ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"basbakan secim mitinglerinde dinleyenlere "dusunebiliyor musunuz..." diye baslayan cumleler kuruyor ya, trajikomik bi vaka..."
gecekondu
-
oturduğum evin arazisi vaktiyle gecekonduymuş. işte devlet tapu vermiş, sonra müteahhitler girmiş, binalar dikilmiş vs. araziyi veren gecekondu sahibi şu an birkaç daire sahibi.
düşünüyorum, adam babamla aşağı yukarı aynı yaştadır. babam ömrünü bir memur maaşıyla kirada geçirdi. kimsenin arazisine konmadı, hele kamu malına çökmedi. zor günler geçirdiği de oldu, kirayı ödeyemediği de. eninde sonunda bir şekilde denkleştirdi ödedi. sonunda elinde hiçbir şey yok.
fakat öteki adam vaktiyle dikti çadırını, yaptı kerpiç evini. tapu sahibi oldu, sonra birkaç ev sahibi oldu. ben o araziye dikilen evlerden birini almak için ömrümün beş yılını ipotek ettim. her ay taksidini ödüyorum; virüsmüş, salgınmış, işler kötü gidiyormuş bakmadan.
babam ve onun soyu cezalandırıldı, bu adam ve onun soyu ödüllendirildi. gecekondu budur.
24 haziran 2021 müsilajın yunanistan'a sıçraması
-
(bkz: müsilaki)
9 mayıs 2020 buket aydın'ın istifa etmesi
-
hanımefendi, nelson mandela'nın, "büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur." sözünü yerleştirmiş yazısına. lakin, mandela'nın şu sözünü de hatırlatmak isterim kendisine: "özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. ruhunuzu satmayın yeter." yaptığı taraflı yayınlarla rengini belli ediyordu açık açık. recep tayyip erdoğan'a karşı asla yapamayacağı bir şeyi kemal kılıçdaroğlu'na yapıp, ardından kahkaha atarak gülmesi buna bir örnek. hakkında hayırlısı olsun.
edit: imla.
ibrahim tatlıses
-
“ kadına saygım büyüktür ama döverim “
“ kadın dediğin dayak da yemeli “
“ üç türlü kadın vardır : günlük, haftalık, ömürlük”
yukarıdaki üç cümlenin sahibidir. ve bu cümleleri sarf edebilen birinin saygı görüp ünlü (!) olacağı tek yer de türkiye’ dir.
bakın daha perihan savaş’ ı 80’lerde tüm gece dövmesi, yüzünü gözünü morartması, mahkemelik olmaları, üstüne bir de “ kendime hakim olamadım, onu öldürebilirdim “ diye ifade vermesi var.
sonra derya tuna’ yı da dövdü diye manşetlere çıkmış. asena olayı desen zaten yakın geçmiş.
hala mı “ ama sesi güzel yeaaa” ?
combining words
-
ing. birlestirilmis kelimeler. ingilizce konusurken turkce'deki ulama gibi kelimelerin birlestirilerek okunmasi. slurring of words veya reductions olarak da bilinir. gunluk konusmada kullanilir. textbook cumleleri degildir. you genelikle ya, cu diye okunur.
ornegin,
what do you= wadya
what do you wanna say= wadya wanna say
what do you gonna say = wadya ganna say
what does he want = whatz he want
how is it going = howz it goin'
how does it work = howz it work
what are you doing = whadcya doin'
where did he go = whered he go
where is she?= wherezshe
how did he do that = howd he do that
who do you like? = whodoya like
why did he do that? = whyde do dat
could you = ku cu
would you = wu cu
did you = dijyu
i'll = ayl
i'd= ayd
what does he want = wadz he want
sort of =sorta
kind of =kinda
supposed to=suppost
i am going= i'm gonna (american)
i am going = i'mna (canada)
do you want to = do you wanna
i can see= ikinsee
make them= make 'em
got to = gotta
have to = hafta
could have = coulda
should have = shoulda
would have = woulda
must have = musta
a lot of = lotsa
trying to = tryna
combining words
https://www.youtube.com/watch?v=t1rpmy3xkdc
https://www.youtube.com/watch?v=ijpdr7kbl9k
ermenistan'ın trabzon'u istemesi
-
bizzat trabzon a gelip trabzon insanından istesinler, ondan sonra konuşalım dediğim istek.
karizmatik cevaplar
22 temmuz 2015 fenerbahçe olympique marsilya maçı
-
bu maç yine gösterdi ki, rvp bu takıma giremez. ılk sezonunda başakşehir gibi sürekli oynayabileceği bi takıma kiralanmalı.
ibrahim tatlıses
-
kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veren tek kişi, tek hasta. hastanede yatan geri kalan herkes oraya tatile gelmiş belliki.
okuduklarımdan anladığım kadarıyla aynı katta bulunan hastaların refakatçileri dışarı çıkartılıyor (tehlike arzettikleri için), hastaların cep telefonlarına el koyuluyor, hatta ve hatta -abartılmamışsa şayet- hastaların kapıları dışardan kitleniyor. çok normal, çünkü o insanlar oraya tedavi olmak için değil hastanenin otel hizmetinden faydalanmaya gelmişler. hastalar ibrahim tatlıses için bu kadar tehlikeli bulunurken, hastanenin içi ana baba günü gibi. bütün ünlüler bir koridora toplanmışlar sanki, durumu iyiymiş çığlığı, aman durumu kötüye gidiyormuş çığlığı.. onlar, hasta ibrahim tatlıses için duydukları endişeden ne yaptıklarını bilmiyorlar, diğerlerine saygı göstermeyi düşünecek kadar kafaları yerinde değil. zaten onlar ünlü. kimse hesap soramaz, kimse onlara lütfen burada beklemeyin, şurada bekleyin diyemez. onların telefonlarından dışarıya bilgi sızamaz, onlar tehlike arzedemez.
aynı katta odasına kapatılmış refakatçisiz hastayla o kalabalıkta kim ilgilenebilmiş, "bu ne gürültü uyuyamıyorum" dediğinde hangi şık cevap verilmiş çok merak ediyorum.