ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ev arkadaşı diyalogları
-
arkadaşlarla müzik eşliğinde batak oynanmaktadır öte yandan ezan okunmaya başlar
1.kişi-abi müziği kıssana
2.kişi-abi müziği kapasana
3.kişi-abi sesi kıssana
4.kişi-(açık olan pencereyi kapatıp) koz veeer!
ösym'nin paramız yok açıklaması
-
bence diyanet'ten isteyebilirler.
getir amerika reklamı
-
bu gözlüklü salağın olduğu her hangi bir reklamın iyi olma şansı yok zaten, 3-0 yenik başlıyor.
bu kadar zırvaya ben bile bahane bulamam
-
"ben bile" derken kendisini çok güzel özetlemiş mehmet barlas beyanı. gemi batıyor mu ne?
a milli futbol takımının yenebileceği takım
-
(bkz: yemek odası takımı) o da burak masaya takılıp düşmezse.
beşiktaşlı olmak
-
2007 yılıydı yanılmıyorsam. istanbul'da garajistanbul diye bir mekanda koçani orkestar grubunun konseri var, ben de oradayım çok sevdiğim bir arkadaşımla. konser süper, adamlar zaten inanılmaz eğlenceli. istanbul'a dışardan gelen herkesin ilk fark ettikleri şeylerden birisiyle karşı karşıyayım: pek çok tv ünlüsü var etrafta. tanıdık bir kaç yüz, birkaç ünlü işte. yok dream tv'nin viceyi bilmem ne falan da çarpıyor gözüme. o sırada gözüm bir hanımefendiye takılıyor. çok güzel, çok zarif. çalan grubu dinliyor mutlulukla. kim dersiniz? şevval sam. ama nasıl güzel, nasıl zarif. şimdi şevval sam, şevval sam olarak orada durmuyor olsa, belki de bütün geceyi ona bakarak geçirmek isterdim. ama yapamıyorum. aklım 1 dakika içinde bu zarif hanımın kim olduğunu, ne kadar hoş olduğunu ve aynı anda ona bakmamam gerektiğini söylüyor. niye? çünkü bu hanımefendi sarı fırtına metin'in eşi de ondan. 2007'den önce ayrılmışlardı ama benim için hep metin tekin'in eşi işte. bakamıyorum, utanıyorum. benim için beşiktaşlı olmak, şevval sam'ı görünce utanıp başka yere bakmak, süleyman seba'yı her görüşünde duygulanmak, nartallo'nun bile iyi futbolcu olduğuna inanıp onu sevmek, madida'yı ölmüş bir aile büyüğünü yadeder gibi hayırla yad etmek, hiç tanımadığım taraftarları, inönü'yü dolduran adamları her haftasonu evimden izlerken onlarla gurur duymaktır.
tübitak'ın disksiz bilgisayar projesi
-
"beynini ana bilgisayardan alan binlerce bilgisayarın disksiz çalışmasını sağlayan sistem"
ee.. bu zaten akp'nin çalışma prensibi amk!
hakan hatipoğlu'nun instagram açıklaması
-
bu açıklamadan sonra fazıl say' ın silahı masaya koyup "bilmiyordum, vur beni" demesini beklerdim.
johnnie walker blue label
-
dunyanin en pahali viskisi degildir, salak misiniz fakir misiniz anlamiyorum.
norveç'te lisede çekilmiş fotoğraf
-
hayat bazılarına torpil geçiyor.
oruç tutan biz, sadaka veren biz, namaz kılan biz, hiç bir cumayı kaçırmayan biz... peki bu iskandinavya ülkerine ne oluyor ?? neden yani ?? eksik yaptığımız bir şey mi var yarabbim ??
entel olduğunu laf arasına sıkıştıran insan
-
-sonra eve gittik, dönüş yok mu ne, öyle bi filmi vardı, onu seyrettik.
+ha irreversible'ı diyorsunuz, gaspar noe'nin filmi. filmekimindeki geceyarısı gösteriminde bütün istanbul entellektüel sosyetesi ile birlikte izlemiştim onu çok farkli bir sinema teknigi ve carpici sahneleri vardır.
-ha işte o, köprü altında kayıyorlar hatuna. şu rakıyı uzatsana.
+al rakıyı, allah belanızı versin :/
4 aralık 2019 şule çet davası
-
bu dava sürecinde aklımdan hiç çıkmayan bir cümle var. sonuçlanınca yazayım istedim. sanıklardan birinin annesi şule çet’in ailesine “kızınıza sahip çıksaydınız” demişti.
yani türkçesi, “benim oğlum istediği zaman, istediği yerde, istediği şekilde bir kadına zarar verebilir, tecavüz edebilir, hatta öldürebilir. sorun benim oğlumda değil, sizin kızınızı oğlumun erişebileceği yerlerde bırakmanızdadır.”
bir ebeveyn katil olan çocuğunu sevmeye, onu korumaya kollamaya devam edebilir, bunda hiçbir problem yok. ama oğlu tarafından zarar görmüş, mağdur olmuş, tacize-tecavüze uğramış, öldürülmüş bir genç kadını suçlayan bir ebeveyn gördüğünüzde bilin ki o insandan bir canavar yaratan bizzat o anne babadır.
her şeyi paşa oğluna hak görenler için söylüyorum; bu durum sadece kendi zihninizde yaratacağınız bir evrende mümkün olabilir. o hayal dünyasında istediğinizi yaşayın ama etten kemikten bir insana zarar verdiğiniz anda uykudan uyanma vaktiniz gelmiştir.
keşke büyütürken oğlunuza sahip çıksaydınız.