hesabın var mı? giriş yap

  • "ı have spent my whole life scared. frightened of things that could happen; might happen; might not happen. 50 years ı've spent like that. finding myself awake at 3am. but you know what? ever since my diagnosis, ı sleep just fine. ı came to realize it's that fear is the worst of it, that's the real enemy." bu sözdür. ingilizce bilmeyenler için " bütün hayatımı korkarak geçirdim. olabilecek, olması muhtemel, olmayacak şeyler için korktum. gece üçte kendim uyanık bulurdum. ama biliyor musun? hastalığım teşhis edildiğinden beri rahat bir şekilde uyuyorum. korkunun her şeyden daha kötü olduğunu fark ettim, gerçek düşman korkudur. "

  • son 3 yıldır her gün yaptığım aktivite. şimdi 130 kiloyum ama sorun değil, becel var kalbimi koruyan. teşekkürler becel.

  • --- spoiler ---
    temel prensibi nedir?
    --- spoiler ---
    çok basit şekilde prensiplerini anlatmaya çalışacağım. mikrodalga fırın yaklaşık 2,5 ghz frekansta çalışan bir alettir. yani saniyede 2,500,000,000 defa titreşen bir ışığa sahiptir, bu dalganın yaklaşık uzunluğu 12 cm'dir. bu arada frekans ile ilgili temel bilgiler ve insanla etkileşimi üstüne ayrıntılı bilgi için:
    (bkz: frekans/@karanlikruya)

    bu frekans özel bir değerdir ve su, yağ, şeker gibi yalıtkan moleküller tarafından soğurulur. yani mikrodalga ışın bu moleküllerle etkileşime geçetiğinde rezonansa girer. bu titreşim sonunda sürtünmeyle ısı açığa çıkar ve yemeğiniz ısınır.

    --- spoiler ---
    biraz daha detaylı bilgi verelim
    --- spoiler ---
    siz cihazı çalıştırdığınız zaman yüksek voltaj fırın içindeki magnetron'u hareketi geçirerek mikrodalga frekanslarına çevirir. uluşan ışıma, dalga klavuzları yardımıyla hazneye gönderilir. bildiğiniz gibi fırın içinde dönen bir tabla vardır, bunun amacı daha fazla mikrodalga ışından yararlanmaktır. mikrodalganın yansıma ihtimali olan yerlere metal yansıtıcılar koyulur ve yemeğe isabet etmeyenler yansıyarak tekrardan yemeğe ulaştırılır.

    su, şeker, yağ gibi moleküller temelde yalıtkandır ve moleküllerine atomik olarak baktığımızda + ve - kutuplar görürüz, böyle bir yapıyı elektromanyetik bir alana koyduğumuzda kutuplar birbirinden ayrışacaktır ki buna polarizasyon diyoruz. yani bir taraf +, diğer taraf - olacaktır. eğer bunu saniyede 2,500,000,000 defa titreşen dalgalar ile sağlarsanız, haliyle bütün moleküller 1 saniye içinde devamlı yer değiştirmeye çalışır. sonuç olarak sürtünme sebebiyle yemeğiniz ısınır.

    --- spoiler ---
    yemek nasıl ısıtılır?
    --- spoiler ---
    mikrodalga fırınlarda genelde minimum'dan maksimuma değişen ayarlar olur, siz bu ayarları arttırdığınızda uygulanan elektromanyetik dalganın sıklığını arttırmış olursunuz. örneğin düşük modda 1 dakikada 2 defa 2,5ghz verirken, yüksek modda 60 defa verirsiniz yani kesintisiz olarak döngü tekrarlanır. (değerleri anlaşılması için verdim, gerçek değerler değildir.).

    mikrodalga yemeğin içindeki molekülleri ısıttığı için genelde içi sıcak, dışı pişmemiş olabilir, oysa ki normal bir fırında ısı kondüksiyon yardımıyla yemeğe ulaşır, bu sebeple dıştan içe doğru pişme gerçekleşir.

