hesabın var mı? giriş yap

  • yav yürü git be dayı.. kız bir pantolon bir beyaz body giymiş ''anadan üryan dolaşıyorsun,beni tahrik ediyorsun'' diyorsun ya...
    kadının kıyafetinin depremle ne ilgisi var be.. kafayı yemişsin,sağa sola sataşmaya yer arıyorsun.
    senin kafa yapının içine edeyim küfrettiriyorlar ya...

  • güzel insandır. oturup iki lafın belini kırabilirsiniz genelde kafa insanlar olurlar.

    sevgili arayan tiple geçirdiğiniz vakitten tad almazsınız çünkü o avının peşinde olur. evet av.

  • ulen adamlar 70lerde cocaine diye şarkı yapmış dünyayı sallamış

    yıl 2010 türkiye'nin megastarı kokain kullanıyor diye gözaltına alınıyor...

    mick jagger falan bizde olsa 30undan sonra mapus türküleri söylerdi.

  • benimdir. bir alışveriş merkezinde okan bayülgen'in yanından geçerken adeta görmezden geldiğim eski sevgilimmiş gibi mağrur bir tavırla yanından geçmiş, tanımamazlıktan gelerek haddini bildirmiştim.

  • hasta olan arkadasla baglanti kurdum en kisa zamanda bana tahlilerini yollayacak.

    bu konuda dunyada en kompetitif cerrah tampa florida'daki norman parathyroid center'in kurucusu jim norman'dir. adamlarin ununu bu hastaliklar ile ugrasan herkes bilir.

    eger metastatik ise dakarbazin ile kemoterapi mumkun. ayrica vincristin ve cyclophosphamide ile chemo da verilebilir.

    ayrica metastatik yayilim sinirli ise radyasyon, radio frequency ile ablasyon veya cerrahi debulking mumkun.

    ayirca hypercalcemia icin sensipar yeterli degil. denisumab yada zoledranic acid kullanmak gerek buna ek olarak.

    ama desigim gibi hastalik metastatik mi degil mi daha belli degil. hastaligin evresini ogrendikten sonra kendisi ile cesitli opsiyonlari konusucaz.

  • iskoçya'nın en ünlü köpeği.
    john gray, 1855* yılında edinburg’a yerleşir. asıl mesleği olan bahçıvanlıkla ilgili bir iş bulamaz ve gece bekçisi olur. zamanın yönetmeliklerine göre bir bekçi köpeğiyle birlikte dolaşmak zorundadır. o da kendisine bir bekçi köpeği için fazlasıyla ufak tefek olan skye terrier cinsi 1 yaşındaki* bobby’yi seçer. 3 sene boyunca yaz kış her türlü havada edinburg sokaklarında dolaşırlar. 1858 yılında john veremden ölür ve greyfriars kilisesinin bahçesine gömülür. bobby cenaze töreninden sonra mezarın başından ayrılmaz. defalarca kovulmasına rağmen, bir yolunu bulup tekrar mezarın başına gelir. en sonunda pes eden mezarlık bekçisi james brown, masa şeklinde bir taşın altına çuval sererek bobby’ye kalacak yer sağlar. yemek de verir. bobby o günden sonra sahibinin mezarının başından hiç ayrılmaz. sadece her öğlen saat 1’de kaleden atılan top sesini duyduğunda, mezarlıktan çıkıp, sahibinin sağlığında her gün yaptıkları gibi traills coffee house’a öğle yemeğine gider. tabiî ki orada da kendisine gereken ilgi gösterilir. bu sadakat 14 yıl sonra 1872’de 16 yaşında ölünceye kadar devam eder. ölümünden sonra, edinburg’lular anısına bir heykel dikerler. bu heykel edinburg’un sembollerindendir. her turist fotoğrafını çeker; tişörtleri, mugları filan satılır. disney filmini bile çekti.

