hesabın var mı? giriş yap

  • gördüğü her kuralı don lastiğine çevirmek isteyen yurdum insanı için sözde kazıktır.

    plan yapmak, hazırlıklı olmak, ciddi davranmak filan hak getire.

  • -soğuk havalarda ısınmak için bir mumun etrafında otururum. hava daha da soğursa mumu yakıyorum.

  • ev sahibine ders vermek isteyen kiracidir. evet, ampülü söküp goturmek biraz ucuz kaliyor ama evde oturdugu surec icerisinde ev sahibi tam bir hiyar ise cok iyi yapmistir. eger eve girildiginde ev bir virane iken ev sahibi yapmasi gereken hicbir seyi yapmamissa, tuttugu evi cok sevdigi icin onu evi yasanabilir ve hatta muthis hale getiren kiraci ise, ev sahibi denilen hiyar hicbir seye elini uzatmadigi gibi her ay aksatilmadan aldigi kiranin artisini beklemis ise, buna karsilik her yil kanunun ongordugu sekilde bekledigi artisi almis olmasina ragmen daha fazlasini talep etmek icin kiracisini avukat araciligi ile taciz ettiyse, kiraci cikip giderken degil ampülü, yaptirdigi her seyi mentesesine, vidasina kadar söker goturur. kullanip kullanamamasinin hicbir onemi yok, kapinin onundeki cope atar, eskiciye verir ama ev sahibine yar etmez. hayat dersi: herkese hak ettigi sekilde davranilir.

  • bedenleri yorgun olsa da zihinleri henüz yorulmadığı için uykuya geçemeyen, mecburen hayal dünyası geniş kişilerdir.

  • kumaşını gösteren iyi koç, clippers koçu. kafasız blake griffin (detroit'e gitti adam oldu), işe yaramaz oğlu ve deandre jordan gevşeği gidince herkesin rolünün cetvelle çizildiği bir sistemle bu sezonu nadasta geçirmesi beklenen los angeles clippers'ı playoffa soktu. ve eşleşme şansına göre daha da ilerisi hayal olmayabilir.

    bu adamdan hareketle şunu da yazmak istiyorum, bu sene playoffa kalan takımların hepsinin koçu iyi. kalburüstü bile değil, iyi bak. (belki bir tek billy donovan hariç, o da kalburüstü) bu sene en ucundan playoff görecek orlando'nun koçu/miami'nin koçu da en rahat şekilde playoff gören takımların koçu da tartışmasız iyi. nba koçlarını avrupa'ya göre ciddi anlamda zayıf bulurum ama nba'de koçların seviyeleri birbirine çok yaklaştı, steve clifford'ından mile budenholzer'ına, igor kokoskov'undan david fizdale'ine kadar los angeles lakers haricindeki her takımın koçu iyi (minnesota'nın da kötüydü ama kovdular). artık mike brown, jason kidd, tyronn lue gibi işe yaramazların iş bulması çok zor, ancak lakers (ya da minnesota, yeni koçlarına göre parantezi silerim) gibi bir enayi bulmaları lazım. her takım resmen birbirini ileriye itiyor, böyle kümülatif bir ilerlemenin daha önce hiçbir ligde gerçekleşmediğine de eminim. 2010-2013 arasını kasıp kavuran tom thibodeau bir daha koç olamayabilir mesela, halbuki hangi spor olursa olsun bir antrenör bir ligde bir döneme damga vurduysa o ligde illa bir şekilde tutunur. ama şu an nba'de koç bazında böyle bir şey yok, her an oyun dışı kalabilirler. koç havuzu ciddi anlamda dar olmasına rağmen, koç arayanın başkasının yardımcı koçuna dilenmesi gibi bir durum olmasına rağmen kimsenin işi garanti değil ve bu inanılmaz pozitif bir durum.

    bu özellikle küçük pazar takımlarını daha dişli ve yarışmacı hale getiriyor bence. çünkü milwaukee gibi takımlar jason kidd gibi matematik özürlü akılsız koçlardan kurtulup iyi koçlar getirdikçe daha üst sıralara tırmanıyorlar ve serbest piyasadaki oyuncuların da dikkatini çekiyorlar. son iki senedir indiana pacers'ta, los angeles clippers'ta, denver nuggets'ta yakalanan takım havası ciddi anlamda daha önceden olmayan bir şey. nba'deki media day olayını inanılmaz samimiyetsiz bulurum ama indiana pacers'ın media day'i gerçekten samimiydi. adamların gerçekten kenetlendiği ortadaydı. bunda koçların çok ciddi payı var, 2017 playoffunda batıran koç nate mcmillan 2018 playoffunda elenmesine rağmen başarılı denilebilecek bir sezon geçirdi ve ondan sonra bu tabloyu yakaladı indiana pacers.