    yalnız bir şeye dikkat: mikrodalganın bulunduğu frekans, x-ışınları gibi yüksek sızma özelliğine sahip değildir, çünkü dalga boyu çok büyüktür. bu sebeple ancak belli bir derinliğe sızabilir. yani çok derin tabakalarda yemek ısıtmak zordur. bu arada
    (bkz: morötesi/@karanlikruya)

    ilgili frekans suyu hedef aldığı için yemeğinizden yüksek oranda su buharlaşacağını da unutmamanız gerekir ve tabii ki ilgili molekülün ısı kapasitesine göre yemeğinizin ısınma hızı değişecektir. yüksek spesifik ısı kapasitesine sahip yemek haliyle daha zor ısınacaktır. örneğin: çorba ısıtmak, et ısıtmaktan daha fazla zaman alır. hatta şöyle ilginç bir çalışma yapıp, bazı moleküllerin spesifik ısı kapasitesi değerlerini bulmuşlarreferans.

    --- spoiler ---
    neden mikrodalga fırın için metaller parlar?
    --- spoiler ---
    metaller temel olarak iletkendir ve yalıtkanlardan farklı olarak serbest hareket edebilen elektronlara sahiptirler. mikrodalga geldiğinde üstte anlatıldığı gibi moleküllerde polarizasyon yaratamaz, sadece serbest elektronlarla etkileşime geçer ve belli bölgelerde biriktirir. geri kalan dalga ise metal üstünen yansır ve yine geri döner. bir süre bu ışının etkisinde kalan metalde elektronlar özellikle ince-keskin uçlarda toplanır ve aniden fırına ait metal hedefe atlama yapabilir. buna "ark" diyoruz ve "parlama" olarak görüyoruz. yüksek enerji taşıyan bu atlama da fırına zarar verir.

    kaynaklar:
    https://www.explainthatstuff.com/…crowaveovens.html
    http://tera.yonsei.ac.kr/…t/microwaveoven_team1.pdf
    https://theappliancesreviews.com/…rating-principle/
    https://www.thekitchn.com/…-in-the-microwave-226064

  • böyle kurumsal şirketlerde bu işin çözümü basit. gerekli mercilere şikayette bulunun, olayın kamera görüntüleri vs. zaten mevcuttur. bu tarz kurumlar özellikle müşteri ilişkilerine önem vermek zorunda. aptal müdürenin gerekli cezayı alması, belki işine son verilmesi çok olası.

  • devrimlerini hazmedeyen şerefsizlerin güya dalga geçtiği cumhurbaşkanı. halbuki bir şapka devrimi de babaları yapsaydı da bu piçlerin, doğmasalardı ne güzel olurdu.

  • -öncelikle alacağınız kitapları yayınevlerine göre listeliyoruz.
    -ardından kitapları internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerden bulup yapılan indirime ve kargo ücretine bakarak bir hmm çekiyoruz.
    - sıra en önemli kısım olan hangi yayınevinin satış yerinin nerede olduğunu bulmaya ve kendi kitaplarında ne kadar indirim yaptıklarını öğrenmeye geliyor ki, bu işi burada ben üstlenerek sıralıyorum:

    iletişim yayınları:
    cağaoğlunda, s. ahmet durağında indikten sonra beyazıt yönüne doğru çıkarken adliyenin paralelinde uzayan yokuştan yukarı çıkıyoruz ve karşımıza bir park çıkıyor. parka girip tam karşımızdaki çıkıştan değil de sol taraftaki çıkıştan çıkınca karşımıza iletişim han'da bulunan iletişim yayınevi çıkıyor.
    indirim: %35 - defolu kitaparda % 50

    ithaki yayınları:
    cağaloğlundan gülhaneye inerken yurtiçi kargonun olduğu sokaktan aşağıya doğru sol kaldırımdan yürüyerek iz yayınlarını geçiyoruz, hemen sonraki binada karşımıza çıkan hana girip 3. kata çıkıyoruz. aynı zamanda ilk nokta adıyla da satış yapan ithakinin satış yerini bulduk.
    indirim: %35

    ayrıntı yayınları:
    bab-ı ali, diğer adıyla cağaloğlu yokuşundan (iran konsolosluğunun aradan fıydırarak) sol kaldırımdan aşağıya doğru devam ederken göreceğimiz ilk ya da ikinci sokağın köşesinde bulunan ayrıntı yayınlarının esas yeri karşımıza çıkıyor.
    indirim: % 35 ile kimi zaman 50'ye kadar çıkabilir. hatta çok iyi ve yardımsever sahibi sayesinde bazı kitapları ücretsiz bile alabilirsiniz.

