hesabın var mı? giriş yap

  • yanlışlık olmasın diye söylüyorum:

    barış getireceğini iddia eden hdp daha 2 gün önce bu örgütün kurucusu ve liderinin posterleri gölgesinde yürüyüşler yaptı.

    ancak tabi bizim sıradan akıllarımızın almayacağı bir şeyler vardır. mit filan yapmıştır. ondan hdp harika bir örgüt.

  • hayatımda sözlüğün olmadığı zamanlarda, 16 yıl içtikten sonra,
    15 mayıs 2011 akşamı yaptığım şeydir.

    benim 2 tane oğlum var, sevdiğim bir eşim var,
    çocuklarımını büyüdüğünü, kızlarla çıktıklarını, evlendiklerini, onların da evlatları olduğunu görmek istedim.

    sadece o kadar.

    bir akşam zort diye bıraktım, ardıma bile bakmadım, zerre de zorlanmadım. bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.

  • bana göre vasıfsız, top koşturmaktan ya da top yorumlamaktan başka hiç bir katkısı ya da faydası olmayan futbolcular için konuşulan yüzbinlerce tl lik milyonlarca dolarlık paraların yanında para biçilemeyecek şekilde can emanet edilen bir insanın aldığı devede kulak para.

  • birimizin özgürlüğünün bittiği yerde ötekininki başlar. bunu anlar buna uygun hareket edersek bu gibi problemler de azalacaktır.
    deniz kenarı değil herhangi bir yerde avrupalı turistin çocuğu ile bizim milletin çocuğu arasındaki farkı 1 dakikada anlıyorsun. düzgün bir aile terbiyesi, başkalarına saygı, başkalarının ve kendinin sınırlarını bilerek yetişen çocuklar nedense hiç de etrafı rahatsız etmeyen, kendi halinde takılan çocuklar oluyor. gel gelelim bizim milletin yetiştirdiği çocukları aşırı şımarık, ortamdaki tek çocuk oymuş gibi davranan, genellikle terbiye sınırlarını pek bilmeyen çocuklar oluyor.
    mesela bizim burada bir komşunun torunu var. bahçeye oynamaya çıkıyorlar. bahçe dediğim apartmanın bahçesi. çocuk sürekli en son ses, aşağıdan en üst kata bağırıyor anası babası da asla ikaz ermiyor. biz kaç defa uyardık da işte biraz uyarmaya başladılar. şimdi bu çocuktan duyulan rahatsız değil, ailesinin terbiye veremesininin doğurduğu bir problemden
    oluşan rahatsızlıktır. ben evden çalışan biri olarak bahçede oynayan çocuğa belli bir noktadan sonra katlanmak zorunda değilim.
    plajdakii çocuk mevzusu da aynı. kimse çocuktan çocuktan rahatsız olmuyor. rahatsız olunan şey etrafa rahatsız veren çocuklarını asla uyarmayan ebeveynler. öyle çocuk yetiştirirsen işte bunlar yetişkin olduklarında birer maganda olarak ortaya çıkıyorlar.
    bu belli sınırlar koymadan yetiştirme modasının sonu gerçekten sıkıntılı. asla sınırlarını bilmeyen çocuklar yetişiyor bunlar "hayırın" ne olduğunu bilmiyor ve ileride karısı sevgilisi reddedince aile içi şiddet doğuyor. e kaynağı yetiştirme tarzı işte.

  • matematik dersinde kadın öğretmen öğrencilere sorar:
    -bir ağacın dalında 5 tane kuş var. taş attım, iki tanesini vurdum. geriye kaç kuş kalır?
    öğrencinin biri parmak kaldırır ve cevaplar:
    - hiç kuş kalmaz çünkü diğerleri korkudan uçup gider.
    öğretmen gülümser:
    - hayır. doğru cevap üç olacaktı ama bakış açını sevdim.

    öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. ders devam ederken tekrar parmak kaldırır:
    - bir soru da ben sorabilir miyim?
    öğretmen izin verir.
    - sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. kadınlardan hangisi evlidir?
    öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır:
    - hmm...şey..yalayan?
    öğrenci yanıtlar:
    -hayır, parmağında alyans olan. ama bakış açınızı sevdim.

    edit: debe'ye falan girmiş ama daha önce yazılmış ki bu. uyaranlara teşekkürler. fava atanlara da çaylar benden*

  • başlık: beyler bugün 86 model murat 131 le

    entry: 0 dan 100 e kaç saniyede çıkcak diye bi deneme yapayım dedim. izmirden afyona vardım hala 100 e çıkamadım amk.

  • 1945 ba$larinda, yani naziler icin ww2'nin sonlarinda, almanya'dan japonya'ya dogru yola cikan ve cok onemli teknolojik malzeme, hammadde ve ki$iler ta$iyan denizalti. gemide, savunma sava$inda doktrin eksikligi bulunan imparatorluk ordusu'na dani$manlik etmek uzere giden bir luftwaffe generali (himmler gibi bir ismi olmali), atom bombasi yapimi konusunda cali$an bir alman bilim adami, 1,5 yildir almanya'da denizalti ve hava savunma taktikleri konusunda egitim alan iki ust rutbeli japon subayi da "yolcu" olarak vardi. bir canta icinde almanya'nin sava$ta o gune dek uretigi tum gizli sava$ teknolojilerinin planlari vardi. ustelik gemide bu teknolojileri pratikte uygulanabilir kilacak kritik malzemeler de mevcuttu. gemide ayrica parcalarina ayrilmi$ bir "me 262"(doneminden 10 sene ileride ilk ve tek jet ucagi), bir de "v2" (gene doneminden yillarca ileride ilk balistik fuze) roketi vardi! tum uretim ayrintilari, kritik hammaddesi ve $emalari ile birlikte...

