - $24,749,999
    2004-05 / miami heat - $27,696,430
    2005-06 / miami heat - $20,000,000
    2006-07 / miami heat - $20,000,000
    2007-08 / phoenix suns - $20,000,000
    2008-09 / phoenix suns - $21,000,000
    2009-10 / cleveland cavaliers - $20,000,000
    2010-11 / boston celtics - $1,352,181

    kobe'nin 11 haneli vatandaşlık numarasını alayım, onu da paylaşacağım. neyse...

    bunun karşılığında gösterdiği performans, kendisine şu başarıları getirmiştir:

    - 4 defa ayın çaylağı,
    - 1993'de yılın çaylağı,
    - 12 kez ayın oyuncusu,
    - 3 kez all-star'ın en değerli oyuncusu,
    - 3 kez nba finallerinin en değerli oyuncusu,
    - 2000 yılında nba'in en değerli oyuncusu ödüllerini almış;

    1993'de nba en iyi çaylaklar beşine, 3 kez en iyi savunma beşine, 14 kez nba'in en iyi beşine seçilmiş;

    15 kez all-star, 4 kez nba şampiyonu olmuştur.

    şu entry'deki veriler de buraya ek niteliği taşıyor:

    (bkz: #18625787)

  • süper çizgi filmin süper karakteri. ayrıca yozlaşan değerler, aile yapısı, toplumsal yapıdaki değişiklikler üzerine eleştirel bir bakış olarak okunabilecek olan bir çizgi film. çocuksu düşler, aşkın o saf hali, beklentisi,tükenmezliği belki de en çok 8 yaşındaki bir çocuğun gözünden anlatılabilirdi. sabah tutkum.