ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ilay (5) ile günün değerlendirilmesi` :reported speech`
romica: saçlarını görenler ne dedi?
ilay: ayyy ne güzel saçlar bunlar, kim ördü tek tek?
romica: sen ne dedin?
ilay: teşekkür ederim, annem yaptı...
romica: onlar ne dedi?
ilay: annen çok güzel yapmış, aferin ona!
romica: sen ne dedin?
ilay: teşekkür ederim...
romica: onlar ne dedi?
ilay: ben teşekkür ederim...
romica: ooo sallıyorsun sen valla, oyalıyorsun beni, muhabbet etmeye çalışıyorum kızım...
ilay: neden?
romica: çünkü sen benim en yakın arkadaşımsın...
ilay: puha, amma saçmaladın! ben senin arkadaşın değilim, çocuğunum...
romica: hem çocuğumsun hem de arkadaşımsın...
ilay: nasıl?
romica: birlikte konuşuyoruz, şaka yapıyoruz, gülüyoruz, oyun oynuyoruz, şarkı söylüyoruz... bir sürü şey paylaşıyoruz, arkadaşız işte...
ilay: çok komiksin...
romica: allah allah komik değilim ya, doğru söylüyorum, arkadaşız işte, en yakın arkadaşım sensin hatta!
ilay: valla mı?
romica: valla! dizine yatayım mı? saçımı okşa biraz...
ilay: yat bakalım küçük anne! biliyorsun bazen beni kızdırıyorsun ama yine de severim seni...
romica: benden duyduklarını tekrar ediyorsuuunn...
ilay: arkadaşlar her şeyi paylaşır... türkçeyi de!
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
aile dostu olan bir öğretim görevlisinin odasına gitmiştim biraz muhabbet biraz dertleşme amaçlı. kapıyı çalıp içeri girdiğimde hocam okey oynuyordu bilgisayardan. beni kendine çok yakın gördüğü için "ooo hoşgeldin freewave" deyip bir yandan oyununa devam etti. sonra bir iki havadan sudan nasılsın, iyi misin, muhabbetinden sonra hocamın yanına oturup müsabakayı izlemeye başladım.
ben arada "hocam şu taşı atan bence ben takip ettim ara taş çıktı." filan diye akıl veriyordum. lan birden bir şey dikkatimi çekti. masadaki diğer kişilerin adlarına bir bütün olarak bakınca böyle baya tanıdık geliyordu. sonra içimden lan yoksa deyip "hocam kimle oynuyorsunuz?" diye sordum. karşılık olarak da "hee onlar mı dekan, prof x hoca, prof y hoca."
oha lan biz de ilim irfan yuvası diyoruz. adamlar üniversitede okeye dönüyor.
8 yaşındaki çocuğun asker kurşunuyla ölmesi
-
(bkz: kaynak pkk)
misafirlikte sifonu çekince gitmeyen kaka
-
55 milyon euro'ya real madrid'e gitmiştir.
24 mayıs 2018 cnn türk muharrem ince canlı yayını
-
mi - askeriyede darbeci var, askeri okulları kapatın. o zaman neden hukuk fakültelerini de kapatmıyorsunuz? bir sürü fetöcü hakim var.
gasteci - onların elinde silah var diye
mi - hakimlerin elinde de kalem var. 3 sene 5 sene hapse tıkıyor.
kaan kural ohoho'su çektim evin içinde. şa ha ne.
5 yılda 270 makale yazan akademisyen
-
felixis'in biraz daha kurcalamasi halinde bir kac saate kalmaz ilkokul diplomasini yirtar kendisi. güleyim mi aglayayim mi sasirdim valla.
30 yaşından sonra aşk meşk işlerinin bitmesi
-
bazı insanlar 25 yaşında ölür, 75 yaşına kadar gömülmez.
benjamin franklin
akrabalarıyla ayda yılda bir görüşen insan
-
sırf arada kan bağı var diye normalde hiçbir şey paylaşamayacağı insanlarla mecburiyet dışında pek görüşmeyen insandır. (bkz: herkes yerinde sağolsun)
finlandiya'yı sıkıcı bularak terk eden göçmenler
-
(bkz: gerçek finlandiya bu değil)
edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...
facebook kullanmama karizması
-
sahip olduğum karizma. feysten eklesene dediklerinde "ben fesybuk kullanmıyorum" dedikten sonra karşı tarafta uyanırdılan gizem ve bohem duygusu. bir boş vermişlik bir nihilizm ve vahdeti vücut hali.
üsküdar üniversitesi rektörünün skandal tweeti
-
bu da rektroll
a haber'in çinli madenciyle röportajı
-
dezenformasyon yasasının çalışıp çalışmadığını test etmenin tam zamanıdır.