hesabın var mı? giriş yap

  • hele ki ailesi kendiyle birlikte kalkıp istanbullara geldiyse şanslı insandır. okulu bitireli 4 sene oluyor, üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. sonra istanbulda iş buldum, seninle gelelim mi dedi annem, gelin dedim. iyi ki de demişim. ne çılgın bi gece hayatım var ne de aman kapım açık sıçayım gibi bi derdim. işten geliyorum yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış. kazandığım cebimde kalıyor. hoş bunlar olmasa da sadece yanımda oldukları için mutluyum. tek çocuk olduğumdan onları boynu bükük bırakmak istemiyorum belki de. hala arkadaşımda kalmak için izin istiyorum. ama erkek arkadaşım yemeğe gelip bizde kalabiliyor. ne kezbanım ne de asosyal. tam 25 senedir ailemleyim, allah onları başımdan eksik etmesin.

  • bunun kralı ettir. lakin günümüzde bu sorun ortadan kalkmıştır.

    artık diş arasına eften püften şeyler sıkışmaktadır.

  • tarih: 2005 aralık
    yer: marmara üniversitesi
    kahramanlar: ege: (4 yaş)
    ilay : (2 yaş)
    romica: (yaşı mevzu bahis değil)

    (hem öğrenci hem anne olan romica, o günkü derse devamsızlık problemi yüzünden girmek zorundadır, şansa bakın, o gün çocuklarını satacak güvenilir bir yer bulamamıştır. mecburen çocukları da okula yanında getirir. bakacak gönüllü çok olmasına rağmen, bir derste çocukları emanet edecek kimseyi bulamaz, pişkinliğin dozunu arttırarak 2 ve 4 yaşlarındaki çocuklarını derse sokar.)

    hoca: evet, bugünkü konumuz vesaire...
    romica: ege, sakın yaramazlık yapma, sesini çıkarma, gürültü yapma yoksa öğretmen çok kızar, bizi dışarı atar.
    ege: tamam anne.
    romica: bak oğlum, çıt sesi bile duymak istemiyorum, burası merdivenli çok büyük bir sınıf ve en küçük bir ses yankı yapar tamam mı?
    ege: tamam anne, anne bana da kalem kağıt verir misin?
    romica: tamam, bak ses yapma sakın.
    ege: öf, tamam.

    (bir süre ders devam eder, sorun yoktur, zamanla sınıfta fısıldaşmaların dozu artar, boğuk bir gürültü hali vardır öğrenciler arasında, hoca istifini bozmadan dersi anlatmaya devam ederken ilay parmağı ile hocayı gösterir:)

    ilay: ayu bak!
    romica: şişt, sus!
    ilay: anne bak, ayyuğ!
    ege: (sınıftan atılma korkusu ile en yüksek höykürüşü ile ilay'a bağırır) ilay sus! öğretmen ders anlatıyor, konuşup durursan bizi sınıftan atar!
    ilay: ege, bak ayu!
    ege: ilay, sus diyorum sanaaa!!!! (amfide sesinin yankılanmasından sonra, bir sessizlik ve ardından gülüşmeler olur, öğrencilere döner, biraz hocaya yalakalık olsun diye, biraz da öğrencilerin konuşmalarından rahatsız olduğu için) siz de öğretmeninizi dinleyin, kendi kendinize konuşmayın, derslerinizi de çalışın! (anasının oğlu!)

  • postmodern ve hatta daha da ötesi, çağdaş sanat dalları içerisinde nitelendirilebilecek 1970-80 ler dönemlerinde; bir takım amerikalı ressamların, fotoğraf gibi çizdikleri resimleri barındıran sanat türü.

    şöyle ki; bu ressamlar, örneğin bir mağazanın vitrinini, birkaç saat içerisinde belli bir açıdan çekilebilecek, ve her türlü ışık yansımasını dahi detaylı olarak yansıtabilecek şekilde bir resim çizerler ve siz de bakıp oha falan olur, "yahu bu fotoğraf mı, resim mi; ne kadar da hiperrealmiş doğrusu" dersiniz. böyle de bir akımdır işte, hiçbir şekilde de, "sanat akımı kardeşim bu, öyle mi anlatılır" tarzı bir tepkiye cevap verilecek kadar ciddiye almamdır. marmaris'te de, insanların, plajların, fotoğraf gibi resimlerini çiziyorlardı, simit parasına satıyorlardı.

