hesabın var mı? giriş yap

  • bolu'da her yere izzet baysal dendiğini öğretmiş olay. habaerden bi bok anlamadım. şimdi izzet baysal meslek liseli öğrenciler izzet baysal caddesinde diğer izzet baysal meslek lisesine doğru yürümüşler. sloganlar atıp izzet baysal dondurmacısının önünden geçip izzet baysal kaldırımlarına basmışlar.

  • öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; 7 kez evlenip boşanmış seda sayan evlilik programı, 3 kez din değiştirmiş tuğçe kazaz din eleştirisi yapıyor. sonra vay efendim benim cumhurbaşkanım neden rte?

  • "huzur" dur.

    her üniversite sınavı öncesi hayallere dalmıyorum. en basitinden bir güzel sanatlar fakültesi bölümü okur, hayallerimin peşinden giderim demiyorum. artık oturmuş bir hayatının olduğunu kabullenmek, "huzur" dur. iş yaşamımda daha üçüncü yılımda olmama rağmen bir ağırlık çöktü. ilk aylarımdaki gibi görev ili değiştirmiyorum, hatta görev yaptığım servisi bile değiştirmeyi gözüm kesmiyor, dünyayı kurtaracak kişinin ben olmadığımın farkındayım.

    aşk romanları okumayı vakit kaybı olarak tanımlardım, zevkle okuyorum. tavsiye ederim, akşamları yatmadan önce altmış yetmiş sayfa aşk romanı okumalısınız. şöyle akıcı olsun, bir esas kız, bir esas oğlan olsun romanda. ooh mis. akşamüstü metro ile evime dönerken schopenhauer' in kadınlar hakkındaki bilgelik öğretilerini okuyamıyorum artık ben, sıradan olduğumu fark ettim.

    bir yere içmeye gidilecekse, mekânın yüksek volüm müzikli, bol dumanlı bir bar değil de, evde hazırlanmış mezelerle donatılmış bir bekâr evi yahut evli arkadaşlarımda olmasını tercih ediyorum.

    evliliğe hiç mistik anlamlar yüklemiyorum. "evlilik ve özgürlük" "evlilik aşkı bitirir" sorunsallarıyla artık hiç ilgilenmiyorum. insan cinsinin tek eşliliğinin imkansız olması fikrine kafam girsin. sevdiğim adamın çocuğunu doğurup çocuğumuzun yaramazlıkları için komşularla elim belimde kavga etmek istiyorum. akşam yemeğinde "bey" imle oğlanın servis şoförü kimin arayacağı sorunu yüzünden bozuşmak çok normal geliyor. oğlum haftasonu banyoda renkli boyalarla oynamak istedi diye, kapıya dayanan ev sahibine yüzümde boyalarla ayar vermek istiyorum.

    emeklilik ikramiyemle dünyayı falan gezmek istemiyorum artık. hatta tüm hayatım boyunca üç dört ülke gezerim yeter. çocuklar şehirden gelir ara sıra, torunlara rakı sofrası falan kurar, bir iki detone türkü söylerim, bitti gitti.

    insanın kendinin sıradan biri olduğunu fark etmesi, dünyada duyduğum en şahane şey.

  • rol modellerini seçmek üzerine dedikleri çok güzel.

    http://supermentors.com/…son-and-zicree-on-mentors/
    http://www.rawstory.com/…e-models-theyre-overrated/

    konuşmasını özet geçiyorum:

    - rol modellerinizi sadece sizinkine benzer hayatlar yaşamış insanlardan seçerseniz birçok meslekten habersiz kalırsınız.

    - eğer kendime rol modeli olarak bronxlu bir astrofizikçi bulmam gerekseydi asla astrofizikçi olmazdım.

    - kendime bir rol modeli seçmek yerine farklı insanların özendiğim özelliklerini bir araya getirerek hibrit bir rol modeli yarattım. (birisinin bilimciliği, diğerinin ahlakı, öbürünün mizah anlayışı gibi)

    - bu sayede imrendiğiniz özellikleri için rol modeli olarak seçtiğiniz birisinin kötü özelliklerini de sahiplenmek, savunmak zorunda kalmazsınız.

    (ventolin'in notu: kulağa çok basit gibi geliyor, kötü özellikleri neden savunulsun ki diyor insan ama tam olarak da böyle oluyor, ergenler ve gençler bir özelliğine hayran kaldıkları birisini kahraman seçtiklerinde çoğunlukla o kişinin bütün kalitesiz yönlerini de savunmaya, taklit etmeye başlıyorlar, aşk körlüğünden çok farklı değil)

    - eğer rol modelinizi farklı insanların olumlu özelliklerini seçerek yaratırsanız, hayatta yapmak istediğiniz şeyi yapma şansınız çok daha yüksek olur. eğer sizden önce gelenlerin yaptıklarını yaparsanız dünyada hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. unutulmayanlar, kendilerinden önce gelenlerin yaptıklarını yapmayanlardır.

