ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ara güler
-
bir söyleşisinde ne çekiyorsunuz sorusuna, "birincisi ıstırap çekiyorum. arada da işte fotoğraf çekiyorum." cevabını vermiş üstad.
alperen ocakları'nın doğuya gidenlere gül vermesi
-
kısaca haberi; "bayrampaşa'daki otogarda doğu ve güneydoğu illerine giden otobüslerdeki yolculara gül dağıtıp; lokum ile gül suyu ikram etti" şeklindedir.
insanların birbiriyle gül gibi geçinebilmesi dileği ile helal olsun dedirtmiştir. devamı gelir umarım.
not: bbp mhp vs değilim.
link
debit: (bkz: #54724783)
(bkz: mardin tekir koy okuluna yardim kampanyasi)
yanomamö
-
yanomami iki ulus devletin, venezüella ve brezilya nın sınırları içerisinde yaşamaktadır; ve brezilyalı çiftçi ve madencilerin kendilerine karşı yürüttüğü savaş onları artan bir tehditle karşı karşıya bırakmaktadır. kısa bir süre önce altına hücum furyasında, günde ortalama bir yonomami hayatını kaybetmekteydi. 1991 de yonomami yurdunda yaklaşık 40.000 kadar brezilyalı madenci vardı. bunlar bazı yerlileri derhal öldürdü. diğer taraftan madenciler beraberlerinde bu "modernite" ile karşılaşmamış halka yeni hastalıklar getirdi ve bu hastalıklar salgına dönüştü. 1991'de amerikan antropoloji derneğinden bir heyet yanomamilerin karşılaştıkları sorunlarla ilgili bir rapor hazırladılar. bu rapora göre bu halk yılda yüzde 10'luk bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı. bundan sonra brezilya ve venenezüella hükümetleri yanomamileri korumak için çalışmalar başlattılar ve bu çalışmalar kapsamında yanomamilere ait devasa bir araziyi yabancılara tamamen kapattılar. fakat 1992 ortalarında yerel siyasetçiler, madenciler ve çiftçiler bu yasağı delmeye başlamışlardı bile. günümüzde ise bu halk yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
6 kasım 2022 öz erciş firması açıklaması
-
çok profesyonelce yapılmış bir açıklama.
tebrik ederim, başarılarının devamını dilerim.
ders çalışırken verilen ara
-
ekşi sözlüğe çıkar.
(bkz: kurtarın beni)
edit: arkadaşlar kurtarın dedim siz şukulayıp duruyorsunuz, e ben de dönüp dönüp açıyorum sözlüğü noldu acaba benim entari diye, bu böyle olmaz...
furkan bölükbaşı
-
akşamki sokak çağrısı ile artık ülkeyi karıştırmak isteyen istihbarat örgütlertinin bir aparatı olduğu ortaya çıkan şahıs.
biliyorum sana giden
-
biliyorum sana giden yollar kapali
ustelik sen de hic bir zaman sevmedin beni
ne kadar yakindan ve arada ucurum;
insanlar,evler,aramizda duvarlar gibi
uyandim uyandim, hep seni dusundum
yalniz seni, yanliz senin gozlerini
sen bayan nihayet, sen olumum kalimim
ben artik adam olmam bu derde duseli
simdilerde bir kopek gibi kosuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kisiyim aslinda, inan ki
animsamiyorum yari dolu bir bardaktan su ictigimi
ve icim goturmez kenarindan kesilmis ekmegi
kac kez sana uzaktan baktim 5.45 vapurunda;
hangi sarkiyi duysam, bizimcin soylenmis sanki
tek yanli ask kisiyi nasil aptallastiriyor
nasil unutmusum senin bir baskasini sevdigini
cocukca ve seni uzen girisimlerim oldu;
bagisla bir daha tekrarlanmaz hicbiri
raslasmamak icin elimden geleni yaparim
bu boyle pek de kolay degil gerci...
alisirim seni yalniz duslerde oksamaya;
bunun verdigi mutluluk da az degil ki
cikar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizligin bir adi olur, bir anlami olur belki
inan belli etmem, seni hic rahatsiz etmem,
son istegimi de soyleyebilirim simdi:
bir geceyarisi yaziyorum bu mektubu
yalvaririm onu okuma carsamba gunleri
cemal sureya
engellileri insan yerine koyduk
-
işte ben buna tahammül edemiyorum arkadaş.
gururuma dokunuyor
oturduğum yerde terliyorum, elim ayağım titriyor, hırslanıyorum.
bu nasıl bir cehalet,
bu nasıl densizlik,
bunlar nasıl insanlar birader.
hayır bir iki örnek olsa diyeceğim ağzlarından kaçtı cahiller, konuşmayı bilmiyorlar.
ne takla attırmaya çalışanı bitti, ne hasta genç kızın eline para sıkıştırmaları bitti, ne aşağılamaları bitti.
