hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle yazıdan bir bölüm:
    "kahve tiryakisi de olmuştum. en sevdiğim şeylerden biri evde kahve yapmaktı. ama onu taşıyamıyordum. daha doğrusu ayakları swing dans hareketleriyle yönlendirip salona geçiyordum. ya da benim için taşıyanlar oluyordu."

    eurosport'ta staj yaptığım dönemdi. kafayı kaldırıp etrafa bakındı. her zamanki gibi gözüm üzerindeydi. "hey stajyer!" dedi, "senden bir şey rica edebilir miyim?"

    caner eler, yani benim spor spikerliğine başlama sebebim, bisiklet tutkumun ses bulmuş hali, idolüm, benden bir şey rica ediyordu; bense ricasını zaten emir telakki etmeye dünden hazırdım.

    "buyur abi, tabii ki" dedim.
    "köşedeki starbucks'tan kahve alabilir misin bana?" diye sordu.
    ben hala benden bir şey istediği için şaşkın bir mutluluk içinde ona bakarken açıklamaya yapmaya girişti:
    "ben alırım aslında da, taşıyamıyorum.."

    nasıl üzüldüğümü ama onun için bir şeyler yapma şansına eriştiğim için de nasıl sevindiğimi anlatamam. yazıdaki mavi kısımla yazılan kelimelerin altına saklanan yüzlerce insandan biri olmanın mutluluğu vardı içimde.

    ah be caner abi.. ağladığım yazının sahibi..

  • tek basina yeterli degil ama toplumlarin ortalama zeka duzeyi ile birlestirildiginde bir insan toplulugunun neden gelisip gelisemeyecegini bize buyuk oranda anlatan bir kitap. peki neden toplumlarin zeka duzeyi olmadan tek basina yeterli degil? soyle aciklayayim:

    guney kore ve kuzey kore'yi cok iyi biliyoruz. guney kore son derece gelismis, surekli icatlar yapan, yuksek teknoloji ureten, her gecen gun zenginlesen bir ulke. guney kore'nin kisi basina dusen milli geliri kuzey kore'nin 20 katindan fazla, kuzey'deki aclik ve yoksulluk yuzunden guney kore'liler kuzeylilerden daha uzun boylu, daha uzun omurlu. kuzey kore'nin birakin teknoloji uretmeyi dis yardimlar olmadan halkini doyuracak gucu yok.

    butun bunlara sebep olan sey ise acemoglu'nun bahsettigi extractive (dislayici) ve inclusive (kapsayici) yapilanmalarin etkisi. guney kore kapsayici kuzey kore ise dislayici kurumlara sahip. bunun sonucunda guney fezaya giderken kuzey acliktan kiriliyor.

    ancak bir tane bilmemiz gereken onemli nokta var, o da iki ulkedeki ortalama iq duzeyleri. kuzey korelilerin butun sikintilarina, geri kalmisliklarina ragmen ortalama iq duzeyleri guney kore'lilere cok yakin. ayrica sunu da bilmek lazim guney kore'lilerin ortalama iq duzeyleri dunyanin en yukseklerindendir.

    bu ne anlama geliyor? su anlama geliyor, son 50 kusur yilda dislayici kurumlarin baskisiyla geri kalan kuzey kore'de zeka duzeyleri hala guney kore kadar yuksek yani 105 civarlarinda. eger kuzey kore'deki dislayici kurumlarin baskisi yarin ortadan kalkarsa (kuzey kore guney'e katilirsa) kuzey koreliler kisa zaman icinde ayni guney koreliler gibi teknoloji ureten, zengin ve basarili bir millete donusecektir.

    kuzey korelilerin iq duzeyinin onemi bu noktada ortaya cikiyor, kuzey koreliler dislayici yapilanmadan kurtulduklari anda dunyanin en gelismis ulkelerinden biri olma yolunda ilerleyebilecek bir ortalama iq duzeyine sahipler. oysa ayni guney kore gibi kapsayici kurumlarla yonetilen pek cok guney / orta amerika, dogu avrupa ulkesi guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. iste burda benim bahsettigim toplumlarin zeka duzeyi devreye giriyor.

    brezilya her ne kadar guney kore gibi kapsayici kurumlara sahip olsa da ortalama iq duzeyi guney kore gibi 105 degil 90 oldugundan guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. yani kapsayici / dislayici kurumlar bir ulkenin gelisimi icin tek sebep degil, ortalama zeka duzeyleriyle birlikte iki sebepten biri.

    bu yuzden brezilya gibi ulkelerde kapsayici kurumlar var olsa da ortalama iq duzeyleri guney kore duzeylerine cikmadigi muddetce brezilya'nin g.kore kadar gelismesi asla mumkun olmayacaktir. oysa kuzey kore'de ortalama iq duzeyleri yuksek oldugundan k.kore dislayici kurumlarindan kurtulup kapsayici kurumlara gectigi an g.kore duzeyine yukselecektir.

    tabi kapsayici kurumlari kurabiliyor olmak da bir zeka duzeyi gostergesi. toplumu yoneten elitler hicbir zaman gucu baskalariyla paylasmak istemediginden dislayici kurumlar yaratir, bu noktada elit olmayan kismin yani halkin cok buyuk bolumunun elitlere baski uygulayip onlari dislayici kurumlari kapsayici kurumlara cevirmeye zorlamasi gerekir. iste elit olmayan halkin bu durumu algilayabilmesi ve uygulayabilmesi icin belli bir duzeyde olmasi gerekir. g.amerikalilar bunu yapabilirken kuzey korelilerin bunu hala yapamamasini uzak dogu'nun asiri muhafazakar, bireyden cok topluluga onem veren kulturune bagliyorum.

