ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hemoroid destanı
-
ayakta yazılmıştır.
kavga etmekten korkan erkek
-
akli başında olan erkektir. küçük yaşlardan beri boks yapıyorum defalarca maça çıktım ülke çapında madalya aldım, sırf antrenmanlarda kafama yediğim yumruğun sayısını bilmem, yumruktan darbeden kavgadan korkacak insan değilim ama ben sokakta kavga etmekten korkarım, burasi türkiye arkadaşlar uyanın. çevreniz kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanlarla dolu. en ufak tartışmalar, trafikteki dalaşmalar ölümle sonuçlanabiliyor, adam yirmi lira için arkadaşını bıçaklıyor, ne baktın kavgasına insanlar birbirinin gözünü oyuyor. herkeste silah, herkeste bıçak var kimden ne çıkacağı bilinmiyor. bu kadar kendini bilmezin olduğu yerde siz siz olun uzak durun, alttan almak, arkanızı dönüp gitmek size bir şey kaybettirmez.
kitchen diye hapşıran kız
-
doesn't diye osurabilir.
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...
thy los angeles istanbul uçuşu
-
bu uçuşun çok çok büyük bir sorunu var:
istanbul - la yönünde uçmadan önce etler samatyalı kasap hayri'den temin edildiğinden rahatlıkla tüketilebiliyor. pilot uçuş öncesi bizzat samatya'ya giderek kıymayı iki defa çektiriyor, bifteklerin az yağlı olduğuna emin oluyor.
bu durum ne yazık ki dönüş yolunda mümkün olamıyor, çünkü orası gavur eli ve california'da tanıdık kasap bulmak mümkün değil. haliyle donuz yeme şansınız oldukça yükseliyor.(tövbe de lan!)
sizi edirne'den dışarı salan zihniyetin ya ben lan neyse bir şey demiyorum.
gülse birsel'in esrarengiz eşi
-
murat birsel'i tanımamak liselilik ile varoşluğun kesişim kümesidir.
astımım var deyip duman konserine gelmeyen kız
-
makyaj yapmadım diyerek ayna konserine gelmeyen kızın sınıf arkadaşıdır.
sevgilinin doğru kişi olduğunun anlaşıldığı an
-
hani diyor ya sabahattin ali,
"gözlerimden öptü,
ellerimden öptü, ellerimden.
avuç içlerimden öptü.
unutabilir misin şimdi?
ben, ölsem unutamam."
anlarsınız. ölseniz de unutamayacağınızı anladığınız zaman, anlarsınız.
kalamış parkı
-
geceleri kayalıklarında oturmaya bayıldığım yer. hafif esinti ve belki bi miktar dalga sesi, iyot kokusu, mehtap, melankoli...
bir de seneler evvel askere gitmeden önceki gece saatlerce aval aval denize baktığım yer, ne günah işledim de doğubayazıt çıktı bahtıma diye beynimi kemirerek...