    bu denizalti ile almanya, bizzat hitler'in emri ile, kendisi icin inen perdede tum bilimsel, olumcul bilgi varligini japon muttefigine gonderiyordu.

    yolculuk cok cok uzun ve zorluydu. usteilk rotanin neredeyse tamami muttefik guclerinin kontrolundeydi. ustelik enigma neredeyse 20 aydir cozulmu$tu ve muttefikler denizalti hakkinda bilgi sahibi idiler. gemi o donemin en buyuk u botu olan bir type xb (tip 10 b) idi. aslinda bir mayin dokme denizaltisi olan u boat, kiel tersanesinde bir kargo denizaltisi olarak modifiye edildi.

    geminin esas onemi bunlarla bitmiyordu. cok daha onemlisi $u idi ki; gemide tam 560 kg. uranyum oksit de vardi. uzun suredir sava$i lehine cevirecek bir mucize pe$inde ko$an japonlar bir atom bombasi icin coktan beri cali$iyordu. ama ellerinde uranyum yoktu. muttefik hitler ikna edildi ve bu yuksek miktardaki uranyum da japonya'ya dogru, konu uzerinde coktandir almanya hesabina cali$an dahi bir alman fizikci ile birlikte u 234 ile yola cikti. japonlar alman mirasini anakarasinda dortgozle bekliyordu... gemideki 2-3 ki$i haric hic kimse ta$inilan kargolardan ve yolcularin oneminden haberdar degildi.

    muttefikler denizaltinin onemini anlamakta gecikmediler. yolculari bilmiyorlardi, uranyumdan da haberleri yoktu ama denizaltindaki hakkindaki siradi$i durumun ve rotanin da farkinda idiler. hava kuvvetleri ve donanma haftalarca bu onemli botu avlamak icin denizaltiya defalarca saldirdi. kaptan zaten saldiri yetenegi olmayan bu dev denizaltiyi kurtarabilmek icin inanilmaz derinliklerde saatlerce, (250+ meters) sualtinda gunlerce kaldi. muttefiklere avlanmamayi ba$ardi.

    denizalti daha yoldayken almanya'nin du$tugu, hitler'in oldugu, sava$in bittigi haberi geldi. nazi almanyasinin son 20 gunluk lideri karl donitz, ayni zamanda sava$in ba$indan beri ba$inda oldugu alman denizalti ordusuna $una benzer bir mesaj gecti:

    "- 6 yildir cok zor bir sava$i surduruyoruz. aslanlar gibi carpi$tiniz. du$man bizden cok daha ileri maddi imkanlara sahipken bu durumda sava$i surdurmemiz imkansizdir. $erefle surdurdugunuz bu sava$i, silahlarinizi muttefiklere teslim ederek $erefle bitirin. cok ya$a almanya!"

    butun u boat ordusuna suyuzune cikmalari, periskoplari en yuksege kaldirmalari, ucuna bir siyah bayrak cekmeleri ve telsizden muttefik telsizlerine yerlerini bildirmeleri isteniyordu.
    u 234 kaptani $imdi bir karar verecekti. ta$idiklarinin onemi dogrultusunda teslim olmadan japonya yoluna devam mi edecekti, yoksa "teslim ol!" emrine uyacak miydi? japonya'ya ula$abilecegine daha ba$tan beri pek ihtimal vermediginden teslim olmaya karar verdi.

    bu karar ozellikle gemideki iki japon subay icin bir donum noktasiydi. sava$ almanlar icin bitmi$ olabilirdi ama japonya icin umutsuzca da olsa suruyordu. kaptan kararini japonlara soyleyince yikildilar. kaptan bir sabotaj tehlikesine kar$i japon subaylari tutukladi ve denizaltinin guvenli bir bolgesine kapatti. oysa japon subaylar teslim olamazdi. yanlarindaki uyku haplarini payla$ip olumu tercih ettiler. denizalti kirlenmesin diye geleneklere uygun kanli bir yontem tercih etmediler. (bkz: harakiri) bir mektupla bedenlerinin denize birakilmasini isteyip samuraylara yaki$ir $ekilde olduler. cunku tutsaklik samuraylar icin kaldirilamayacak bir utanctir.

    kaptan suustune cikip yerini muttefiklere bildirdi. onceden du$unup amerikalilara teslim olmak istemi$ti. kanada'ya ya da ingiltere'ye degil. mesajini alan kanada gemisine yanli$ koordinat gonderip, uss sutton'a teslim oldu. amerika'da new hampshire limanina cekildi.

    cok ilginctir ki gemideki uranyum oksite manhattan project kapsaminda el kondu. yani japon hukumeti'nin nazilerden kendilerini korumak uzere istedigi uranyum, japonya savunmasi icin degil yikimi icin harcandi.

    daha sonralari gemi bir tatbikatta torpido ile batirildi.

    (bkz: denizalti)
    (bkz: wolfpack)
    (bkz: karl donitz)
    (bkz: me 262)
    (bkz: v2)
    (bkz: operation deadlight)