ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fidan dikmek için 120 bin kişiyi işe almak
-
milyarlarca ağaç dikmişlerdi hani, o zaman niye böyle bir istihdam sağlamadılar 250 milyoncuk için 120bin kişiyi geçici işe alıyorlar.
demek ki milyarlarca ağaç diktik açıklaması yalandır.
(bkz: 6 milyar ağaç diktik)
(bkz: başbakanlığım döneminde 3 milyar ağaç diktik)
4+1+3+4 eğitim sistemi
-
önliberosuz eğitim bir boka benzemiyordu. her eğitim sistemine böyle bir çapa lazım.
adım hıdır elimden gelen budur'un ingilizcesi
-
my name is hıdır, i can't do any better.
anlamsa anlam, kafiyeyse kafiye.
tuz gölü'nde flamingo katliamı
-
ülkede hiçbir canlının mutlu olmaya hakkı yok resmen.
çok üzücü, insanı kahreden görüntüler maalesef.
köylü işine bakacak, bakan gereken yapılacak diyecek olan yine gariban hayvanlara olacak.
letgo ölücüleri
-
artık kullanmadığım bir spor aletini 800 liraya ilana koydum. elemanın biri “abim, canım abim 500 olsun hemen gelip alayım” diye mesaj attı. ben, o fiyata olmaz ama 750 olsun dedim. arkadaş başladı yok sakatlık geçiren birine alacaklarmış arkadaşlarıyla da, parayı çıkaramıyorlarmış da, sevaba girermişim de. neyse o biraz çıktı ben biraz indim anlaştık.
abim gelecek almaya dedi. numaramı istedi. sözde abisi aradı beni aletin ebatlarını sordu. sedan arabaya sığar mı? yoksa babamın arabasıyla geleyim dedi, sığar dedim. buluşma yerine c serisi mercedes ile geldi. abi bakalım sığmazsa pederin x5 i alıp geleyim dedi. neyse bir şekilde sığdırdık, aldı gitti. ben de salaklığıma gülüp el salladım arkasından.
istanbul'da 26 eve sahip olmak
-
şu anki ev sahibimin içinde bulunduğu keyif verici durum.
bizim sülale hep artist, okumuş insanlar. kanundan korkarlar, nizama uygun harekette bulunurlar hep. böyle ahlaki, (namuslu) davranarak vatan için, millet için toplum için faydalı bireyler olduklarını düşünürler. beni de maalesef böyle yetiştirdiler. bunların hepsini "medeniyet" çatısı altında yaptılar.
ama ben şu an kimin evine kira veriyorum?
60-70 li yıllarda istanbula gelip, hazine arazisine gecekondu dikip ilk seçimde tapu alan ve şu an bu arsa yüzünden 26 dairesi olan malatyalı ilkokulu bitirmemiş birine. 3000 lira da kiram var. ev sahibimi görseniz gider bir lokantada karnını doyurursunuz.
ben kimim? yüksek lisansını yapmış biri maaşımın yarısı direkt bu insana gidiyor yani. evet bazılarınızın o meşhur vergileriyle aldığım maaş.
peki bu insanın vatana millete ne gibi bir katma dağeri var, ben görmedim. belki gizliden gizliye bir şeyler yapıyordur ama şahit olmadım.
şimdi aileme dönelim, medeniyet çatısı altında vatana millete hayırlı olsun diye yetiştirdikleri çocuk, kirasıdır marketidir yoludur yemeğidir bir tiyatroya bir sinemaya bile ayıracak bütçeye sahip değil. hayatı metroda, metrobüste, tramvayda ayakta yolculuk yaparak geçiyor. çok meraklı olduğu tarih için türkiye dışına dişinden tırnağından arttırarak nadiren çıkabilmiş, vatana millete bir entelektüel olarak dahi katkıda bulunamıyor. fikirleri hiç olmuş öyle solup gidiyor.
bunu kendim için söylemiyorum, burada bu yazıyı okuyan binlerce insan benim gibi. benden çok daha kaliteli insanlar ulan akşam ne yiyeceğim diye düşünüyor. ticari, ekonomik fikirleriyle istihdam yaratacak, ülke ekonomisine katkı sağlayacak pırıl pırıl binlerce genç, beylikdüzünden levent'e metrobüsle geliyor.
her neyse başlığa dönelim.
harika bir olaydır evet.
istanbul'da 26 evim olsa ne olurdu? aylık 80 bin lira kazanç demek. hadi 10bini düşelim aylık 70 bin. kendi açımdan söylüyorum, ben dünyayı gezerdim. sağlığım oldukça da harika bir hayat sürerdim.
bunları neden yapamıyorum. ailem medeni, kanuna saygılı bir aile olduğu için.
hayat mı merhametsiz, biz mi, bilemedim.
herkese, başar sabuncu'nun namuslu filmini önererek entrymi sonlandırıyorum.
recep tayyip erdoğan'ın bm'de boş salona konuşması
-
bm üyelerinin ihale beklentisi olmadığındandır.
baba kız diyalogları
-
babam ales sınav yerime bakmaya gidecektir...
+kızım adını soyadını yaz da ver bana, listeden bulayım orda.
-baba hadi adım neyse de, soyadımı ezberden bildiğini tahmin ediyordum.
rakı fiyatının 10 yılda %655 artması
-
dogru tespittir. üniversitenin ilk yillarinda bir arkadasin evinden 76 adet bos bira sisesi cikartip bir büyük raki alabilmistik. düsünün depozitodan alinan para sabit ama simdi o kadar bos siseyle alsaniz alsaniz 3 bira alabilirsiniz. dördüncüye paraniz yetmez.
adamlarin zihniyeti kendi tabanina hos görünüp kalan kismina en agir vergileri yüklemektir.
tremors
-
konusu, mekani ve gectigi zamani birlestirildiginde kult filmler kategorisine girebilecek bir film. basrolde genc bir kevin bacon var. ozellikle yer kurdunun hizini alamayip beton duvara gecirdigi hatta deldigi sahne (parcalanmis bocek ve onun balcikimsi artiklari) ve kevin ile arkadasinin kayalarin uzerinden sirikla atladiklari sahne matraktir.
karşılıksız aşk
-
"karsılıksız ask"tan daha kötü bir sey varsa o da karsılıksız olup olmadığı belli olmayan asktır.