    yapı kredi yayınları (yky):
    eh bunu bilmeyen yoktur zaten, istiklal caddesinde galatasaray lisesi'nin karşısında.
    indirim: % 25

    ötüken yayınları:
    istiklal caddesine gelmişken galatasaray'dan taksim meydana doğru caddenin sağ tarafından gidiyoruz. benetton'a kadar gelince hemen sağımızda (yerini tam hatırlamadığım ama kime sorsan söyleyecek olan) ötüken yayınlarını görüyoruz. zaten tabelamsı bir şeyi de var.
    indirim: % 35 -40

    kabalcı yayınevi:
    beşiktaştaki şubesi zaten kocaman ve ortada duruyor ama gene de bilmeyenler için: ıhlamurdere caddesinin girişinde garanti bankasının yanında, ya da alkım kitabevinin hemen çaprazında, 2. noterin tam karşısında.
    bakırköy şubesi için: capacity'nin bulunduğu cadde üzerinde.
    indirim: kendi yayınlarında % 50

    imge yayınları:
    gene cağaloğlundaki cağalolu yokuşundan değilde hemen paralelindeki ankara caddesi üzerinden aşağıya inerken hemen solda.
    indirim: bunlar cimriler en fazla % 20

    yordam kitap:
    ithaki yayınlarının bulunduğu sokağın en üst kısmında sol kaldırımda. kafayı yukarı kaldırırsanız anında görürsünüz.
    indirim: %35, kapital (marx) için ise cilti versiyonda en son % 50 indirim yapıyorlardı.

    can yayınları:
    istiklalde aslıhana giderken, yani nevizadeye bağlanan sokaktan bir önceki sokakta sol kaldırımda.
    indirim: bu kendini biraz fazla beğenmiş yayınevinin indirimleri pek işe yarar değil. yok denecek kadar az.

    sosyal yayınlar:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin tam karşısında.
    indirim: kendi yayınlarında % 50. mükemmel çevirilerle hazırlanmış kitapları klasikler için çok iyi bir kaynak oluşturur. öneririm.

    dergah kitabevi:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin karşısında bulunan köfteci ramiz'in bulunduğu sokağa giriyoruz. dümdüz ilerleyince zaten karşımıza çıkacak.
    indirim: kendi yayınları ya da başka yayınlar farketmeksizin % 20 - 35 arası süper indirimler yapıyorlar. eğer ki istediğiniz kitabevinin yayınevine uzaksanız buradan alabilirsiniz.

    -eh şimdi sıra gidip kitapları internette % 15 - 20 gibi saçma indirimlerle satan sitelerden değil de çok daha hesaplı olan yayınevlerinin kendi yerlerinden almaya geliyor, ki üzerine cebinizde kalan paralarla yayınevlerinin bulunduğu genelde gezilesi olan s. ahmet, taksim, cağaloğlu gibi yerlerde bir güzel çayımızı kahvemizi içerken kitaplarımızı kurcalıyor ve mutlu oluyoruz.
    bonus: nerede kaldı bu kargo vs. gibi sinir bozucu durumlarla uğraşmadan, anında ve kitabı inceleyerek satın alma güzelliği.

    not: aklıma geldikçe yeni entryler ile yeni yayınevleri ve yaptıkları indirimlere ilişkin bilgiler vereceğim. ayrıca ders kitapları nereden alınır nasıl ucuza getirilir gibi ipuçlarından da bahsederek günümüz öğrencilerinin bütçesini dengeye sokabileceğimi düşünüyorum.
    not 2: benim yazdıklarım istanbul için geçerlidir. diğer şehirlerde bulunan yazarlar da kendi şehirleri ile ilgili yardımda bulunurlarsa herkese büyük faydaları dokunacaktır.

    (bkz: kişisel kitap festivali)
    (bkz: paramızı kaptırmıyoruz)