hesabın var mı? giriş yap

  • bir insana yapılabilecek en berbat şeylerden biridir koşulsuz sevgi.

    koşulsuz sevgi benmerkezcildir. koşul gözetmeyen duygu, karşısındaki kişiyi önemsemeyen duygudur. kime, hangi şartlarda verildiği önemsizdir. aslolan tek şey sevginin varlığı ve sevgiyi icra eden kişiye ne hissettirdiği, nasıl sevdiğidir. sevilenin bu sevgiyle ne hissettiği dikkate alınmaz.

    koşulsuz seven insanın aslında sevdiği insana gerçek bir saygısı da yoktur. o sevgisinin odağıdır sadece. sevgisi o kadar büyük ve o kadar koşulsuzdur ki, başka hiçbir şeye gerek kalmaz. gerekirse sevdiği insan için - sevdiği insan dahil - her şeyi ihlal edebilir. kendini verdiği sevgi ve ilgiyle tanımlayan, fakat bunu kime verdiğiyle ilgilenmeyen insan koşulsuz sever.

    eskaza bu sevgi, sevilen kişiye iyi gelmezse, seven kişi bu durumdan hakarete, ihanete uğramış gibi etkilenir. sırf mutlak sevgisi sebebiyle hoş görülmelidir, ayrı bir kredisi vardır. kalbi kırılmamalıdır ve iyiliği göz önünde bulundurulmalıdır.

    koşulsuz sevgi, karşısındaki istiyor mu sormadan kucağının ortasında bırakılmış, ödenemeyen dev bir borçtur. bu borcu ve beraberinde gelen sorumluluğu istemediğini dile getirmek ise en büyük kötülük, değer bilmezlik, bencillik, sertlik, kırıcılık olur.

    gerçek iletişimi imkansız hale getirir, çünkü koşulsuz seven için tek bir argüman vardır, o da “ama ben seni çok seviyorum” olur.

    sonsuz seven kadınlar, “ya benimsin ya toprağın” adamları, oğluna vampir gibi yapışmış anneler ve onlarla aşk-nefret ilişkisi yaşayan man-babyler hep koşulsuz sevginin ürünleridir.

    koşulsuz sevgi, sevilenin zıvanadan çıkmasına davetiye çıkarır. koşulsuz sevgi mutlak bir güçtür ve mutlak güç mutlaka yozlaştırır. koşulsuz seven insan kırılır ama içine atar, sineye çeker, acısını göstermez. koşulsuz sevilen kişinin bu yüzden kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. ne risk, ne yaptırım vardır.

    koşulsuz sevgi ilişki dinamiğinin gerçekliğini yok eder. sebep-sonuç, diyalog kurma ortadan silinir. seven insanın sevgisi o kadar mutlak ve koruyucudur ki, karşısından gelen tüm eleştiriler, tüm talepler, tüm isyanlar sevgi duvarına çarpıp düşer. tüm tartışmalar, tüm kavgalar dönüp dolaşıp sevgiye gelir.

    alınan tek cevap “ama ben seni ne olursa olsun çok seviyorum” olduğunda da işte, bu sevgi artık bırak kötü gelmeyi, yalnızca delirtici hale gelir. koşulsuz seven kişi bunların farkında bile değildir. o sineye çekmiş ve sakinleşmenizi bekliyordur. çünkü siz eskisi gibi davranırsanız o da sizi sevmeye hazır şekilde beklemektedir. “konuşma işte” demektedir, “yüzüme vurma yahu sevgim neyine yetmiyor” demektedir.

    sevgisiyle o kadar meşguldür ki, sevdiği insanın çaresizliğinin farkına bile varmaz.

    koşulsuz sevgi seveni de, sevileni de inkar eder.

  • woody allen'ın özellikle 21. yüzyılla birlikte filmlerinde iyice ön plana çıkan "hayatın raslantısallığı", "şans" vb. konularla varoluşçuluğu tatlı tatlı diyaloglarla kurcaladığı son filmi.

    yine çok ciddi ve insanın benliğine değen şeyler olurken arka planda caz çalıyor, yine birileri çok ciddi varoluş sancısı çekerken dışarıda güneş açıyor. olmuş filmdir. blue jasmine'den bir tık aşağıda, you will meet tall dark stranger'dan da bir tık yukarıda diyebiliriz. fazla ilgi görmemesine bakarsak da aynı mighty aphrodite gibi değeri yeterince bilinmeyen filmlerinden biri olarak kalacak woody allen'ın.

    ek olarak; joaquin phoenix filmi taşımış, adamın oyunculuğu parlıyor da parlıyor bir kaç yıldır. sinematik de bir suratı var ayrıca, ailecek beğeniyoruz.

    ayrıca malum ortamlara da düşmüş filmdir. geç olsun güç olmasın be.

  • anladığım kadarıyla; nft kavramını anlayamadım diyen insanların %97,63'ü bu kavramı anlamış, ancak anladığı şeye bu kadar para verilmeyeceği için kesin ben olayı yanlış anlıyorum diye düşünen kişilerden oluşmakta.

    hayır dostum hayır... aslında anladın. gerçekten işin içinde bir aptallık ya da kötü şeyler var.

  • istihbarat teşkiltları arasında yarışma yapılıyormuş. finale kgb(şimdi fsb), cia, mossad ve mit kalmış.
    demişlerki ormana bir zürafa sakladık kim önce getirirse o birinci olacak. cia gitmiş 2 saat sonra zürafa ile gelmiş, kgb gitmiş 1,5 saat sonra gelmiş, mossad gitmiş 1 saat sonra zürafa ile gelmiş. mit gitmiş yarım saat sonra fil ile gelmişler ama filin kafa göz yarılmış.
    - adamlar yahu bu fil demişler.
    fil hemen atılmış:
    - abi valla ben zürafayım