    ana fikirler/sorular/yorumlar(yapmazsam çatlarım):
    1. iskoçya, efsanelerin turizm alanında çok kullanıldığı sevimli bir ülkedir.
    (bkz: loch ness canavarı), ayrıca google’da ara "greyfriars bobby"
    2. efsanelerde köpekler 16 sene yaşayabilir.
    3. efsanelerde 1+3+14=16 eder.
    4. ateş olmayan yerden duman çıkmaz. 14 olmasın da 10 yıl olsun ne değişir? insanların bu köpekten ders alması gerekir.
    5. bu kadar sadakat iyi bir şey midir?
    6. tamam, ilk günler sadakatinden dolayı mezarlıktan ayrılmamış olabilir ama daha sonra yiyecek ve barınak sağlanmış. mezarlıkta yaşayıp, öğle yemeğinde kafeye gitmek hayat tarzı olmuş. sadakatle ne alakası var? bırak 14 seneyi, bir sene sonra mezardan sahibi yerine babası çıksa tanır mıydı acaba?
    7. skye terrier’de ne kadar sevimli bir köpekmiş.
    http://www.greyfriarsbobby.co.uk/

  • yakın zamanda babayı alacak kız. ben de bir ara atraksiyon olsun diye bu işlere girdim de olmuyor, elalemin kezban dediği kızlar ilişki konusuda winner. ortalamadan sapmamak en iyisi.

    edit: muhtemelen alacağı en iyi cevap ''hayatımda senin gibi bir kız tanımadım ama olmaz yani ehehehe.'' falan olur. daha da kötüsü ''bir bok yedik bu hatunu başımıza sardık nasıl kurtulacağız acaba?'' diye düşünmesidir. ikisi de başıma geldi. hala samimiyet diye siksik yapıyorsunuz lan. her gün ağlıyordum, söyleyeyim de kurtulayım demiştim. neyse diğer erkekleri bilmiyorum ama türk erkeğinin çok büyük bir kısmı haymana davarı olduğu için kendisi kaybedecektir. baştan söyleyeyim.

    aşırı mutlu halimden edit 2: ne kadar saçma şeylere, olmadık insanlara üzülmüşüm alsjhdjskdjska ama siz yine de ilk adımı karşıdan beklemeye devam edin kızlar. böyle saçma sapan şeyleri bir tek ben yaşıyorum zannederdim ama her hafta istisnasız oylanan ve sözlük kızlarından mesaj aldığım yegane entrym. türk kadını cidden dertli bu konuda.

  • yükselmemiştir, adeta patlamıştır.

    çok genç sayılmam, 30’um.
    1 tane müslüman arkadaşım yok. bildiğin yok. 10’a yakın arkadaş var 1’i bile müslüman değil.

    liselilerden ve üniversitelilerden hiç bahsetmeyeyim. dua bilene entelektüel diyolar.
    kısacası dini sevmiyor, hayatlarını kendi istedikleri gibi yaşamak istiyorlar.

    bir de, bir üst kuşağa bakıyorum. geneli akp türkiyesini yaşıyor. din hayatın heryerinde.

    türkiye çok keskin bir yol ayrımına girdi ve işin rengi günden güne değişiyor, geri dönülemez şekilde.
    ateist olup da müslümanlığa döneni görmedim daha. yalnız müslümanlığı bırakıp ateist olan bir çevrem var, değişime gözlerimle şahit oldum. her sene 1 2 arkadaşın nasıl sorgulayıp da bıraktığına.

    edit: imla, düzeltme vs.

  • kablo uzunluğu.. iki hafta oldu kulaklığı alalı.. ses kalitesi falan eh işte, bi şekilde idare ediyoruz durumunda ama kablosu kısacık.. cebimden kulağıma ulaşmıyor diye uzatma kablosu mu neyse adı artık, onu taktım, bu defa da çok uzun.. her yanımdan kablo fışkırmış gibi görünüyorum..
    önemsiz sanırdım ama, çooooook önemliymiş hakkaten..