ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir bayana orkid denmez deyip kasiyeri döven adam
-
''sen benim karıma orkid felan söyleyemessin'' yahu bu yobazların orkid takıntısı bitmeyecek herhalde. bunun çok doğal bir şey olduğunu ilkokulda falan öğretmek lazım bunlara.
zaten daha sonra şiddete başvurmasıyla da, iletişim kurulamayacak bir canlı olduğunu ortaya koymuş. ayrıca o hengamede bayan değil, kadın!! diyen kasiyer arkadaşa da hahaa geçmiş olsun.
caddebostan sahili
-
bayramın ilk günü yürüyüş yapmak için gittiğim yer. her yerde sandalye kiralayan kekolar, son ses rap şarkısı açıp dinleyen kekolar, ağzıyla içmeyi bilmeyen ve etrafı çöp yığınına çeviren kekolar doluydu. ne kadar iğrenç bir yer olmuş burası yav diyip eve dönerken iki grup birbirine bıçaklarla girdi. gözümün önünde insanlar bıçaklandı yüzlerinde bira şişeleri kırıldı. istanbul'un en nezih semtleri bile esenyurt'a çevrildi. bu ülkenin sonu çok karanlık.
uçakta emniyet kemeri takmanın mantıksız olması
-
ikinci entry.
türbülansa girdiğinde, kafanı tavan yesin, anlarsın ne işe yaradığını.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:
m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!
tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:
"lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."
toma'nın üstüne su deposu atan halk
-
aynı zamanda gaz yiyen çocuklar kendilerine maske yapsınlar diye başlarındaki tülbentleri camlardan aşağı atan halktır. en başından beri başörtüsü ile türban arasındaki fark buydu.
amed
-
amed kürtçe değildir. bizansın diyarbakır şehrine verdiği isim olan amida'dan gelmektedir. diyarbakır ise diyar-ı bekr'den türemiştir. buraya yerleşen arap kabilesi bekrler sebebiyle doğu halkları bu şehre diyarbekir derler.
bazı lümpenlerin farklılıklarını belirtmek için ne yapacaklarını şaşırdıklarından dolayı, tıpkı pekaka-pekeke, nevruz-newroz gibi kendilerine sahte sembol üretmek isteyen andavallılar, cumhuriyet zamanı, ismi diyarbakır olarak değişen şehre önce diyarbekir demek için diretmişler, bu ismin tarihçesi de kürt milliyetçilerini rahatsız ettiği için (öyle arap marap ters işler bunlar) bizansın kullandığı ismi tarihin tozlu yapraklarından çıkartıp kendilerine sembol olarak seçmişlerdir.
kürt halkı da dahil olmak üzere bölgenin yerel halkı hiçbir zaman şehri amida olarak bilmemiştir. kaldı ki, diyarbakırı hint-aryan kavmi olan kürtler değil sami kökenli kavimler kurmuştur. kürtlerin iran üstünden buraya göçmeleri çok sonraya denk gelir. eee, peki neden o zaman ?
küçük bir tüyo amida'nın kökeni neyse pkk'nın kökeni de orasıdır. işte o yüzden !
o gün şampanya patlatanla mı rabbine şükredenle mi
-
şampanya patlatanla amk.
celal şengör ve ilber ortaylı teketek programları
-
edit: 14 ekim yayınını ekledim.
insanın ufkunu iki katına çıkaran şeylerin direkt karşılığıdır.
16 aralık 2015:https://www.youtube.com/watch?v=wx9ptshjjxu
30 aralık 2015: https://www.youtube.com/watch?v=vtq_cs-wg70
6 ocak 2016(fatih sultan mehmet'in entellektüel kişiliği ile osmanlı padişahlarının bilinmeyen yönleri): https://www.youtube.com/watch?v=suzkn-lbwm8
3 şubat 2016(tarihten bilime, eğitimden kültüre): https://www.youtube.com/watch?v=duxg3apfqss
ocak ve şubat arasında tek başlarına gittikleri programlar var.
24 şubat 2016(küresel ısınma): https://www.youtube.com/watch?v=8piyg38hjp4
bu programa ise başkaları da katılım gösteriyor.
8 mart 2016(türkiye'de yabancı dil eğitimi sorunu): https://www.youtube.com/watch?v=2ddggo4ibcc
9 mart 2016(napoleon bonaparte): https://www.youtube.com/watch?v=bfjmivvhthq
16 mart 2016(istanbul'un işgali): https://www.youtube.com/watch?v=ywg0xxkcdyu
25 haziran 2017:https://www.youtube.com/watch?v=6louomxld_k
12 kasım 2017: https://www.youtube.com/watch?v=nwr_vvk9waw&t
26 kasım 2017: https://www.youtube.com/watch?v=9nak38epl2c&t
7 ocak 2018: https://www.youtube.com/watch?v=wfla2wnktzy
4 şubat 2018: https://www.youtube.com/watch?v=itq3to9mgbc
18 haziran 2018: https://www.youtube.com/watch?v=humvs5zg_qu
14 ekim 2018(cumhuriyet döneminin bilim politikaları): https://www.youtube.com/watch?v=v1xvtx7uvk4
şu anda bulabildiklerim bunlar gözümden kaçan oldu mu bilmiyorum. tek başlarına katılımlarını koymadım başlıktan dolayı ancak habertürkün youtube sayfasında isteyen bulabilir.
