ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar
-
söylemek istediklerini söylememektir. oysa söylesen belki onun için daha iyi olacak.
beyaz yaka silkeleme odaklı ürünler
-
(bkz: starbucks termosu)
iş aramayın kendi işinizi kurun
4 ağustos 2022 istanbul metro rezaleti
-
istanbul’da 9.56’da metroda olup işe gecikme kaygısı yaşamak enteresan.
kaldı ki yazarın bahsettiği arıza süresi 12 dakika.
istanbul’da bir yerden bir yere gitmek için yolda 12 dakika kaybetmek öyle aman aman bir sorun da değil.
evet teknik bir arıza olmuş, geçmiş olsun.
her boka ibb’nin zammını yapıştıracağınıza brent petrol 100 doların altına inmesine rağmen akaryakıta indirim yapmayanlara yüklenin azıcık.
tübitak'a yakınımı atadım neresi tuhaf anlayamadım
-
"zaten anlayabildiğim fazla bi şey yok" şeklinde devam etmesi beklenen cümle.
yeni başbakanın meymune isimli kızının olması
-
evrimin kanitidir.
lütfen body building yapmayın
-
doğrusu lütfen gerizekalı gibi bodybuilding yapmayın olması gereken uyarı cümlesi. yoksa düzenli spor yaparak fit görünmekte bir sakınca yok.
buraya bir melek mi düşmüş
-
yıllar önceydi. mojo'da takılıyoruz, ortam o biçim. güzel bir kız vardı, ben de hafif çakırkeyfim yanaştım, "buraya bir melek mi düşmüş" dedim. hıh, dedi saçlarını savurarak. mojo başıma yıkıldı gardaşlar.
domuzdamı
-
dünden beri hayranlıkla izliyorum. arama kurtarma ekiplerinin 8 saatte yapacağı işi 1 saate düşüren yöntem. balyoz, hilti allah ne verdiyse giriştikleri halde 1 saatte sadece 1 metre ilerleyebilen ekipler, madenciler sayesinde saatte 7-8 metre derine ulaşmış. harika bir kriz yönetimi.
şöyle bir şey: görsel
tüm madencilerimiz sağ olsun. siz ekip gönderene kadar onlar çekti aldı. yine o tomalarla saldırıp üstüne bastığınız işçiler yetişti imdadımıza. siz de diyanet'i fonlayın! beslediğiniz bakanlık cenazemize bile gelmedi. allah'ın huzuruna çıkacağını düşünen biri bunları nasıl içine sindirebilir? aklım almıyor. siz gerçekten şizofrenisiniz, bahsettiğiniz dini yaşamayıp camiileri kıraathane gibi vaaz vermek için kullanıyorsunuz. icraat, iman, ihlas sıfır ne yazık ki... gözümüzün içine baka baka bizimle alay ediyorsunuz! garibanın ekmeğine kan doğradığınız yetmiyor, bir de pişkin pişkin 'yağma yok yalan var' diyebiliyorsunuz.
yetmiyor, yaprak yapsan'ı provokasyonla suçluyorsunuz. aynı senaryoyu 99'da yaşamamış olsak inanacağız.
böyle bir felakette hiç kimse "kolumuzu arabanın kapısından çıkarmaya korkuyoruz, bunlar yüzük için kolumuzu kesecekler" diye yalan söylemez. siz ve trolleriniz çok rahat yalan söyleyebildiğiniz için ve de işin içinden çıkamayınca iftira ile üste çıkma siyasetine sığındığınız için artık vicdansızlığınızdan tiksiniyoruz. ölüyoruz, toprağın altından koku geliyor, size yine yetmiyor. neymiş? enkazların temizlenmesi gerekiyormuş. siz önce şunun hesabını verin(kendinize) bir afet bölgesine 3 gün sonra ekip yollamak ne demek? bunu kendinize nasıl açıklıyorsunuz? hani sosyal devlettik? bunu çok merak ediyorum. azıcık kamera gördü mü köşe kapmaca oynayacak, üzerinde gocuk dahi olmayan çocukları kendinize siper edecek kadar aciz ve merhametsizsiniz.