  • kadınların ancak çok küçük bir kısmı "aman kariyer yapayım, sabahlar olmasın" tribinde olabilir. geri kalan büyük çoğunluğu ise ekonomik durum nedeniyle o çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek adına her saatini "çocuğum bakıcı ile ne yapıyor?" düşünceleriyle çalışarak geçirir.

  • yaygin bir konsept olmakla beraber (bkz: chuck norris facts), belki de ilk defa hakki verilmis bir liste olacaktir:

    - selda uskan dogumunda kendisine layik doktor bulunamadigindan hem oglak hem basak burcudur.

    - selda uskan sirf iki sayiyi da cok sevdiginden liseyi iki ayri ortalamayla bitirmistir.

    - selda uskan grafik bolumu sinavina girdiginde salondaki 2000 adaydan sadece 18'i kalmistir.

    - selda uskan kopya cekmez, bildigi her seyi bastan kesfetmistir.

    - selda uskan bir seferinde sirf cani istediginden izcilik yapmistir.

    - selda uskan dersi asmaz, geri kalan herkes asar.

    - selda uskan asistanlara kiritmaz, istedigi notu soyler ve alir.

    - selda uskan adnan benk'i kendisini yetistirmesi icin yetistirmistir.

    - selda uskan sirf televizyon koltugunu kaptirmamak icin 15 yil adnan benk'le ayni evde kalmistir.

    - selda uskan mail yollamaz, sadece bilgisayara bakmakla yetinir. gerisini bilgisayar kendisi yapar.

    - selda uskan internetten cakmaz, internet halen selda uskan'i ogrenmeye calismaktadir.

    - selda uskan kendisine oyle saygi duyar ki bir gun onunde bacak bacak ustune atti diye bir hafta kendisiyle konusmamistir.

    - comic sans ms selda uskan ona bakana kadar courier ile ayni gorunuyordu.

    - selda uskan'in hakaretlerinden canli kurtulan olmamistir. merhametli gunundeyse hakaretlerine kucultme eki ekler.

    - selda uskan'in kosesinde fotografi yoktur cunku henuz o kadar saglam lens yapilamamistir.

    - cigerciler selda uskan yasamalarina izin verdigi icin vardirlar.

  • benzerlerinin artmasını umut ettiğim girişim. türk tarımının şu bitik durumu göz önüne alındığında kooperatifleşme, örgütlenme elzem. böyle bir çabanın kadınlardan gelmesi ise kat kat daha güzel.

  • ingilizlerin ilk ticari uzun mesafe havayolu firmasıdır. 1924'ten 1939'a kadar hizmet veren kuruluş, avrupa'nın çeşitli yerlerine gitse de ddaha önem verdiği hatlar güney afrika, hindistan, uzakdoğu, malezya, hong kong ve tabii ki avustralya'ydı.
    londra kalkışlı, isviçre yolculuğu 3 saat,
    hindistan 9 gün, avustralya 10 gün sürerdi.
    roma ve kahire başlıca mola yerleriydi.
    avustralya'da qantas (queensland and northern territory aerial services ltd) ve yeni zelanda'da teal (tasman empire airways ltd) ortağı olduğı yerel sivil havacılık şirketleridir.
    1939'da british overseas airways corporation ( boac ) içine karıştı. boac da önce british european airways corporation adını aldı sonra da bugünki british airways markası adı altında günümüze kadar sürerliliğini korudu.

    yalnız tüm bu iştirakların oluşmasından önceki 1924-39 arasında yirmiden fazla kaza gerçekleşti. yani geçmişi anlatıldığı kadar parlak değildi.
    birçok deniz uçağı vardı o zamanlar. (karaya iniş yapmak insanların gözünü korkuturdu.) yalnız bu uçaklara flying boat derler. seaplane diyenine rastlamadım.