steam
-
2022 yaz indirimleri kapsamında birtakım oyunlar önereceğim platform.
oyun seçkimin ana teması, benim gibi yıllarca bol challenge, try hard ve aaa open world oyunlardan bezmiş, ayaklarını uzatıp mouse veya controller ile chill deneyim yaşamak isteyen 30+ yaş bireyler için. mümkün olduğunca bilindik oyunlardan kaçınmalı ve güzel indirim almış, belli bir kalitenin üstünde ve çok beğenerek oynayıp bitirdiğim oyunlar. sıralama alfabetiktir.
agent a - 3,20 tl
point & click türüyle arası olmayanlar için bile kendini oynatacak seviyede. zor değil, eğlenceli ve keyifli vakit geçirmeli. 3.5-4 saat içinde bitiyor.
beholder - 2,70 tl
distopik bir gelecekte, bir apartmanın görevlisi olarak sağı solu gözetlediğiniz, sağlam senaryolu ve güzel vakit geçirmelik.
darq - 5,76 tl
inside ve limbo'dan esintiler taşıyan, onlar kadar kaliteli olmasa da fena olmayan bir 2-3 saat geçireceğiniz atmosferik puzzle platformer.
detective grimoire - 2,70 tl
yine bir point&click. yine türle arası olmayanlar için ideal. ortalama bir ingilizceyle tatlış karakter ve senaryo eşliğinde polisiye bir deneyim. point&click türleri genelde zor ve kafa patlatmalı olur fakat bu listede zor oyun yok :)
distraint - 1,10 tl
atmosferik ve güzel bir deneyim. türkçe dil desteği de var. beğenirseniz oyunun 2. si de mevcut. baya beğenmiştim bunu.
dlc quest - 3 tl
oyun piyasasındaki dlc çılgınlığıyla daşşak geçen çok eğlenceli bir platformer. menü tuşlarından, müziğe, grafiklere kadar her şeyi upgrade edebildiğiniz gülmeli eğlenmeli bir oyun.
far: lone sails - 12,50 tl
yakın zamanda devam oyunu geldi. hem aracımızla yol alıyoruz, hem engelleri aşıyoruz, hem de oyunun atmosferiyle büyüleniyoruz. çok kaliteli oyundur.
the gardens between - 17,92 tl
zamanı ileri/geri sararak puzzle çözdüğümüz, yine chill ve kaliteli bir oyun. tavsiye ederim.
gris - 6,75 tl
bu muhtemelen çok önerilmiştir ama yazmadan geçemedim. oyun değil tam anlamıyla bir sanat eseri.
lake - 21,44 tl
chill oyunun sözlük karşılığı. çok büyük bir indirime girmemiş farkındayım ama öyle rahatlatıcı bir şey ki. cennet gibi bir şehirde posta arabasıyla insanların kargolarını, mektuplarını dağıttığımız, diyalog ve müzikleriyle de kafayı rahatlatan bir oyun. işten güçten bunalınca girip her şeyden uzaklaşmak için birebir.
last day of june - 7,75 tl
bu oyunu çok geç keşfettim. hem çok tatlış hem çok hüzünlü. hiç spoiler vermiyim ama çok kaliteli bir deneyim sunuyır bence.
ravenous devils - 10,50 tl
bu oyun daha yeni çıktı indirime de girmedi fakat fiyatı zaten çok makul diye yazdım. vahşi bir oyun gibi gözükmesine rağmen çok keyifli. kaynak ve zaman yönetimi oyunu ama muadilleri gibi zor değil.
steamworld dig 2 - 8 tl
çok güzel bir metroidvania. ilk oyunu oynamadan direkt buna dalabilirsiniz. oynanışı, atmosferi, renk paleti, müzikleri falan akıyor oyun.
what remains of edith finch - 16,50 tl
bu da çok tavsiye edilmiştir. bunu da yazmadan geçmek istemedim. muazzam bir deneyim.
---
ya da bunların hepsini boşverin, 2 oyun alayım bütün seneyi geçireyim kafasındaysanız, yüzlerce kez tavsiye edilmiş hades ve dead cells oyunlarını gözüm kapalı tavsiye ederim. hala bunları oynamadıysanız veya bir sebepten ötürü önyargınız varsa her şeyi bir kenara koyun, pişman olmayacaksınız :)
direksiyonu iki elle tutan tip
-
(bkz: sollamak için tampona yapışan yavşak) tarafından beğenilmez.
29 ağustos 2022 iktidarın sessizliği
-
rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma gibi büyük iddialar (!) karşısında iktidarın sergilediği tavır.
olaylar karşısında bağımsız medyanın tavrı ve cumhuriyetin savunucuları savcılarının sessizliği ise bizlere bir kez daha siyasi çürümüşlüğün boyutunu gösterdi. yazık. çok yazık.