  • katılmadığım önerme.

    ___________________________________________________________________________________
    i5-2500k@4.50ghz ocz vendetta 2 cpu cooler and ac mx4 termal compound*-*msı p67a-gd65 motherboard*-*gskill ripjaws 4*4gb 1866 mhz ddr3*-*ati hd7870 pcs+ ez edition display card*-*tagan force ıı 800 watt psu*-*1tb caviar black*-*2tb seagate hdd
    aerocool s9 pro case

  • siz hiç kalbinizden taşan sevgilinizin bir başka aşk için ağladığını gördünüz mü?

    ben gördüm, bir kere.

    çok ağlanırsa kör olunur mu? bilen vara yazsın bana, neyse.

    bir aylık bir amerika tatili idi sadece. gözleri parlamıştı böyle bir imkan doğdu gitmeli miyim sence derken. hayatımda hiç kimseyi öyle yüreklendirmemiştim sanırım, kendim de dahil.

    her şey bu tatille başladı, hayatımın bu kadar boka saracağı hiç aklıma gelmezdi, felaketlerin bir alıştırma dönemi olmalıydı bana göre, böylesi zalimlikti.

    siz hiç alkolle arası iyi olmayan sevgilinizi zil zurna sarhoş bir bar köşesinde ağlarken buldunuz mu?

    ben buldum, bir kere.

    ıslak suratını omzuma gömüp "çok canım yanıyor" dedi. bende can kalmadı diyemedim.

    ellerimi tutup "ben başkasına aşık oldum" dedi. ben bir daha sevemem diyemedim.

    tüm renkler soldu, etraftaki tüm ışıklar söndü, ben karanlıktan korkuyordum ve elimi bir başkasına aşık bir adam tutuyordu. dramın dibi.

    tekrar omzuma gömülüp hıçkırıklarla ağlarken "sana bunu nasıl yaparım, ama aşık oldum, nasıl yaparım" diye boğuk bir sesle nefesini gömleğimden içerilere kadar üflüyordu hırsla.

    fıtı fıtı fıtı, çok duygusallaştım, tamam neyse, git ve mutlu ol dedim, evet ellerimle ittim onu, başta direndi sonra bir kelebek gibi süzüldü canını yediğim.

    bazen aşk gider, anılar kalır. bazı sevgililer başkalarına aşık olabilir ve siz bir daha sevemeyebilirsiniz.

    elimi tutabilirsiniz.

  • imparator i. justinianus'un emriyle inşa edilen müthiş yapı. (bkz: kubbeli bazilika)

    justinianus tahta çıkarken böylesine muhteşem bir yapıyı inşa ettirmeyi düşünüyor muydu yahut onu bu yapıyı inşa ettirmeye iten sebep neydi? bu konuyu biraz irdeleyeyim:

    6. asra girildiğinde bizans imparatorluğu'nda iktidar uzun süredir leo hanedanının elindeydi. tarihler 9 temmuz 518'i gösterdiğinde imparator i. anastasius'un veliahtsız ölümüyle tahta kimin çıkacağı sorunu doğmuştu. bu kriz esnasında köylülükten gelip, saray muhafız komutanlığına kadar yükselen justinus tahta oturmuştu. böylelikle imparatorlukta jüstinyen hanedanının devri başlamıştı.

    alt tabakadan gelen birinin iktidarı elinde tutması bazı kesimleri fazlasıyla rahatsız etmekteydi. en başta da eski hanedan üyelerini. bu hanedan üyelerinden bir tanesi prenses anicia iuliana'ydı. kendisi batı roma imparatoru olybrius'un kızıydı. anne tarafından dedesi de iii. valentinianus idi. kendisi hem batı roma'ya hükmetmiş valentinianus hanedanına hem de doğu roma'ya hükmetmiş theodosius hanedanına mensuptu. yani devrin en önde gelen soylularından biriydi. ihtiraslı bir kişiliğe sahipti. 512 senesinde anastasius'u devirip kocasını imparator yapmaya çalışmışsa da başarılı olamamıştı. papayla olan mektuplaşmaları, devrin bir eserinde imparatoriçe gibi tasvir edilmesi siyasi gücünün en önemli göstergelerindendir. görsel