"gözlerin görmüyor sana iş vermişiz" cümlesi hala havada yankılanıyor yeniden saçmalıyorsunuz.
bir durun lan.
bunların onurdan gurudan anladığı makamdır mevkidir.
haysiyetinze tüküreyim emi.
birinin çıkıp bu ağız ishali olmuş insanlara halkın efendileri olmadığını haykırması lazım artık. tüm devlet mercileri halkın ortak ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla halk tarafından finanse edilen mevkilerdir. o koltuklarda oturanların haddini bilmesi gerektiği aşikardır.
bu halk tebaa değil, tiranlığınıza sokturtmayın.
hiç sürpriz yapmayan bir öküze aşık olmak
-
kadın-erkek ilişkilerine dair kafamda son zamanlarda bir soru işareti var. kadınlar neden ilişkide bekleyen taraf oluyor? sürpriz bekler, hediye bekler, ilgi bekler vs. erkek ne kadar verirse versin hep "az yapıyor" oluyorken kadın 1-2 kez yapsa "çok sürprizli" olabiliyor. bunun mantığını bilen, anlayan beri gelsin.
ölü milletvekilinin yedi ceddine borç mu çıkarayım
-
meclis başkanı cemil çiçek'in milletvekillerine aylık 3000 tl fazla ödeme yapıldığını ortaya çıkaran sayıştay'a cevabı. evet sayın başkan eğer ortada bir haksız ödeme varsa tabii ki yedi ceddine borç çıkaracaksınız. çok uzun yıllardır imtiyazlı bir kitle mensubu olduğunuz için siz belki bilmezsiniz ama normal vatandaşa tam da bu uygulanıyor. diyelim babanız vefat etti ve devlete vergi borcu var. devlet bu borcu eşinden çocuklarından çatır çatır üstelik faizi ile alır. borçlu milletvekili olunca imtiyaz talebi neden? madem bu uygulamayı haksız buluyorsunuz bunu genel bir uygulama haline getirin ve tüm vatandaşlara uygulayın. kimse babasının, dedesinin borçlarını ödemek zorunda kalmasın ya da milletvekili de olsa kuzu gibi ödesin.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18959563.asp
marsel ilhan'ın tenisten 1.290.645 dolar kazanması
-
"canlıdan rakibe basıyo heralde" yorumu yarım yarım yarmıştır *
edit: (bkz: oğuzcan'ın sesine kulak ver)
prestij kaybeden meslekler
-
şanlı türk ordusunun korkusuz askerlerinin kaybettiği prestij kadar hiçbir şey değer kaybetmemiştir bu ülkede.
donut'ın türkiye'de tutmamasının sebebi
-
sebebi yoktur. türkiye gibi tatlı çeşitliliğinin bol olduğu bir ülkede şekerli hamur kızartmasının neden tutmadığını irdelemek saçmalıktır.
waffle dediğiniz şeyin tutması diye birşey de yok. sadece sunum olarak ve hamurunun özel bir desene sahip olması, özgün bir tasarımı olmasıyla tercih edilebiliyor. tüm olay bu yani. sadece bu zengin mutfakta yerini ufacık da olsa almış bir tatlı.
donut dediğiniz şeyi donut diye sokakta kızartıp, çikolataya yada pudra şekerine banıp 1-2 liraya satarsanız millet ayaküstü tercih edebilir. ama donut diye, avm'lerin en alt katına türlü desenler koyup tanesini 6-7 liraya satarsanız almayız tabi amk.
berliner diye bir tatlı var bilen bilir. aynısı, sadece ortası delik değil. çikolatalısı da vişnelisi de harikadır. 4 tanesi 9-10 lira bir fiyatı var ve çok başarılı. denk gelince alıyorum. ha tatlı canım istediği zaman da böyle bir ülkede gideyim de donut yiyeyim demem tabii amk. baklavası var şöbiyeti var kadayıfı var kazandibi var var oğlu var.
büyük sarı taksi eylemi
-
anayasal hak olan seyahat özgürlüğü olan ülkede yolu kapatmakla tehdit edip sözüm ona "hak arayışına" çıkan tinkerbellerin varlığını görmemi sağlamıştır.
bilale anlatır gibi anlatayım.
ya da boşver,
erindim ya la..
evriminizde başarılar, tribündeyim.