    öyle lance stephenson gevşeğinin basketinde 6 kişi yerlerde sürününce takımdaşlık, rajon rondo'yu köşede üçlükte bekletince koçluk olmuyor yani. her ne kadar golden state warriors basketbol anlamında büyük bir devrim yapmış olsa da koçlar da nba'de kendileri için önemli bir devrim yaptılar, kenny atkinson'dan doc rivers'a kadar herkesin bu çorbada tuzu var. umarım çağdışı kalan takımlar (öhö öhö los angeles lakers ve minnesota timberwolves) da bu adamlardan ders alır da daha da fazla çekilme yaşanır.

  • şöyle demiş bir üye ;

    "kızlar o sitedeki kişiler hakkında şikayette bulunuyoruz içiniz rahatlasın. avukat kuzenim var durumu biliyordu anlattım ve ayrıntıları öğrendiğimde bilgilendiririm sizi. ıp numaralarından kişiler tespit edilebiliyormuş. öyle kolay değilmiş ismim nasıl olsa yazmıyor diye gizli gizli hakaret etmek.psikolojimizi de bozdukları için ekstra ceza alıyorlarmış."

    benim isim soyisim bilgilerim yazıyor öncelikle bunu belirteyim.

    psikolojilerinin normal olduğunu zanneden üyelerin olduğunu gördüğümüz dava.

    vajinusmussun,bunu amını mevsim salatası yerine koyup üzerine zeytinyağı döküp,kocana parmaklatarak yenmeye çalışıyosun ve psikolojin normal öyle mi?

    kararı hakime bırakmak en güzeli bence de.

    edit:

    dayanamadım,avukat kuzenine durumu nasıl açıkladı acaba?

    -alo cnm napıosun?
    +iyi kuzen ağır ceza davaları falan koşturuyoruz sen?
    -yha ben de iyi..ne dicem şimdi ben vajinusmusum ya hani?
    +nesin nesin anlamadım?
    -ay vajinusmus ya söylettirme işte utanıorum :s
    +ee evet noolmuş?
    -heh işte şimdi eniştenle biz bunu yenmek için eniştenin p'sine ve benim "vaji"'ye sızma zeytinyağı döküyoruz tamam mı?
    +hmmm...ee nasıl yardımcı olabilirim zeytinyağında problem mi var? kaydırmadı da üretici firmayı mı dava etmek istiyosunuz?
    -yok cnm ya...ben bu olayı bizim sitede paylaştım başka bi site de dalga geçtiler,onları tutuklatmak istiyoruz biz,evlerinden alsınlar çok sinirliyim...
    +phhhh...phhhıhıh...puhahahahhah!
    -üff gülme be slk :s ip ni buldurucam senin mahkemelerde süründürücem !?
    +ok kuzen sonra konuşuruz uğrarım ben

  • -ya salak mısın sen?
    -aşkım vallahi elimden kaydın
    -ne demek elimden kaydın ya hasta
    -bak iyilik edelim dedik kötü olduk iyi mi?
    -resmen başım ağrıyor
    -migrenin mi?
    -yok salaklığın
    -hadi, başa döndük yine...

    allahım canımı al da kurtulayım. sakarlık dediğin ne noktalara kadar ilerleyebiliyor şaşırıyorum bazen. koltukta uyuyakalmış sevgiliyi, romantizm, aşk adamlığı adına; sarsmadan, bomba imha ekibi amiri gibi kavrayıp; odaya, tertemiz yatağımıza taşıyayım, yatağa koyunca uyanır, uyanınca da bu ilgi karşısında duygusallaşıp kesin beni arzular diyerek çıklan yolda sevgiliyi yatak odası ile salon arasındaki o daracık koridorda elinden kaçırmak da neyin nesi? hayır kız düştükten sonra üstüne basmayayım diye sıçrarken kızın koluna takılmak, darbenin ve kolunu ezmenin acısıyla bir anda uyanan nazlı yarin seni zeybek oynar bir halde görmesi nasıl izah edilir.

    neden aşkım hadi yatağa geçelim, uyuyorsun bak demek varken 60 kiloluk sevgiliyi kucaklayıp odaya taşıyabileceğini düşünmek ve sonuç odaklı hareket ederken asıl mevzuyu elden kaçırmak da neyin nesi? dünya üzerinde, komik videoları saymazsak kaç kişi vardır böyle yapan? biz kaç kişiyiz sevdiceği odaya taşırken yere düşürüp üzerinden geçen?

    -bak aşkım vallahi kazaydı
    -gülüyordun ama
    -ya ne gülmesi seni ezmeyeyim derken
    -bi de ezseydin
    -olur mu hiç, yere düşen sahibini at bile çiğnemez
    -salaksın yemin ediyorum
    -kolun iyi mi?
    -acıyor
    -bastım ya ondandır
    -aa sahi mi? embesil