    prenses, 524 yılında gücünü ve asaletini sergilemek maksadıyla theodosius forumu civarına büyük bir bazilika inşa ettirmeye karar verdi. üç yılın sonunda da o zamana kadarki en muhteşem, en gösterişli yapı ortaya çıktı. devrin ilk kubbeli bazilikasıydı bu ve süleyman mabedi'ni örnek alarak inşa edilmişti. aziz polyeuktos kilisesi prenses bu eşsiz yapıya yazıt* da kondurmuştu. yazıtta bazilikanın inşa sürecinden, bazilikanın banisi olan kendisinden ve kendisinin soyunun gücünden, şanından, şöhretinden bahsediliyordu. yazıtta yer alan bir bölüm şu anki konumuz açısından oldukça önemli. o bölüm: ''bir tek o, tanrı'ya bir ev hediye ederek şöhret olan süleyman'ın bilgeliğini aşmış ve zeminden yıldızlara, doğudan batıya her iki taraftaki gün ışığı ile parlayarak kendini genişleten tanrı evi ile zamanın sesi olmuştur.'' görüldüğü üzere bu bölümde prensesin bu görkemli yapıyı inşa ettirerek kral süleyman'ı geçtiği vurgulanmak istenmiştir.

    bazilikanın inşasına başlandığı dönemde justinus tahttaydı. inşaatın bittiği ve bazilikanın açıldığı 527 senesindeyse i. justinianus tahta geçmişti. yani imparatorluk yönetimi artık resmen jüstinyen hanedanındaydı. prenses bunu kabullenemiyordu. itibarını, soyluluğunu vurgulamak için de böylesine muhteşem bir yapıyı inşa ettirmeye başvurmuştu. böylelikle mevcut imparatorun ve ailesinin itibarını sarsacak, tüm dünyaya yönetimde olmayı hak eden asıl ailenin kendi ailesi olduğunu gösterecekti. kısacası bu bazilika ve yazıtı justinianus'a açık bir meydan okumaydı.

    justinianus'un bu gelişmelere ne denli öfkelendiğini tahmin etmemek mümkün değil. bir imparatorun dışında, özellikle de bir kadın, nasıl devrin en büyük bazilikasını inşa ettirebilirdi? prenses bazilikanın açılışından bir sene sonra hayatını kaybetti. fakat oğlu nika ayaklanması (532) esnasında suçlu bulunup sürgüne gönderildi. bu sürgün justinianus'un intikam için attığı ilk adımdı. prensesin ailesinin itibarını zedelemeyi başarmıştı. ayaklanma esnasında prensesin bazilikası da şehrin ikinci ayasofya kilisesi de fazlasıyla hasar görmüştü. bu gelişmeler justinianus'u ayasofya'nın inşası kararını almaya iten gelişmeler oldu. ayaklanma sona erdikten kısa bir süre sonra, imparatorluğun en önemli mimarlarını daha önce görülmemiş büyüklükte bir bazilika yapmaları için görevlendirdi.

    5 yıllık bir inşaatın sonunda ayasofya ortaya çıkmış oldu. açılışı büyük bir törenle yapıldı. bu açılış esnasında imparatorun; ''süleyman seni geçtim'' diye bağırdığı söylenir. fakat imparator burada sahiden süleyman'a mı seslendi, yoksa kendisine süleyman üzerinden meydan okuyan anicia iuliana'ya mı seslendi? kim bilir? :)

    son olarak;
    aziz polyeuktos kilisesi varlığını 13. asra kadar sürdürebildi. kalıntıları için: link
    ayasofya ise tüm ihtişamıyla yıllara meydan okumaya ediyor.

    kaynaklar:
    + dilek maktal canko - ''bizans prensesi anikia ıuliana'nın baniliği ve aziz polyeuktos kilisesi'' - mimarlık ve yaşam dergisi - cilt: 2, sayı: 1.
    + nevra necipoğlu - ''anikia ıuliana'' - dünden bugüne istanbul ansiklopedisi - kültür bakanlığı ve tarih vakfı yayını.
    + elif naz şengün - ''anicia iuliana'' - gorgon dergisi - sayı: 2.

  • haber

    video

    düzce ziraat odası başkanıdır. israil'den gelen tohum ve fideleri yerlere saçarak tepki göstererek: "bundan sonra satmayacağız" demiş. peki israil'den tohumların getirten kim süper zekalı arkadaşım? reisin olmasın? yerli tohumu yasaklayan kim?

    bizim insanımız balık hafızalı hakikaten.

  • bir arkadaşıma gitmekteyim. evine daha önce gitmediğim için incirliyi geçince mesaj atıcam o da beni duraktan alacak sözde. incirliyi geçiyorum ama mesajı yanlışlıkla tatildeki babama atıyorum:

    ben: incirliyi geçtim.
    baba: yolun açık olsun kızım.