hesabın var mı? giriş yap

  • yeşil, beyaz, kırmızı ve siyah renklere bürünerek en çok sevilen ve tanınan power ranger olmuştur.

    (bkz: tommy oliver)

    jason david frank ilk önce "jason" yani kırmızı ranger seçmelerine katılmıştır. fakat rol austin st john'a verilmiştir ki kendisi yapım ekibinden birinin (nereden bilmiyorum) akrabasıdır. kendisine sonradan diziye katılan şeytani yeşil ranger tommy oliver rolü verilmiştir. bu karakter, power rangers'ın asıl ikonik karakteri kırmızı ranger olmasına karşın daha çok sevilmiş ve benimsenmiştir. yani dizinin ikonu, kırmızı ya da yeşil ranger değil tommy oliver olmuştur.

    böylece jdf, 1993 yılında yeşil ranger olarak power rangers evrenine giriş yaptı. yeşil ranger güçlerini kaybedip diziye veda ettiğinde çocuklar yapım şirketi saban'ı telefon ve mektup bombardımanına tutmuş, yeşil rangerın yerine gelecek altıncı ranger olan beyaz ranger için başka bir isim düşünülmüş olsada, saban taleplere kayıtsız kalmayıp tommy'i tekrar diziye döndürmüştür. böylece 1994-1996 yıllarında tommy oliver as jdf, beyaz ranger olarak dizide yer almıştır.

    daha önce power rangers başlığında bahsetmiştim uzun uzun (#63386891). power rangers, japon bir tv dizisinin uyarlaması olduğu ve uyumu bozmamak amacıyla, mighty morphin power rangers bitirilmiş, onun yerine devam niteliğinde olan power rangers zeo adlı seri başlamıştır. orijinal casttan kimse ana renklerde ranger değilken, tommy oliver bu sefer kırmızı zeo ranger olarak 1996-1997 yılları arasında ranger kariyerine devam etmiştir. sonradan ilk kırmızı ranger olan austin st. john, yine akrabasının torpiliyle gold ranger olarak diziye dönüş yapmıştır.

    1997 yılında power rangers zeo bitip power ranger turbo başladığında tema değişikliği olmasına karşın, tommy ve diğer rangerlarda değişiklik olmamış, üstüne üstlük tommy diziye veda etmeden birde sinema filmi çekilmiştir. her rengin ayrı bir sahibi olması gerektiğinden dolayı jdf ve diğer rangerlar sezon ortasında diziden ayrılmıştır.

    2002'de power rangers saban'dan disney'e geçti ve power rangers'ın 10. yıldönümü şerefine tüm kırmızı rangerların toplandığı bir bölüm çekti: tıklayınız. bu bölümde ilk kırmızı rangerdan çok ilgiyi yine jdf çekti ve bunun üzerine disney 2 yıl sonra, yani 2004 yılında jdf'i siyah ranger olarak yıllar sonra tekrar diziye döndürdü. eski renkleriyle savaştığı bölüm için lütfen tıklayınız.

    yani kısaca, 5 farklı ranger olarak (yeşil, beyaz, zeo kırmızı, turbo kırmızı ve siyah), kendisi power rangers için önemli bir şahsiyettir, pozitif bir insandır. hala binlerce hayranı vardır ki bu hayranlar öyle 6-7 yaşındaki çocuklar değil, 25-30 yaşlarındaki eşek kadar insanlardır. umarız kendisini dizide son bir kez daha ranger olarak görme imkanı bulabiliriz. belki mavi, belki sarı yada farklı bir formdaki sixth ranger olarak...

  • var böyle bir şey. hangi diziyi açarsanız açın (izlemeniz şart değil) kesinlikle abartılı bir zenginlik mevcut. her dizide en az bir (havuzlu) villa, bir iş merkezi/holding, birkaç iş adamı/kadını, lüks otomobiller, lüks hayatlar...

    abi, biz sıdıka, mahallenin muhtarları, bizimkiler, perihan abla, çiçek taksi gibi gündelik hayatta sıkça görebileceğimiz yaşamları ele alan dizilerle büyüdük ama son yıllarda belki de 2000'lerden sonra lüks hayat sürekli bilinçaltımıza itelenir oldu. bu dizilerde yoksul bir iki karakteri o yaşamın ortasına bırakıp hikâyeyi buna göre yürütüyorlar. genelde bu tipler de tüm zengin hayat önündeki engelleri alt eder, onlardan biriyle evlenip, kendisi de o zenginliğin bir parçası olur. doğu'da töreden kaçıp istanbul'da zengin iş adamlarının kucağına düşerler, batı'da kızın biri tam da bu zenginliğin içindeki adamın oğluna vurulur, üniversitede bitirmiş biri hemen bu holdinglerde iş bulur ve ne hikmetse patrona aşık olur... apartmanda yaşayan kimse mi yok aranızda amk ya! bi' biz miyiz fakir?

    lan, sıdıka'da evin içinde bir odun sobası vardı ve sıdıka annesiyle karşılıklı çamaşırları katlarken muhabbet ederdi; odasında bir ütü masası yer alırdı; kanepelerinin üstüne serili danteller mevcuttu. şimdiki diziler halkın yaşamından bu kadar uzakken bu kadar popüler olup reyting alabilmeleri tamamen fakir halkın o yaşama özentisinden başka bir şey olmasa gerek. neredeyse orta ya da alt tabakanın yaşamını ele alan dizi mevcut değil. sırlar dünyası filan vardı gerçi.*

  • az önce radikal'de gördüğüm haberle hayatı yeniden sorgulamama sebep olan olay. milano üniversitesi sik sok bölümünden mezun olan 23 yaşındaki oğluna 12 milyon liraya bina almış ablamız. ablamız bu hareketi üzerine sinan abi* durur mu içini de ben döşiycem amk demiş o da bastırmış 4 milyon.
    iş kuracakmış bu mezun ve başarılı arkadaş. adam hayata 1-0 değil 1000-0 önde başlıyor. sonra fırsat eşitliği. heee fırsat eşitliği hee. son olarak zenginin malı züğürdün çenesini yorar
    edit: lira değilmiş dolarmış. biz fakirler böyleyiz işte yabancı para birimini hayal bile edemiyoruz.

  • sadece bu sezon tff başkanı ve mhk başkanı istifa etti, kamoyuna somut bir açıklama yapılmadan birçok aktif hakem görevinden alındı ama bunların hiçbirisi olmamış gibi lig oynanmaya devam ediyor.

    tam olarak akp türkiyesine yakışır bir süreç.