bu kadarı artık kendi canına düşmanlık. dilerim ileride çocuklarınızın bile yüzüne bakamaz hale gelirsiniz bunu çok kalpten istiyorum.
kopya çekilen anda hocayla göz göze gelmek
donanımhaber'deki covid ölümlerine dair iddia
-
edit : link uçmuş diyenler için yeniden, ayrıca en sona yazıyı da kopyaladım ama orijinal yazının sonunda foto da var. dh link
iddia bana ait değil sadece dh'den buraya ilettim .
donanımhaber yazarı, covid-19 ölümlerinin gizlendiğine dair iddiasını, kız arkadaşının babasının ölümü ile delillendirmiş.
sosyal medyada paylaşılmasını da özellikle istediği için linki aşağıya bırakıyorum.
ne kadar doğru bilemiyorum, ben sadece iddiayı taşıdım.
dh link
--- spoiler ---
herkese sağlıklı günler dileyerek yazıya başlıyorum. şimdiden yazının gidişatını kestiremiyorum fakat biraz uzun olabilir, okuyun ve okutturun lütfen. bizzat tecrübelerimi içerir.
6 ağustos 2020 günü kız arkadaşımın babası corona şüphesiyle apar topar ambulans ile hastaneye kaldırıldı. çekilen ciğer filmi sonucunda buzlu cam görünümü mevcuttu ve hasta istanbul'da bir hastanede karantinaya alındı. yapılan test sonucu 9 ağustos 2020 günü covid-19 pozitif tanısı kesin olarak koyuldu ve hasta istanbul sancaktepe'deki pandemi hastanesine sevk edildi. hastayla irtibatımız hiçbir şekilde mümkün olmadığı için elimizden geldiği kadarını yapıp enabiz'dan uygulanan tüm işlemleri, tahlil ve raporları takip ediyorduk. bu süreçte hastane personeli de bizi her gün arayıp durum hakkında bilgilendiriyordu.
günden güne durumu kötüye giden ve yoğun bakımda tedavisine devam edilen hastamızın 24 ağustos günü enabiz da tahlillerini kontrol ederken, ne hikmetse bir kez daha covid testi yapıldığını ve test sonucunun negatif olduğunu görmem üzere vefat haberini alacağımızı düşünmeye başladım. nitekim öyle de oldu. bir-iki saat içinde hastaneden arandık ve negatif covid sonucunun sisteme girildiği gün vefat haberini aldık.
bu hastanede covid yüzünden vefat eden hastaların naaşı sancaktepe cenaze işlerine gönderilip burada cenaze namazı kılındıktan sonra defin işleminin yapılacağı yere naklediliyor. ve covid yüzünden ölen merhumun yanına hiçkimse alınmadığı için naaşı tanıma işlemi fotoğrafı çekilip yakınlarına gösterilmek suretiyle yapılıyor. biz sancaktepe cenaze işlerinde geçirdiğimiz yaklaşık 1 saatlik süre içerisinde 5 naaş buraya getirildi ve hepsinin ölüm sebebi covid idi.
şimdi nasıl oluyor da sadece istanbul sancaktepe de 1 saat içinde 5 covid vakası defin ediliyorken, türkiye genelindeki günlük ölüm sayısı 15-20 arası lanse ediliyor?
covid yüzünden vefat eden hastanın pozitifden negatife çevrilmesine dair kanıt:
--- spoiler ---
onların doları varsa bizim de halkımız var
-
cumhurbaşkanı’nın az önce rize’de yaptığı konuşmada sarfettiği söz.
ne yapalım cumhurbaşkanım halkı mı bozduralım? ya da halk sokaklara çıkıp dolarların altına mı yatsın? nedir yani?
edit: kaynak
https://m.mynet.com/…llah-imiz-var-politika-4322998
arif erdem
-
havaların soğuduğunu arif' in maça boğazlı kazakla çıkmaya başlamasından anlayabilirsiniz.
ayrıca ben hakem olsam maça çıkarken direkt sarı kart gösteririm kartı da cebine koyarım o şekilde oynasın uğraştırmasın beni..