    uzakdogulularin asiri muhafazakar ve bireycilikten uzak kulturu yarataciligi koreltiyor. buna basit bir ornek olarak apple/samsung mucadelesini verebiliriz. bati kulturunun urunu olan apple icat eder, yenilik getirir, dunyayi degistirir, samsung ise apple'in urettigi urunleri optimize edip yeniden uretir. belki samsung optimize ettigi urunlerle apple'i asar ama asla apple gibi dunyayi degistiricek icatlar yapamaz. iste bunun sebebi muhafazakar uzakdogu kulturudur. peki bu kulturun / davranissalligin genlerle alakasi var midir? belki olabilir ama henuz bu alandaki arastirmalar cok yeni ve bir karar vermek icin yeterli degil.

  • dini duygularından ötürü bu gerçeği göremeyen milyonlarca insanımıza bazı tarihi gerçekleri hatırlatmak istiyorum.

    1) birinci dünya savaşında ingiltere ile beraber çok sayıda türk askerini katlettiler. içimizdeki araplaşmış türkler bu gerçeği nedense göremiyor!

    2) benim bile çocukken beğendiğim bir lider olan yasser arafat geçmişte rumları destekleyen açıklamalarda bulunmuş. hatta işbirlikleri hala devam etmektedir
    rum-filistin dayanışması

    3) yetmedi mi ?eğer sempatiniz hala bu insanların müslüman olmasına ise size hem müslüman hemde türk olup çok daha orantısız bir düşmanla savaşan uygur türkleri meselesinde bakın mazlum filistinli kardeşlerimiz nasıl bir tavır takınmış: adamın gol diyor

    4)peki sizce türkiye ermenistan sorunlarında bu adamlar kimin tarafında yer aldı dersiniz? filistin ermeni soykırımını tanıyor

    adamlar türk düşmanıyız diye bir asırdır bağırıyor. daha ne yapması lazım?
    bunlara üzülenlere söylenebilecek çok güzel bir laf var ama şu anda söylemek istemiyorum.

  • org - 100 lira
    şövale+tuval+boya+fırça – 200 lira
    flüt+trampet+mandolin+melodika – 150 lira
    çocuk kitapları – 100 lira
    kostümler – 200 lira

    çocuğunun yeteneksizin allahı olduğunu fark etmek paha biçilemez…

    hep bir yeteneğim olduğuna ve bunun ortaya çıkarılamadığına inandım. ailemin beni ehil ellere teslim etmediği için bu yeteneğimin güdük kaldığından ve zaman içinde yok olduğundan işkillendim hep. oysa bugün belki bir virtüözdüm, belki bir ressam ya da çok okunan bir yazardım. belki balettim kim bilir, ama olmadı işte malın teki olup çıktım.

    istedim ki aynı şey çocuğumun başına gelmesin, doğumundan itibaren gözlem altında tutayım, yeteneklerini anında keşfedip geliştirilmesi yolunda adımlar atayım. bunun için yukarıda saydıklarımı ve daha fazlasını alıp yığdım eve. müzisyen mi olacak, resme mi ilgi duyacak, yazıyla mı iç içe olacak yoksa drama yeteneğini mi gösterecek bizlere diye bugüne kadar uğraştım.

    kolay değil, 2 yaşında çıktığım bu yolda bugün 3. yılımıza girdik ve ben bisikletini ters çevirip, eliyle tekerleklerini çeviren ve bundan delicesine haz alan çocuğuma baktıkça…

    vasat altı bile olabilir. oysa ben 7 yaşında ilk konçertosunu yazarsa ne yaparız diye uyku uyuyamıyordum lan, ödülüm bu mu olmalıydı? bisikletinin cıyaklayan kornasını eline alıp salonun ortasında bağırarak koşan bu çocuk benim mi allahım? ya cama oturup dışarı su sıkan bu çocuk?

    o ebeveyn benim, org isteyen varsa söylesin...

  • 80 gençliğinin ilkokul yılları adetlerindendir.. pazar akşamları bizimkiler dizisi bittiğinde jenerik eşliğinde banyo yolu tutulur.. banyo çabuk yapılır ki, spor studyosu'na yetişilebilsin.. spor stüdyosu'nun tümünü izlemek kısfmet olmaz, uyunur...

  • yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...

  • fenerbahçe camiasının “paralı köpekler” seviyesinden “sizden özür diliyorum” diyen bir seviyeye geldiğini gösteren olaydır. erdemli insan davranışıdır.

    not: süleymansebaspor

  • kendi ergenliğinde sosyal medya denen nane olmadığı için şükretmesi gerekenler hiç laf etmesin bu çocuklara.. burak kut kasedinin üstüne kendi sesini mikrofonla kaydedip radyoculuk oynayanlar kendilerini biliyor.

  • içinde hababam sınıfı olması bazı yazarları şaşırtan liste. lan türk sinemasını geçtim dünya sinemasında kaç tane film var defalarca izlesen de her seferinde kahkahalarla güldüğün? kaç tane film var hababam sınıfı kadar bizden?