hesabın var mı? giriş yap

  • internette tesadüfen rastladığım gelmiş geçmiş en yaran video. bilen bilir edip cansever hastasıyımdır. bezik oynayan kadınlar şiirini ararken serra yılmaz'ın okuduğu bir video gördüm -kendisini severim- büyük bir zevkle tıkladım. sonra gülme krizim başladı. o müzik nedir abi? tamam ikinci yeni, uçuk kafalar, kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam, üvercinka falan da abi bu müzik dünyada herhangi bir insana hitap ediyorsa ben çok yanlış gelmişim.

    buyrun video

    youtube videosu

  • güzel bir örneğini hofstadter amcam hatırlattı*, ben de burada kayıtlara geçeyim.

    önerme: "ağır cisimler, hafif olanlardan daha hızlı düşer."

    yöntem: (bkz: reductio ad absurdum)

    düşünce deneyi: a cismi ağır, b cismi hafif olsun. a ile b'yi bir iple birbirine bağlarsam, a'dan da b'den de daha ağır bir cisim elde etmiş olurum. önermeye göre, (a+b) isimli bu yeni bileşik cismin a ve b'den daha ağır olduğu için ikisinden de daha hızlı düşmesi gerekir.

    ama bir yandan da, b cismi a'ya göre daha yavaş düştüğü için a'yı yavaşlatması kaçınılmazdır. (a+b) bileşik nesnesi, hız bakımından bileşenlerinin ağırlıklı ortalamasından farklı bir özellik gösteremez, yani b'den yavaş veya a'dan hızlı olamaz. o halde bu denge, ancak b'den hızlı a'dan yavaş bir noktada yakalanabilir. ama önermemiz bunun tam tersi olacağını, bileşik nesnenin bileşenlerinin ikisinden de hızlı olacağını söylüyordu. burada çelişkili bir durum var; o halde önerme yanlış.

    kılımızı kıpırdatmadan deney yaptık. gözünü sevdiğimin mantığı.

    marcel hatırlattı sağolsun: bu deneyin sahibi galileo galilei. önerme de aristo'dan geliyor. aristo fiziğinin yıkılıp da ayağı daha yere basan bir mekanik bilimine kapı açmasından dolayı bu düşünce deneyinin bilim tarihinde önemi büyük.
    http://en.wikipedia.org/…g_tower_of_pisa_experiment

  • özellikle taş baskılarıyla muhteşemler yaratmış sanatçı, dehadır.. çalışmalarındaki ustalık, zanaatından öte kompozisyon kurgularındaki ustalıktan, eserlerine yerleştirdiği gizil anlamlı objeler, karakterler, simgelerdendir zannımca. eserlerinin boyutlarını bile farklı değerlerde ölçüldüğünde çağrışım yapacak nitelikte belirlemiş, sayılarla oynamıştır.. melancolia daki kanatlı figürün "melankolik melek görünüşü" ile anılan, rönesans’ın tek meleği michael yani michelangelo olduğu dahi iddia edilir..

  • bu tavsiyelere kulak verin bence, çünkü yaşayan adam gelir anlatır burada ve hepsi birer ayrı tecrübedir. şimdi olacağı gibi;

    öncelikle, aileniz çok zengin değil, miras falan kalmadıysa, en az 6 aylık şahsi giderlerinizi (kiradaysanız, kira, yemek, içecek, sosyal hayat için gereksinimler, vs) bir kenara koyun ve bunu unutun.

    ilk başlarda şaşalı ofislere, sekreterlere, elemanlara gerek yok, bunu da unutun. 300-400 liraya bir ofis tutup, bir masa iki sandalye başlayabilirsiniz. hatta direkt home office de başlayabilirsiniz. ama evde çalışamıyorum, olmaz derseniz ilk söylediğim bence makuldür.

    belli bir portföyünüz olmadan asla başlamayınız. ben şirketimi kurayım da nasıl olsa bir şekilde müşteri bulurum diye sakın ama sakın düşünmeyiniz, bu hataya düşmeyiniz.

    bir arkadaş ortaklık kötü demiş, buna katılmakla birlikte, ama'lı bir cümle daha ekleyeceğim. ama finansal destek sağlayacak güvendiğiniz ortaklara da yüzünüzü dönmeyiniz. zira ilk zamanlar hiçbir banka sizin suratınıza bakmayacağından finansal destek çok önemlidir.

    alacaklarınızı sıkı takip etmeli, tahsilatta gerekirse işi yüzsüzlüğe vurmalısınız, yoksa 90 gün vade olur size 150 hatta 180. sonra bağıra bağıra batar gidersiniz. nakit akışını sağlamak en öncelikli göreviniz olmalı

    sözleşmesiz iş yapmamalısınız. unutmayın ki; piyasada herkes sizin gibi düzgün, sözüne sadık değil.

    hiçbir zaman dürüstlüğünüzü kaybetmeyin. belki başlarda bu yüzden iş kaçırdığınız zamanlar bile olacaktır. ama bir kez adınız dürüst olarak piyasada nam saldı mı, sizi kimse tutamaz.

    böyle gaz verip de entarime son dikişi atarım işte. haydi hayırlı işler.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.

  • ulan bu ronaldo nasıl bir adam ya. james adama dünyanın en kolay golünü attırıyor. adam sanki golü kendi yaratmıs da atmış gibi kendi şovunu yapıyor, yanına gelen james' i görmezden geliyor falan.

  • torpille gittiğim bir görüşmede geçen diyalog.
    -evli misiniz?
    -hayır.
    -düşünüyor musunuz? yani nişan söz falan?
    -henüz öyle biri yok.
    -(müdür gülümser ve başlar) bizim burada da bi hatun var...
    oha mınakoyim çöpçatan mısın müdür müsün.